Mossad: Umman-İsrail arasında diplomatik ilişkiler yeniden başladı

Mossad Başkanı Yossi Cohen (Reuters)
Mossad Başkanı Yossi Cohen (Reuters)
TT

Mossad: Umman-İsrail arasında diplomatik ilişkiler yeniden başladı

Mossad Başkanı Yossi Cohen (Reuters)
Mossad Başkanı Yossi Cohen (Reuters)

İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın Başkanı Yossi Cohen, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in bazı bölgesel krizlerde gizli arabulucu rolünü üstlendiği Umman Sultanlığı ile yeniden "resmi ilişkiler" kurduğunu söyledi. Cohen, Herzliya'da düzenlenen bir konferansta, "Son zamanlarda, Umman ile resmi ilişkilerin restorasyonunun yanı sıra bu ülkede İsrail temsilciliği kurduğunu “ duyurdu.
90’lı yıllarda Umman ve İsrail’in karşılıklı ticari büroları bulunuyordu. 2000 yılında ikinci intifada patlak verince Umman bu büroları kapatma kararı almıştı.
Cohen, iki ülke arasındaki ilişkilerin restorasyonunun "hâlâ gizli olan çok daha geniş bir çabanın görünen kısmı olduğunu" söyledi.
Cohen'in sözleri İsrail-Filistin ihtilafını çözme iddiasında olan ABD barış planının ekonomik ayağı olan Bahreyn çalıştayının yapılmasından günler sonra geldi.
Filistin Yönetimi, Washington’u İsrail’e destek vermekle suçlayarak çalıştayı boykot etti. İsrail resmi bir temsilci göndermedi, ancak Beyaz Saray'ın davetine birkaç İsrailli araştırmacı ve gazeteci katıldı. Toplantıya aynı zamanda Umman'dan temsilciler de katıldı.
Benzeri görülmemiş bir fırsat
Mevcut durumun benzeri görülmemiş bir fırsatı teşvik ettiğini ifade eden Cohen, “Bu, belki de Ortadoğu tarihinde ilk kez kapsamlı bir barış anlaşmasına yol açabilecek bölgesel bir barışa ulaşma fırsatıdır. Bölgenin bütün ülkeleriyle henüz bir barış anlaşmamız yok, ancak ortak bir çıkar grubu, yoğun işbirliği ve açık iletişim kanalları var” dedi.
Maskat ziyareti
Independent Arabia’nın haberine göre, geçtiğimiz yıl ekim ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Maskat'ta Sultan Kabus’la sürpriz görüşmeler yaparak Filistin’in iki taraf arasındaki ilişkilerin normalleşmesi korkusunu artırdı.
Umman Sultanlığı 26 Haziran'da işgal altındaki Filistin topraklarında bir elçilik açma niyetinde olduğunu açıkladı. Filistinliler bu kararın altında İsrail’in tanınması olacağından endişe ediyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Abu Dabi'deki iklim değişikliği konulu Birleşmiş Milletler konferansına katıldı ve burada Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BAE’den kıdemli bir yetkili ile bir araya geldi.
Katz Facebook'ta şunları yazdı: “İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesi politikasını öne çıkarmak için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile çalışmaya devam edeceğim.”
BAE’nin İsrail ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor, ancak İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev Ekim ayında  Abu Dabi’yi ziyaret etti.



Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
TT

Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)

Bilim insanları uyarıcı bir madde olan betel cevizinin kullanımına dair en eski kanıtı buldu. Tayland'daki 4 bin yıllık insan kalıntılarında keşfedilen maddenin, ritüel amaçlar taşıdığı düşünülüyor.

Palmiye ailesinden olan betel cevizi ağacı, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları'nda yetişiyor. Yaprakları ve kireçtaşı macunuyla çiğnenerek tüketilen ceviz, dişte koyu, kırmızımsı kahverengi veya siyah lekeler bırakıyor. 

Kişiye uyanıklık, enerji, öfori ve rahatlama hissi veren bu psikoaktif madde, Tayland'ın kentlerinde artık kullanılmasa da kırsal bölgelerinde hâlâ yaygın. Kafein, alkol ve nikotinden sonra dünya genelinde en çok kullanılan 4. psikoaktif madde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi Tunç Çağı Taylandı'ndan kalma 4 bin yıllık diş örneklerini inceleyerek betel cevizinin tüketimine dair en eski kanıtları ortaya çıkardı. 

Bölgedeki arkeolojik kazı alanlarında betel cevizi kabukları, bazı iskeletlerde bu bitkiyi çiğnemenin göstergesi olabilecek kahverengi veya siyah lekeli dişler bulunmuştu. 

Ancak hakemli dergi Frontiers in Environmental Archaeology'de yayımlanan yeni çalışmada, maddenin her zaman dişlerde leke bırakmadığı tespit edildi. 

Bilim insanları kazı alanı Nong Ratchawat'taki 6 kişiye ait kalıntılardan toplam 36 diş örneği alarak bunları sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi adlı bir yöntemle inceledi. 

Dişlerin hiçbirinde bitkinin kullanımını işaret eden koyu renkler yoktu ancak bir kadından alınan üç örnekte, betel cevizindeki ana psikoaktif bileşenler olan arekolin ve arekaidin saptandı.

Araştırmacılar diş taşında bu bileşiklerin bulunmasının, uzun süreli kullanım anlamına geldiğini belirtiyor. 

Bilim insanları maddeyi hâlâ kullanan kişilerle yaptıkları görüşmelere dayanarak betel cevizi çiğnemenin birtakım geleneksel inançla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. 

Makalenin yazarlarından Piyawit Moonkham "İnsanlar betel cevizini özellikle hasat mevsiminde, tanrılardan pirinç ekimi ve çeltik tarlaları için yardım istemek amacıyla ruhlara adak olarak kullanıyordu" diyerek ekliyor:

Geleneksel bitki kullanımının kültürel bağlamını daha geniş bir şekilde anlamak istiyoruz. Psikoaktif, tıbbi ve törensel bitkiler genellikle uyuşturucu gibi görülse de binlerce yıllık kültürel bilgi, manevi uygulama ve topluluk kimliğini temsil ediyor.

Ağız sağlığına verdiği zarardan dolayı Tayland'da 1940'lardan itibaren yoğun bir şekilde engellenmeye çalışan betel cevizi, kırsal bölgelerde hâlâ popüler olsa da şehirlerde ve genç nesiller arasında yaygın değil. 

Chiang Mai Üniversitesi'nden Moonkham bu nedenle bitkiyle ilgili çalışmaların çoğunlukla olumsuz etkilerine odaklandığını söylüyor. Ancak yeni çalışmanın, betel cevizinin kültürel önemine ışık tutabileceğini umuyor.

Moonkham maddenin etkileri hakkında da şu ifadeleri kullanıyor:

Ben de denedim ve tüm vücudu rahatlatırken bazı duyuları harekete geçiriyor... Sanırım kahve veya tütün içtiğimizde verdiğimiz tepkiyle aynı.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, CNN, Frontiers in Environmental Archaeology