İsrail: Ayrımcılığı protesto eden Falaşalar Hayfa'da yol kapattı

İsrail: Ayrımcılığı protesto eden Falaşalar Hayfa'da yol kapattı
TT

İsrail: Ayrımcılığı protesto eden Falaşalar Hayfa'da yol kapattı

İsrail: Ayrımcılığı protesto eden Falaşalar Hayfa'da yol kapattı

Filistin Hayfa’da oğulları bir İsrail askeri tarafından öldürülen  Etiyopya kökenli siyahi Falaşa Yahudileri eylem yaptı. Göstericiler yolları kapatarak bölgede trafiğin durmasına neden oldu. Polis karşıtı slogan atan protestocular İsrail devletini beyaz ırkçılığı yapmakla suçladılar.
Protestolar gece geç saat saatlerden sabaha kadar sürdü. Falaşalar, İsrail polisinin hayatını tehlike altında hissettiği için genci öldürdüğü açıklamalarını reddederek “beyaz olsaydı öldürülmezdi” dediler.
Ön soruşturma ve görgü tanıklarının anlattıklarına göre öldürülen genç Acre Körfezinin yakınlarında bir mahallede diğer iki arkadaşıyla birlikte duruyordu. Onlara eve gitmek istediğini söyledi ve aralarından ayrıldı. Bölgede oturan Etiyopyalılar olayı şöyle anlattılar: “Küfür ve bağırma sesleri duydum. Beyaz İsrailli gençlerle kavga başlamıştı. Orda eşi ve çocuğuyla tesadüf eseri bulunan bir polis memuru sorumsuz bir şekilde 30 metre öteden ateş açtı.”
Olayın ardından polis memuru tutuklandı soruşturmadan sonra serbest bırakılarak kendisine 15 günlük ev hapsi cezası verildi.
Polis vahşice saldıran gençlerden korunmak için ateş açtığını söyleyerek kendini savundu ve gençler arasındaki kavgayı ayırmaya çalışırken hayati tehlike altında hissettiğini belirtti.
Polis kendini tanıttıktan sonra gençlerin taş atmaya başladığını söyledi. Polis merkezi de bu ifadeyi doğrulayarak memurun yüzündeki yaralanmalardan dolayı hastaneye götürüldüğünü belirtti.
Ancak birden fazla görgü tanığı, şüpheli polis memurunun bir grup gencin yanına gittiği ve onları silahla tehdit ettiği konusunda ısrar etti ve gencin boş yere vurulduğunu belirtti. Görgü tanıkları polisin tehlikede olmadığını ve gençlerle fiziksel bir temasta bulunmadığını söyledi.
Olay, Etiyopyalı toplum arasında, "Etiyopya kökenli gençlere gelince polisin ellerini tetiğe yaklaştırdığı” inancını doğrulayan ve İsrail'deki beyaz polisin siyah vatandaşlara karşı ırkçı zihniyetle yaklaştığını gösteren bir olay olarak değerlendirildi. Bu olay Etiyopyalı azınlık arasında öfkeye yol açtı ve bunun ten renginden dolayı öldürülen ilk olay olmadığını belirttiler.
Polisten sorumlu İsrail İç Güvenlik Bakanı Gilad Erdan, bir polisin bir kişi öldürmesinin tehlikeli bir durum olduğunu belirterek olayın derhal soruşturulması gerektiğini söyledi. İsrail Başbakanı ise akşama kadar olay hakkında bir açıklama yapmayarak sessiz kaldı. Bu durum Etiyopya topluğunu çok kızdırdı ve polis merkezi önünde gerçekleşen protestolar kitlesel eylemlere dönüştü. Eylemde özellikle Netanyahu’nun sessizliğine karşı sloganlar atıldı ve Netanyahu için siyah derililerin hiçbir şey ifade etmediği belirtildi.
Falaşalar, Kuzey Etiyopya kültürü içinde yaşayan etnik bir grup. Falaşaların dünya Yahudileri ile ilk tanışması,  Alliance Israelite Universelle teşkilatı ile oldu. Teşkilat üyesi Joseph Halevi, Alliance tarafından 20.yüzyıl başlarında Paris’ten Etiyopya’ya gönderildi. 1975’de Falaşalar, İsrail hükümeti tarafından resmi anlamda “Yahudi” olarak tanındı ve Geri Dönüş Yasası’na göre İsrail’e göçleri teşvik edildi.  Bu yasa altında İsrail’e gelenler, göçmen değil “geri dönenler” olarak kabul edildi.
Yahudi dini kimliği altında 1980-90 yılları arasında binlerce Falaşa İsrail’e göç etti. Ancak İsrail’de ilk toplandıkları yer olan Göçmen Merkezi’nde (Immigrant Absorption Centers) etnik farklılıkları nedeniyle sosyal-kültürel asimilasyona uğradılar.
1974'te Etiyopya'da iktidardaki Derg rejimi ile Tigre Halk Kurtuluş Cephesi arasında yoğun çatışmaların başlaması sonucu 1977-1983 arasında 6 bin civarında Falaşa Sudan'a ulaşıp, gizli hava ve deniz operasyonlarıyla İsrail'e taşındı.
1984'te ise 10 bin kadar Falaşa İsrail'e gitmek için yola çıktı. Yaklaşık 4 bin Falaşa Sudan'daki mülteci kamplarında açlıktan ve salgın hastalıklardan öldü. Kalan 6 bin Falaşa, Kasım 1984'te "Musa Operasyonu" ile hava yoluyla ve 1991'de "Süleyman Operasyonu" 15 bin Falaşa bir gecede İsrail'e taşıdı.
Siyahi Etiyopyalı Yahudiler, okullarda ve konut projelerinde ayrımcılığa uğruyor. Ayrıca ucuz iş gücü olarak kullanılıyorlar.



Venezuela muhalefeti: Güvenlik güçleri Arjantin Büyükelçiliği'ni kuşattı

Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
TT

Venezuela muhalefeti: Güvenlik güçleri Arjantin Büyükelçiliği'ni kuşattı

Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)

Venezuela muhalefeti, başkent Karakas'taki Arjantin Büyükelçiliği'nin maskeli ve silahlı güvenlik güçleri tarafından kuşatma altında tutulduğunu iddia ediyor.

Temmuzda düzenlenen seçimler öncesindeki tutuklama dalgalarından kaçan 6 muhalif, hâlâ sığındıkları diplomatik temsilcilikte. 

Marttan beri Arjantin Büyükelçiliği'nde yaşayan Pedro Urruchurtu, X (Twitter) hesabından açıklama yaparak etraftaki sokakları kapatan polisin telefon sinyalleriyle elektriği kestiğini ve havada drone'ların dolaştığını bildirdi. 

Aynı durumdaki muhaliflerden Omar Gonzalez de bir video paylaştı. 

Muhaliflerin yanı sıra ABD ve İtalya'nın da seçimi kazandığını iddia ettiği Edmundo Gonzalez, sığındığı Avrupa'dan paylaşım yaptı. Maskeli kişilerin diplomatik temsilciliği kuşattığını ifade ederek dünya kamuoyunun dikkatini çekti. 

Venezuela'nın tartışmalı seçimin ardından Arjantin'in diplomatik faaliyet iznini kaldırmasından sonra büyükelçilikteki yetkiler Brezilya'ya geçmişti.

Eylüldeyse Venezuela, "Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve başkan yardımcısına suikast de dahil olmak üzere terör eylemleri için komplo kuran" 6 muhalifi barındırdığı gerekçesiyle Arjantin'in Karakas Büyükelçiliği'ni temsil etme yetkisini Brezilya'dan da almıştı.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı ise diplomatik ilişkileri düzenleyen Viyana Sözleşmesi uyarınca Arjantin'in, Venezuela hükümeti tarafından kabul edilebilir bir başka temsilci ataması gerektiğini vurgulamıştı.

Açıklamada, Brezilya'nın bu süre zarfında diplomatik misyondan sorumlu olmayı sürdüreceği kaydedilmişti.

cjukı
Saklanan muhalif lider Maria Corina Machado hakkında bir "vatana ihanet" soruşturması daha başlatıldığı cuma günü duyurulmuştu (AFP/Arşiv)

Diğer yandan Venezuela muhalefeti, 1 Aralık'ta Nicolas Maduro'ya karşı kitlesel protesto için dün çağrı yaptı. 

Sanal ortamda düzenlenen toplantıda muhalif lider Maria Corina Machado, "Şimdi harekete geçmeliyiz" dedi.

Maduro'nun yeni dönemi 10 Ocak'ta başlamadan önce hem Venezuela'da hem de ülke toprakları dışında eylem düzenlenmesi gerektiğini savundu. 

Venezuela Seçim Konseyi, 28 Temmuz'daki oylamada Nicolas Maduro'nun yüzde 52'yle üçüncü kez devlet başkanı seçildiğini, Gonzalez'in ise yüzde 43'te kaldığını duyurmuştu. Ancak konsey, oy sayım tutanaklarının tamamını yayımlamamıştı. Gerekçe olarak da "verilerin bilgisayar korsanları tarafından bozulması" gösterilmişti. 

Oyların yüzde 80'ini temsil edecek kadar sandık tutanağını edindiğini bildiren Venezuela muhalefeti, mevcut devlet başkanı Nicolas Maduro'nun alsa alsa, adayları Edmundo Gonzalez'in yarısı kadar oy toplamış olabileceğini öne sürmüştü. 

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Edmundo Gonzalez'in eylülde İspanya'ya sığınmasıyla eylemler sönümlenmişti.

2013'te görevine başlayan 61 yaşındaki Maduro, Ocak 2025'te 6 yıllık yeni dönemine geçecek. Ancak uluslararası toplumda, Rusya gibi müttefikler haricinde Venezuela seçimlerini tanıyan pek fazla ülke olmadı. 

Independent Türkçe, CNN, AFP, Guardian