AB Dış İlişkiler Temsilciliği’ne seçilen Borrell, İsrail’i rahatsız etti

AB Dış İlişkiler Temsilciliği’ne seçilen Borrell, İsrail’i rahatsız etti
TT

AB Dış İlişkiler Temsilciliği’ne seçilen Borrell, İsrail’i rahatsız etti

AB Dış İlişkiler Temsilciliği’ne seçilen Borrell, İsrail’i rahatsız etti

İtalyan Dışişleri Bakanı Federica Mogherini’nin ardından İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell'in Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilciliği görevine seçilmesi, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda hayal kırıklığı yarattı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen İsrail Hume gazetesi, Borrell’in önceden İsrail’in samimi bir dostu olduğunu belirtti. Ancak daha sonra Borrell’in İsrail’i eleştirmeye başladığını haber yapan gazete, aslında İsrail’in beklentisinin Borrel’in AB Bakanı seçilerek, sağcıların temsil düzeyinin artması olduğunu vurguladı.
Gazete’nin haberinde şu ifadeler yer aldı;
“Mogherini, İsrail çevrelerinde sevilmeyen bir temsilciydi. Çünkü İran’a ve nükleer anlaşmaya inatla destek veriyordu. Aynı zamanda Filistinlileri destekliyordu. Bu durumun değişeceğine dair bir umut vardı. Ancak Borrell ve diğer atanmalarla birlikte görünüyor ki İsrail ve ABD karşıtı hat ilavelerle birlikte süreceğine dair sinyal veriyor.”
Gazete, geçtiğimiz yıl AB’ye tek başına İspanya’nın bunu gerçekleştirme imkanı olmamasına rağmen Filistin devletinin tanınmasıyla ilgili bir öneri sunduğunu da hatırlattı. Ancak önerisi birlikten geçmedi.
Gazete, Borrell’in daha önce yaptığı konuşmalardan birinde, “ABD’nin bağımsızlık elde etmek için tek yaptığı şey Kızılderilileri öldürmekti. Ondan sonra işler kolaydı” açıklamasını hatırlattı. Yine Körfez’de ABD ile İran arasındaki krizde Mayıs ayında dikkat çeken sözlerine de yer verildi. Borrell, ülkesinin Körfez’deki fırkateyninin ABD savaş uçaklarının bulunduğu bölgeden çekilmesini istemişti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.