Moritanya muhalefeti, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına itiraz etti

Seçimlerde kaybeden adaylar için Novakşot’ta bir basın toplantısı düzenlendi (Independent Arabia)
Seçimlerde kaybeden adaylar için Novakşot’ta bir basın toplantısı düzenlendi (Independent Arabia)
TT

Moritanya muhalefeti, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına itiraz etti

Seçimlerde kaybeden adaylar için Novakşot’ta bir basın toplantısı düzenlendi (Independent Arabia)
Seçimlerde kaybeden adaylar için Novakşot’ta bir basın toplantısı düzenlendi (Independent Arabia)

Moritanya cumhurbaşkanlığı seçimleri için 4 aday çıkaran muhalefet partileri, seçimlerde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçim sonuçlarını reddettiklerini belirttikleri ortak bir bildiri yayınladılar.
15 partiden oluşan muhalefet bloğu tarafından yayınlanan bildiride, “22 Haziran tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine, taraflı seçim komisyonu ve yasal işlevlerini adil bir şekilde yerine getirmeye hazır olmayan bir anayasa konseyinin yanı sıra iktidarda kalmak için ısrar eden rejimin tek taraflılığı hakim olmuştur” ifadesi yer aldı.
Seçim krizi
Muhalefet partileri tarafından yapılan açıklamaya göre ülke, “internet hizmetinin kesilmesi, gösterilerin engellenmesi ve seçim kampanyası merkezlerinin kapatılması gibi kamu özgürlüklerinin kısıtlanmasının yanı sıra geniş tutuklamalarda ve kaçırma eylemlerinde bulunan rejimin baskısı dolayısıyla” bir seçim krizine giriyor.
Bildiriyi imzalayan partiler arasında, Ulusal Demokrasi ve Kalkınma Birliği Partisi, Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi, İlerleme Güçleri Birliği Partisi, Moritanya Halkı Arasında Diyalog İçin Birlik Partisi, Adalet ve Kalkınma İttifakı, Demokratik Güçler Bloğu, Ulusal Reform ve Kalkınma Birliği Partisi, Değişim İçin İlerici Cephe, Demokrasi ve Birlik İçin Cumhuriyetçi Cephe, Yeniden Kuruluş Partisi, Moritanya Birlik ve Değişim Partisi, Adalet, Eşitlik ve Özgürlük Partisi, Doğru Parti, Gökkuşağı Partisi ve Gelecek Partisi bulunuyor.
Partiler, ülkenin rejimin sürüklediği mevcut krizden çıkmasına yardımcı olmak için her türlü çabayla katkıda bulunmaya hazır olduklarını belirttiler.
Diyalog çözümdür...
Independent Arabia’dan Abdullah Mümin’in haberine göre  Moritanya Birlik ve Değişim Partisi Başkanı Salih Veled Hanenna, seçim krizi olarak nitelendirdiği durumun, ülkeyi karanlık bir siyasi kriz tüneline sürüklediğini ve siyasi partiler ciddi ve kapsamlı bir diyalog çatısı altında bir araya gelmedikçe söz konusu krizden çıkılamayacağını söyledi.
Seçimlere hile karıştırılmasının mevcut çatlağı derinleştirdiğini ve değişim çağrısı yapan muhalefet partileri arasındaki bölünmeyi daha da arttırdığını dile getiren Hanenna, çoğunluğun hala yolsuzluk ve zulüm rejimini klonlamakta ısrar ettiğini belirtti.
Fakat…
Anayasa Konseyi Başkanı Mamado Batiya, düzenlediği basın toplantısında, “Eski Savunma Bakanı Gazvani, 22 Haziran'da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 52'sini alarak seçimi kazandı” açıklamasında bulundu. Muhalefet adaylarının cumhurbaşkanlığı seçimi için yaptığı itirazların konsey tarafından reddedildiğini belirten Batiya, Gazvani'nin selefi Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdülaziz'in görev süresinin sona ereceği 2 Ağustos'ta cumhurbaşkanlığı görevini resmen devralacağını ifade etti.
Batiya, resmi sonuçlara göre diğer adaylardan insan hakları aktivisti Beyram Vild ed-Dah Abid'in yüzde 18, Sidi Muhammed Vild Bubekir'in ise yüzde 17,87 oy aldığını açıkladı.
Öte yandan, Bağımsız Ulusal Seçim Komisyonu’nun 22 Haziran 2019’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gayri resmi sonuçlarını açıklamasının ardından ülkenin büyük şehirlerinde şiddetli bir protesto dalgasına tanık olundu. Gösteriler sırasında işyerlerinin ve arabaların yakılması gibi olayların ardından güvenlik güçlerinin protestolara müdahalede bulunmasıyla birlikte bir dizi gösterici yaralanırken, diğer birtakım protestocu ise tutuklandı.
Bir insan hakları aktivisti bilinmeyen bir yere götürüldü
Siyasetçi İtyam Sambe ve gazeteci Saydo Kamra'nın serbest bırakılmasının ardından Moritanya güvenlik güçleri önde gelen insan hakları aktivisti ve gazeteci Ahmed Veled Vedia’yı tutukladılar.
Ahmed el-Vedia’nın tutuklanması, kendisiyle dayanışma içinde olduklarını dile getiren politikacıların, sendikacıların ve medya çalışanlarının 4 Temmuz 2019’da Bilgi Bakanlığı’nın önünde bir protesto gösterisi düzenlemelerine yol açtı.
Bazıları Ahmed el-Vedia’nın tutuklanmasının, görev süresi dolan Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdülaziz'in hesaplarının tasfiye edilmesi kapsamında geldiğini dile getirdiler. Nitekim Ahmed el-Vedia Devlet Başkanı Abdülaziz rejiminin en ateşli muhaliflerinden biri olarak biliniyordu ve devlet televizyonunun doğrudan yayınlanan bir basın toplantısı sırasında kendisiyle şiddetli sözlü tartışmalara girmişti. Aynı şekilde yetkililer geçen ay, muhalefet tarafından seçilmesine rağmen Ahmed el-Vedia’nın Bağımsız Seçim Komisyonu üyeliğini kabul etmediler.
Ahmed el-Vedia’nın avukatı İbrahim Veled Abiti, müvekkilinin nerede olduğu hakkında güvenlik güçleri tarafından bilgilendirilmemesi ve onunla görüşmesine izin verilmemesi karşısında şaşkınlığını dile getirdi.
Komplo yahut güvenlik uydurması
Moritanya İçişleri Bakanı Ahmed Veled Abdullah, Moritanya sokaklarındaki galeyanın arkasında halkı körükleyen ‘yabancı bir el’in bulunduğunu dile getirerek, anarşist eylemlerden sorumlu olan onlarca yabancının tutuklanmasının bunun bir delili olduğunu söyledi.
Buna karşılık aday Beyram ed-Dah Abid, yabancı vatandaşlara yönelik suçlamaların yalnızca dikkati iç siyasi krizden uzaklaştırmak amacıyla yapıldığı yönündeki kanaatini ifade ederek, bu kişilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu ve söz konusu tutuklularının ülkelerindeki Moritanyalı toplulukların, karşıt bir tepkiye maruz kalabilecekleri konusunda uyardı.
Ayrıca Abid, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin resmi sonuçlarının açıklanmasının ardından her ne kadar ilan edilmemiş olsa da olağanüstü hal durumunun yaşandığına dikkat çekti ve yaşananların ‘bir seçim darbesi’ olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Moritanya İnsan Hakları Derneği Başkanı Avukat Fatimata Mbaye, yabancıların tutuklanmasının bir kamuflajdan ibaret olduğunu ve internet hizmetlerinin kesilmesinin, güvenlik güçlerinin göstericilere karşı yürüttüğü korkunç baskının görüntülerinin yayınlanmasını önleyen bir girişim olduğunu söyledi.
İnternet hizmetleri, engellenmesinin üzerinden geçen 10 günün ardından yeninden iade edildi. Her ne kadar istatistikler ve rakamlar dakik bilgiler vermiyor olsa da, bundan dolayı ülkede ciddi ekonomik kayıplar yaşandı.
Bazı yazarlar, ülkede tanık olunan olayların ele alınma şeklini eleştirdiler ve olup bitenin ‘bir generalin diğer generalin ardından gelmesinden’ ibaret olduğu değerlendirmesinde bulundular.
Avukat ve insan hakları aktivisti Muhammed Veled Aşdu konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Sağlıklı bir politik zihin, 3 ve 6 Ağustos’taki hareketleri başlatan ve yöneten askeri liderlerin ilerici sosyal ve politik doğasını keşfetmek ve ülkenin yeni bir dönemeçte olduğunu bilmek için az da olsa çaba sarf etmeye muhtaç mıydı? Bu liderler, mümkün olduğunca anayasal meşruiyet kapsamının dışına çıkılmasını engellediler, özgürlükleri kısıtlamadılar ve ellerini Moritanya toplumunun bütün kesimlerine uzatarak vatanın ve halkın yanında olduklarını ilan ettiler.”



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.