Peşmerge yeniden yapılanıyor mu?

Mayıs ayında Erbil’de düzenlenen askeri kutlamaya katılan Peşmerge güçleri
Mayıs ayında Erbil’de düzenlenen askeri kutlamaya katılan Peşmerge güçleri
TT

Peşmerge yeniden yapılanıyor mu?

Mayıs ayında Erbil’de düzenlenen askeri kutlamaya katılan Peşmerge güçleri
Mayıs ayında Erbil’de düzenlenen askeri kutlamaya katılan Peşmerge güçleri

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) silahlı kuvvetleri peşmergenin yapısında değişiklik yapılmasını öngören iki karşıt proje gündemde.
Birinci proje reform programıyla Peşmergenin konumunun daha da güçlendirilmesini hedeflerken, ikinci proje ise Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin yayınladığı kararnameden ilhamla Haşdi Şabi’yi orduya entegre etme talimatının Peşmerge Güçleri'ne de uygulanmasını talep ediyor.
Birinci proje: Reform programıyla peşmergenin konumunun güçlendirilmesi
Bu projenin temeli Kasım 2018’de Almanya, İngiltere, İtalya ve ABD tarafından atıldı. Geçtiğimiz günlerde ise bu projenin kadrosuna yeni bir ülkenin eklenmesi gündeme geldi. Hollanda Hükümeti söz konusu ülkelerin yanında reform programına katılma talebinde bulundu.
Reform programı, Irak yasalarında ülkenin savunma mekanizması olarak meşruiyeti kabul edilen Peşmerge Güçleri'ni yeniden organize edip profesyonel bir orduya dönüştürmeyi hedefliyor.
Hollanda’nın talebi resmi bir ağızdan dile getirildi
Hollanda’nın reform programına katılma talebi, Hollanda’nın Erbil Başkonsolosu Willem Cosijn tarafından dile getirildi.
IKBY basınına konuşan Cosijn, ülkesinin reformlarda pay sahibi olma ve sürece dahil olma talebini programın temellerini atan ABD, İtalya, Almanya ve İngiltere’ye ilettiğini belirtti.
‘Peşmergenin Geleceği’ adı verilen ve 35 maddeden oluşan reform projesi Kasım 2018’de IKBY Parlamentosu’nda onaylanmıştı.
Geçtiğimiz yıllarda iki ana sebepten ötürü peşmergenin önemi arttı. Birinci neden, Irak genelindeki iç savaşların oluşturduğu istikrarsız ortamda aldığı yoğun güvenlik önlemleriyle IKBY genelinde asayişi sağlamasıdır. Hatta IKBY ile sınırlı kalmayan bu huzur ortamının bölgedeki çoğu ülkeye de dolaylı yollardan olumlu yansımaları oldu. İkinci neden ise DEAŞ ile mücadelede Irak ordusu ve Uluslararası Koalisyon’a sunduğu güçlü destektir. Bu noktada siyasi yöneticilerin aldığı kararlara sıkı bir şekilde bağlı kalan askeri güç olarak peşmerge gösterilebilir. Bu iki gerekçe uluslararası çevrelerin peşmergeye Ortadoğu’da istikrar açısından ciddi bir önem atfetmesini de beraberinde getirdi.
Reform programının IKBY kanadındaki takipçisi Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, bölgede siyasi, ekonomi ve istikrarın yararına olan programın tüm maddelerini uygulamakta kararlı olduklarını vurguladı.
Peşmerge Bakanlığı bünyesindeki Kültür ve Enformasyon Kurulu Müdürü Babker Faki önceki açıklamasında, 35 maddelik programın 5 maddesini hayata geçirdiklerini ve halihazırda 12 maddenin daha uygulanması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Faki ayrıca geri kalan maddelerin uygulanması için 3-5 yıla ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Karşıt Proje
Independent Arabia’dan Rüstem Mahmud’un haberine göre, Peşmergenin yapısında değişiklik yapılmasını öngören ikinci proje ise Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin Temmuz başında yayınladığı kararnameden ilham alıyor.
Bu proje, Haşdi Şabi’nin orduya entegre edilmesi talimatının peşmergeye de tatbik edilmesini talep ediyor.
Karşıt projenin mimarı eski Irak Başbakanı ve Nasr Koalisyonu lideri Haydar el-İbadi, son yaptığı açıklamada Abdulmehdi’ye, peşmergenin de kararname kapsamına alınarak ülkenin güvenlik mekanizmasına dahil edilmesi çağrısında bulundu.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin Temmuz başında yayınladığı kararnamede Haşdi Şabi’nin Irak Silahlı Kuvvetleri’ne entegre edilmesi ve ordu dışında silah taşıyanların ise ‘yasadışı’ sayılmasını öngörüyor.
Kürt gözlemciler ise İbadi eliyle başlatılan bu kampanyanın başarıya ulaşmasına pek ihtimal vermiyor. Gözlemciler, Nasr listesinden meclise girip de koalisyonun kuruluşunda yer alan milletvekili sayısının 10’u geçmediğini, geri kalanların ise diğer partilerden katıldıkları ve ortak tavır alma noktasında birlikte hareket edemeyebileceklerine işaret ediyor.
Peşmergenin kısa geçmişi
Peşmerge Güçleri 90’lı yılların başında Kürt Ulusal Hareketi’nin askeri kanadı olarak, o dönem merkezi hükümete karşı mücadele veren Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) eliyle kuruldu.
Kuruluşu izleyen yıllarda peşmerge güçleri aşamalı bir şekilde belli bir aşiretin koruculuğundan bölgedeki Kürtlerin adına savaşan milli bir güce dönüştü. 1991’de merkezi hükümete karşı başlatılan ayaklanmanın başarıya ulaşmasında Peşmerge Güçleri hayati rol oynadı.
90’lı yılların ortasında Kürt çevreler arasında patlak veren iç savaşın etkileri günümüzde dahi peşmergenin örgütlenmesinde ve takip ettiği ideolojide yer yer tezahür ediyor.
Bu güçler 2003’te kurulan Peşmerge Bakanlığı çatısı altında toplansa da pratikte KDP ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafları arasında bölünmüş bir yapı arz etmektedir.
Diğer taraftan Peşmerge Güçleri merkezi hükümetle ilişkilerini konumlandırmada zorluk çekiyor. Irak Anayasasında bu güçler ülke savunma mekanizmasının bir parçası olarak kabul edilerek meşruiyeti tanınsa da geçtiğimiz yıllarda iki taraf arasında birçok belirsizlik yaşandı. Merkezi hükümet peşmergeyi lağvetmeye çalışmasa da veya Kürt gözlemcilerin tabiriyle buna gücü yetmese de bu güçleri her açıdan zayıflatmak için çabalamıştır.



Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti
TT

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye, Dünya Bankası'na vadesi geçmiş borçlarını ödedikleri için Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin Dünya Bankası Grubu’na olan 15 milyon dolar tutarındaki borcunun ödendiğini duyuran Suudi Arabistan ve Katar'a kardeşçe girişimlerinden dolayı teşekkür ve takdirlerini sundu.

Suriye tarafından yapılan açıklamada bu adımın, ‘Suriye halkını destekleme ve ekonomik yüklerini hafifletme yönündeki ortak arzuyu yansıttığı ve toparlanma ve yeniden inşa sürecine hizmet etmek üzere uluslararası kurumlarla iş birliğini harekete geçirmenin kapısını açtığı’ ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, ortak Arap iş birliğinin ‘mevcut zorluklarla yüzleşmenin en iyi yolu’ olduğu vurgulandı. Suudi Arabistan ve Katar ile ilişkileri güçlendirme ve ‘halkların çıkarlarına hizmet eden ve bölgede istikrarı pekiştiren’ etkili ortaklıklara doğru ilerleme arzusu dile getirildi.

Suudi Arabistan ve Katar, dün iki ülkenin maliye bakanlıkları tarafından yapılan ortak bir açıklamayla, Suriye'nin Dünya Bankası Grubu'na olan yaklaşık 15 milyon dolarlık borcunun ödendiğini duyurdu.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA, bu hamlenin 14 yılı aşkın bir aradan sonra Dünya Bankası Grubu'nun Suriye'ye yönelik destek ve faaliyetlerini yeniden başlatacağını belirtti. Şarku’l Avsat’ın SPA’dan aktardığı haberde, “Bu, Suudi Arabistan ve Katar'ın kardeş Suriye'nin ekonomisinin toparlanmasını destekleme ve hızlandırma çabalarının bir devamı niteliğindedir” denildi. Ayrıca bu kararın, Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bahar toplantıları çerçevesinde geçtiğimiz günlerde Washington'da düzenlenen Suriye konulu yuvarlak masa toplantısında yapılan görüşmelerin ışığında alındığı belirtildi.