Umman Dışişleri Bakanı, krizin başlamasından bu yana ikinci kez Şam’da https://turkish.aawsat.com/home/article/1803261/umman-d%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-bakan%C4%B1-krizin-ba%C5%9Flamas%C4%B1ndan-bu-yana-ikinci-kez-%C5%9Fam%E2%80%99da
Umman Dışişleri Bakanı, krizin başlamasından bu yana ikinci kez Şam’da
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi (solda) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile Şam'da bir araya geldi (AFP)
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
Umman Dışişleri Bakanı, krizin başlamasından bu yana ikinci kez Şam’da
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi (solda) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile Şam'da bir araya geldi (AFP)
Umman Dışişleri Bakanlığı’ndan Pazar günü yapılan açıklamada, Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’nin Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’le bir araya geldiği ve görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgedeki “güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanması” çabalarının ele alındığı bildirildi.
Umman Dışişleri Bakanlığı resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Beşşar Esed, şuan Şam’da bulunan Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi’yi kabul etti” ifadeleri yer aldı. Bin Alevi’nin Umman Sultanı Kabus bin Said’in selamlarını Esed’e ilettiği aktarılan açıklamada, görüşme sırasında “ikili ilişkiler ve onları geliştirme yollarının yanı sıra bölgede güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarını güçlendirme” konularının ele alındığı aktarıldı. Muallim görüşmesi
Öte yandan Umman Dışişleri Bakanı, Suriyeli mevkidaşı Velid el-Muallim’le de bir araya geldi. Umman Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre görüşmede, “iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası mevcut gelişmeler” gözden geçirildi. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Muallim 2011 yılında patlak veren Suriye krizinin ardından en az iki kez Maskat'ı ziyaret etti.
Independent Arabia'nın haberine göre Bin Alevi Suriye krizinin başlamasından bu yana ikinci kez geldiği Şam'ı daha önce Ekim 2015’te ziyaret etmişti. Bir Arap bakan tarafından gerçekleştirilen ve “nadir” olarak nitelendirilen ziyaret, ayrıca 8 yıl sonra bir Körfez ülkesinden Suriye’ye yapılan ilk ziyaret olma özelliğini taşıyor. Bununla birlikte Umman Sultanlığı, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’nde (KİK), Şam ile diplomatik ve politik ilişkileri koparmamış tek ülkedir.
Ayrıca diğer Arap ülkeleri, Suriye rejim güçlerinin son iki yıl içinde sahada kaydettiği ilerlemenin ardından Şam’la bağlarını yeniden kurmaya çalışıyor. Bu bağlamda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn 20122 yılında kapatılan Şam büyükelçiliklerini yeniden açtılar.
Suriye’de 2011 yılında patlak veren kanlı çatışmalar 370 binden fazla insanın ölümüne ve ülke nüfusunun yarısından fazlasının yurtiçi ve yurtdışında mülteci konumuna düşmesine neden olurken ülkenin alt yapısı büyük zarar gördü.
Gazze Şeridi'nde açlık ve susuzluk kâbusu... Açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5172682-gazze-%C5%9Feridinde-a%C3%A7l%C4%B1k-ve-susuzluk-k%C3%A2busu-a%C3%A7l%C4%B1k-nedeniyle-hayat%C4%B1n%C4%B1
Gazze Şeridi'nde açlık ve susuzluk kâbusu... Açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldi
Gazze Şeridi'ndeki su sıkıntısı nedeniyle kovalarla su taşıyan Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 96'sı çocuk olmak üzere 193'e yükseldiğini açıkladı.
Bakanlık bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde bölgede açlık nedeniyle beş yeni ölüm vakası meydana geldiğini belirtti.
Öte yandan açlıktan kıvranan Gazze Şeridi sakinlerinin çoğu, içme ve temizlik için ihtiyaç duydukları suyu temin etmek amacıyla her gün yıkık bölgelerden uzun mesafeler kat etmek zorunda kalıyor. Bu zorlu yolculuk, insan sağlığını korumak için gerekli olan az miktardaki suyu temin etmelerini sağlıyor.
Dünya kamuoyunun ilgisi Gazze Şeridi'ndeki açlığa yönelirken, küresel açlık gözlemevi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, 22 aydır süren savaşın etkisiyle bölgede bir açlığın yaşandığını belirtiyor. Ancak yardım kuruluşlarına ve Reuters’a göre su krizi de en az bu kadar ciddi bir sorun.
Bazı sular yardım kuruluşlarına ait küçük arıtma tesislerinden sağlanıyor olsa da, çoğu aşırı tuzlu ve enkazdan sızan atık su ve kimyasallarla daha da kirlenmiş olan yeraltı su tabakasındaki kuyulardan çıkarılıyor. Bu da ishal ve hepatit vakalarının yayılmasına neden oluyor.
Gazze Şeridi'ne temiz suyun çoğunu sağlayan İsrail su hatları üzerinden pompalama durduruldu. İsrail, savaşın başlarında Gazze Şeridi'ne su ve elektrik tedarikini durdurdu. Daha sonra bazı tedarikler yeniden başlatılsa da, su hatları hasar gördü. Gazze Su İdaresi yetkilileri, son zamanlarda bu hatlardan hiç su gelmediğini bildirdi.
Gazze şehrinde su kıtlığı nedeniyle tankerlerden su almak için bekleyen Filistinliler (Reuters)
İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT), İsrail'in Gazze Şeridi'ne su sağlıyor olup olmadığına ilişkin yorum talebine yanıt vermedi.
Gazze Şeridi’ndeki su ve kanalizasyon altyapısının çoğu tahrip oldu. Yeraltı su pompaları genellikle küçük jeneratörlerden elde edilen elektriğe bağlı ve bu jeneratörlere yakıt temin etmek artık çok zor.
Savaştan önce üniversite öğrencisi olan 23 yaşındaki Muaz Muhaymer, su almak için yaklaşık bir kilometre yürümek ve iki saat kuyrukta beklemek zorunda olduğunu söyledi. Muhaymer, çoğu zaman aynı işi günde üç kez yapmak zorunda kalıyor. Su kaplarını el arabasına koyarak, engebeli arazide bulunan ailesinin çadırına geri dönüyor.
Temizlik için kullanmak üzere iki büyük bidon tuzlu su ve içmek için iki küçük bidon temiz su taşıyan Muhaymer, “Ne kadar süre böyle kalmamız gerekecek?” diye sordu.
53 yaşındaki annesi, oğlunun 22 kişilik büyük ailesinin ihtiyaç duyduğu suyu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta küçük bir çadır grubunda yaşayan ailesine getirdiğini söyledi.
Anne, “Çocuklar gelip gidiyor, hava sıcak. Sürekli susuyorlar. Yarın tekrar su doldurabilecek miyiz, kim bilir?” ifadelerini kullandı.
Filistinli bir kadın, bebek maması sıkıntısı ve yetersiz beslenme oranlarının yüksek olduğu bir ortamda, üç aylık torununa otlu su içirmek için bir şişe hazırlıyor. (Reuters)
Nüfusun yoğun olduğu küçük bölgede su bulmak için mücadele devam ediyor. Neredeyse herkes geçici barınaklarda veya tuvalet ve hijyen imkanları olmayan çadırlarda yaşıyor. İnsanlar, hastalıkların yayıldığı bu ortamda içme, yemek pişirme ve yıkama için yeterli suya erişemiyor.
Birleşmiş Milletler (BM), acil durumlarda kişi başına minimum su tüketiminin içme, yemek pişirme, temizlik ve yıkanma için günde 15 litre olduğunu belirtiyor. İsrail merkezli insan hakları örgütü B'Tselem'e göre, İsrail'de günlük ortalama su tüketimi yaklaşık 247 litre.
Gazze Şeridi'nde temiz suya erişim mücadelesi (AFP)
Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın işgal altındaki Filistin topraklarında insani yardım politikalarından sorumlu yetkilisi Büşra el-Halidi, Gazze Şeridi'nde günlük ortalama su tüketiminin şu anda 3 ila 5 litre arasında olduğunu söyledi.
Oxfam geçen hafta, su yoluyla bulaşan ve önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıkların ‘Gazze Şeridi'nde yaygınlaştığını’ ve son üç ayda bildirilen vakaların yaklaşık yüzde 150 arttığını belirtti.
İsrail, Hamas'ı Gazze Şeridi'ndeki acıların sorumlusu olarak görüyor ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusuna yeterli yardımın ulaşmasına izin verdiğini iddia ediyor.
Su kuyrukları
Sivil toplum kuruluşu Norveç Mülteci Konseyi’nin (NRC) su ve sanitasyon sorumlusu Danish Malik, “Su kıtlığı her geçen gün ciddi şekilde artıyor ve insanlar içme suyu ile temizlik için kullanılacak su arasında seçim yapmak zorunda kalıyor” dedi.
Gazze Şeridi sakinlerinin çoğu, su kuyruklarında uzun saatler geçiriyor ve kuyrukta yer bulmak için diğerleriyle itişip kakışıyor. Bölge sakinleri, bazen kavgaların çıktığını söylüyor.
Su getirmek genellikle çocukların görevi. Çünkü ebeveynleri yiyecek veya diğer ihtiyaçları arıyor.
Gazze Şeridi'ndeki Sular İdaresi Planlama Müdürü Munzir Salim, “Çocuklar çocukluklarını yitirmiş, plastik bidonlarla su taşıyıcıları haline gelmişler. Su taşıyan tankerlerin peşinden koşuyorlar ya da ailelerine su götürmek için uzak bölgelere gidiyorlar” şeklinde konuştu.
Su kıtlığı nedeniyle Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta su dağıtım noktasında toplanan Filistinliler (Reuters)
Su temininde zorluklar yaşanırken, sahil yakınında yaşayanların çoğu denizde yıkanıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) finansmanıyla, Mısır'daki bir tuzdan arıtma tesisinden Gazze Şeridi'nin güneyindeki 600 bin kişiye hizmet verecek yeni bir su hattı kurulması planlanıyor. Ancak bunun tamamlanması birkaç hafta daha sürebilir.
Yardım kuruluşları, daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söylüyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, uzun süredir devam eden yoksunluğun ölümcül hale geldiğini söyledi. Elder, “Açlık ve susuzluk artık bu savaşın yan etkileri değil, doğrudan sonuçları haline geldi” ifadesini kullandı.
El-Halidi, krizin çözümü için ateşkes ve yardım kuruluşlarının sınırsız erişiminin şart olduğunu belirterek, “Aksi takdirde Gazze Şeridi'nde önlenebilir hastalıklar nedeniyle insanların vefat ettiğini göreceğiz, ki bu zaten gözlerimizin önünde oluyor” dedi.