Trump’tan İran’a yaptırım tehdidi

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Trump’tan İran’a yaptırım tehdidi

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun, nükleer programına ilişkin Viyana Anlaşması’nda öngörülen sınırı aştığını duyurmasının ardından, dün yaptığı açıklamada, İran'a yönelik yaptırımların yakında ‘önemli ölçüde’ artırılacağını söyledi.
Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İran uzun süredir gizlice uranyum zenginleştiriyor. Bu durum, ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve eski Başkan Barack Obama yönetiminin yaptığı 150 milyar dolarlık korkunç anlaşmayı tamamıyla ihlal ediyor” ifadelerini kullandı. Trump Washington’ın Tahran’a geçtiğimiz yıldan itibaren yeniden uygulamaya başladığı yaptırımların önemli ölçüde artırılacağını kaydetti.
Öte yandan ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Jackie Wolcott, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’ndaki 35 üye ülke temsilcileriyle birlikte İran'ın uranyum zenginleştirme seviyesini aştığını açıklamasıyla birlikte, nükleer anlaşmaya yönelik ihlallerini değerlendirmek üzere Avusturya'nın başkenti Viyana’da olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi.
“İran’ın yaptığı şantaj girişimidir”
Toplantıda, ABD’li yetkililer, İran’ın nükleer anlaşma ihlallerini ‘şantaj girişimi’ olarak nitelendirdiler. Tahran’a kendisini dünyanın geri kalanından tecrit ettiği uyarısında bulunan ABD’li yetkililer, aynı zamanda İran ile müzakerelere açık olduklarını da vurguladılar. ABD tarafı olağanüstü toplantıda yaptığı açıklamada, “İran'ın nükleer programını genişletmesi için makul bir sebep yoktur. Bunu bir şantaj girişiminden başka bir şey olarak okumak mümkün değildir. Uluslararası toplumdan kazanç elde etmek için nükleer baskı uygulandığı açıktır. İran'ı attığı son adımlardan vazgeçmeye ve gelecekte nükleer alanda daha fazla ilerleme kaydedebilmek için plan yapmayı durdurmaya çağırıyoruz. Ön koşulsuz olarak müzakerelere hazır olduğumuzu açıkça belirtiyoruz. İran’a ilişkileri tamamen normalleştirme fırsatı veriyoruz” ifadeleri yer aldı.
Toplantıya katılan bazı yetkililere göre ABD Daimi Temsilcisi Wolcott, toplantıda Washington’ın Tahran’ın nükleer faaliyetlerine karşı atacağı adımları da masaya yatırdı. Ayrıca Wolcott, UAEA üye devletlerini İran’a müzakere masasına geri dönmesi için baskı uygulamaya ve yeni bir anlaşma imzalamayı düşünmesini sağlamaya çağırdı.
Bununla birlikte İran’ı nükleer silah faaliyetlerine dair bilgi gizlemeye çalışmakla suçlayan ABD’li Temsilci, UAEA Yönetim Kurulu’ndan İran’ın provokasyonları ve eylemlerine yönelik net bir tutum sergilemesini ve İran’ın uluslararası topluma meydan okuyabileceği adımlara dair uyarıda bulunmasını istedi.
İran'ın nükleer programının yol açtığı nükleer yayılmaya ilişkin zorlukları kalıcı olarak ele alacak, müzakere edilmiş bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu net olarak açıkladıklarına dikkati çeken Wolcott, “Ancak nükleer anlaşma buna izin vermedi ve İran'ın diğer istikrarsızlaştırıcı davranışlarına değinmedi” şeklinde konuştu. Wolcott, tüm bu kaygıları giderecek, İran’ın istikrarsızlaştırıcı davranışlarına ve terörizme yönelik desteğine son verecek ve İran'ı uluslararası topluma yeniden entegre edecek kapsamlı bir anlaşma paketine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
“Saklayacak bir şeyimiz yok”
Buna karşın İran’ın BM Viyana Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Garip Abadi, ABD Başkanı Trump’ın İran’ın uzun zamandan beri gizlice uranyum zenginleştirdiği yönündeki açıklamalarına cevaben İran’ın her türlü nükleer faaliyetinin UAEA’nın takibinde olduğunu söyledi. UAEA Yönetim Kurulu özel toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Abadi, “Saklayacak bir şeyimiz yok” dedi.
Uzmanlar, UAEA’nın rolünün yalnızca İran’ın 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın şart ve standartlarını uygulayıp uygulamadığını doğrulama ve izleme ile sınırlı olduğunu belirttiler. Buna karşın uzmanlar, anlaşmaya uyum konusunda herhangi bir anlaşmazlık çıkması durumunda ya da İran’ın anlaşmanın şartlarını ihlal etmesi halinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) anlaşmazlıkları çözmekten ve ihlalleri değerlendirmekten sorumlu olduğuna dikkati çektiler. 15 üyeli BMGK, İran'ın anlaşmayı ihlal edip etmediği konusunda oylama yapabilir ve sonuçlara göre yeniden yaptırımlar uygulayabilir.
Gözlemciler ise BMGK’da ret oyu hakkı olan ve İran meselesinde ABD’nin konumuna aykırı bir tutum sergileyen Rusya ve Çin’in de üyesi olduğu UAEA Yönetim Kurulu toplantısından somut adımlar ya da birleşik bir tutum çıkacağını düşünmüyorlar.



İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
TT

İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)

İran yönetimi, ABD ve İsrail'in olası saldırılarına karşı "tetikteyiz" mesajı verdi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla, Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan İranlı bir yetkili, İsrail'in cezalandırılmasını ve ABD'nin nükleer tesislere saldırı nedeniyle tazminat ödemesini istediklerini belirtti. 

Güvenlik yetkilisi, bunların gerçekleştirilmemesi halinde gerekli önlemleri alacaklarını söyledi: 

İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırının tazminatı ödenmez ve Siyonist rejim cezalandırılmazsa, İran bu rejime karşı tarihi caydırıcılığını yeniden tesis etmek için önlemler almaya hazırdır.

Tahran'ın, Washington yönetiminin nükleer müzakerelere devam etme çağrısını henüz erken bulduğunu belirten yetkili, şöyle devam etti: 

Amerikalılar müzakerelerin başlamasını istiyorlar ancak İran, düşmanlıkların sadece geçici olarak durdurulduğu bir konumda.

Yetkili, ABD'nin "bölgedeki vekil güçlerini kontrol altında tutması" gerektiğini vurgulayarak, her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi: 

Parmağımız tetikte fakat çocuk katili rejimin yanlış bir hesap yapması durumunda, bu kez düşmanın ilk ateşi açmasını beklemeyeceğiz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

12 gün süren çatışmadan önce ABD ve İran arasında yeni bir nükleer müzakere için yoğun trafik yürütülüyordu. Washington ve Tel Aviv, Tahran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmeyi hedeflediğini savunuyor ve bu faaliyetlerini tamamen durdurmasını talep ediyor. İran ise nükleer silah üretmeyi amaçlamadıklarını defalarca açıklamış, uranyum zenginleştirme çalışmalarını tamamen sonlandırmayı da kabul etmemişti.

Diğer yandan geçen hafta İran medyasında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın İsrail saldırıları sırasında hafif yaralandığı öne sürülmüştü. CBS News'a konuşan ABD istihbaratından iki yetkili, iddiaları doğruladı. Kaynaklar, Pezeşkiyan'ın İsrail saldırısı sırasında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını belirtti. 

Pezeşkiyan da ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a verdiği söyleşide İsrail'in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Times of Israel, CBS News