Esed, Rusya destekli yeni bir güvenlik birimi kurdu

Esed, Rusya destekli yeni bir güvenlik birimi kurdu
TT

Esed, Rusya destekli yeni bir güvenlik birimi kurdu

Esed, Rusya destekli yeni bir güvenlik birimi kurdu

Suriye muhalefetine yakın kaynakların verdiği bilgiye göre, Rusya’nın Şam’a sunduğu öneri üzerine ‘kamu kuruluşlarının korunması’ adına Suriye İstihbarat Genel Müdürlüğüne bağlı yeni bir güvenlik birimi oluşturuldu. Beşşar Esed rejiminin güvenlik sisteminde uyguladığı bir dizi değişikliğin parçası olarak gelen söz konusu gelişmenin, Suriye’deki İran nüfuzu karşısında Rusya’nın konumunu güçlendirdiği dile getirildi.
Kaynaklar, Rusya’nın öncülüğünde, Suriye Genel İstihbarat Daire Başkanlığının vermiş olduğu güvenlik önerisi ve Esed’ın de kararıyla oluşturulan yeni birimin isminin ‘’birim 801’’ olduğunu belirtti. Birimin misyonunun devlet kurumlarını, elçilikleri, radyo ve televizyon kurumunu, diplomatik heyetleri ve bankaları her türlü saldırıdan korumak olduğu belirtildi.
Ayrıca yeni güvenlik biriminin oluşturulmasıyla, önemli ve hassas nitelikteki kuruluşların çevresindeki farklı güvenlik güçlerine bağlı birlik ve unsurların rastgele yayılımını kontrol etmek, bu kuruluşları denetleyen güvenlik birimlerini tek bir çatı altında toplamak ve devlet kurumlarının denetlenmesi ve korunması için yeni adımlar atmak amaçlanıyor.
Yeni birimin görevine başlamasının hemen ardından önem sırasına göre seçilen ve sınıflandırılan kuruluşlardan geri kalan güvenlik birimlerine bağlı birlik ve devriyelerin çekildiğini ifade eden muhalefet kaynakları, bahsi geçen yerlerin güvenlik, koruma ve denetim sorumluluğunun artık yalnızca İstihbarat Genel Müdürlüğüne ait olduğunu kaydetti.
Sözü geçen kaynaklar Moskova ve Tahran arasındaki, Suriye’de güvenlikten sorumlu yetkili mercileri kontrol altına alma ve bağlılık kazanma yarışının aynı noktada güvenlik açığına yol açtığını da ifade etti.  Ayrıca bu yeni kararın, İran’ın, Suriye’deki nüfuzunu artırma ve devlet kuruluşlarını, önemli konumları, radyo ve televizyon kurumunu ve bankaları kontrolü altına alma çabalarına engel olmayı hedeflediğine işaret edildi.
Bunların yanı sıra Rusya’nın İran’la yarışında Tahran’a uygulanan uluslararası baskılardan faydalanarak Suriye rejimini bir dereceye kadar kontrol altına almayı başardığına da dikkat çekildi. Bu kapsamda Moskova’nın bazı devlet tesislerini, güvenlik birimlerini ve askeri birlikleri elinde tuttuğu bilgisi verildi.
Suriye rejimi, ülkedeki 4 güvenlik biriminin yöneticilerinde önemli değişikliklere gitti. Genel İstihbarat Müdürü Muhammed Dib Zeytun’un yerine Tuğgeneral Husam Loka atanırken, Siyasi Güvenlik Şubesi’nde Loka’dan boşalan koltuğa Tuğgeneral Nasır Ali getirildi. Suç Güvenliği Şubesi Müdürü Tuğgeneral Savfan İsa'nın yerine Nasır Dib, Hava İstihbarat Birimi Müdürü Cemil Hasan yerine ise Tuğgeneral Gassan Cevdet İsmail getirildi. Esed bir ay önce, Askeri İstihbarat Başkanlığına General Muhammed Mahalle’yi görevden alarak yerine Tuğgeneral Kifah Mulhim’i atamıştı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.