Tunus’ta yolsuzlukla mücadele siyasi bir kart mı?

Tunus Başbakanı Yusuf Şahid’in kullandığı “Yolsuzlukla tarafsızlık olmaz” sloganı ne anlama geliyor? (Tunus Başbakanlık Sayfası)
Tunus Başbakanı Yusuf Şahid’in kullandığı “Yolsuzlukla tarafsızlık olmaz” sloganı ne anlama geliyor? (Tunus Başbakanlık Sayfası)
TT

Tunus’ta yolsuzlukla mücadele siyasi bir kart mı?

Tunus Başbakanı Yusuf Şahid’in kullandığı “Yolsuzlukla tarafsızlık olmaz” sloganı ne anlama geliyor? (Tunus Başbakanlık Sayfası)
Tunus Başbakanı Yusuf Şahid’in kullandığı “Yolsuzlukla tarafsızlık olmaz” sloganı ne anlama geliyor? (Tunus Başbakanlık Sayfası)

“Yolsuzlukla tarafsızlık olmaz.” Tunus Başbakanı Yusuf Şahid’in yolsuzlukla mücadele kampanyasının başlamasından bu yana vurguladığı cümle. Ancak yolsuzluğun yayılması ve özellikle de siyasi rakiplere karşı yolsuzluk dosyalarıyla ilgili olarak Şahid’e yöneltilen “seçmecilik” suçlamaları, söz konusu kampanyaya dair birçok soru işaretine yol açtı.
Durum, birçok tepkiye neden olurken, ekonomik ve finansal yargıdaki genel savcılık da kara para aklama da dahil olmak üzere Nebil ve Gazi el-Karavi kardeşlere birtakım suçlamalar yöneltti.
Nebil el-Karavi; “Tunus’un Kalbi” isimli partinin kurucusu ve “derneklerdeki faaliyetleri ve sahibi olduğu televizyon kanalı Nesma aracılığıyla yapılan siyasi propagandalar” sebebiyle adaylığını yasaklayan bir kararname yayınlanmadan önce cumhurbaşkanlığı adayı.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre Tunus’ta ekonomik ve finansal yargı tarafından yayınlanan bir bildiride, dosyadan sorumlu soruşturma hakiminin Karavi kardeşler konusunda ihtiyati tedbirlerin onayladığı açıklandı. Tedbirlerin, 28 Haziran 2019 tarihinden bu yana seyahat etme yasağı ve mal varlığını dondurmayla ilgili olduğu ifade edildi.
Tunus’ta yolsuzlukla mücadele alanında faaliyet gösteren “Ben Uyanığım” kuruluşu, Gazi ve Nebil el-Karavi’nin Fas’ta, Cezayir’de ve Lüksemburg’da sahip oldukları şirketleri kullanarak, kara para akladığı şüphesiyle 14 Mart 2014 tarihinde ekonomik ve finansal yargıya şikayette bulundu.
Bir dizi siyasi çevre ve sivil toplum kuruluşu da bu şikayeti memnuniyetle karşılarken durumu, istismarcı ve bozgunculara sert bir darbe vurma yönünde bir adım olarak niteledi.
“Ben Uyanığım” kuruluşu, bu kararla vatandaşların hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına olan güveninin artacağını ve cezasızlık zihniyetini bozacağını vurguladı.
Kamuoyunu meşgul etme
Nebil el-Karavi’nin başkanlığındaki Tunus’un Kalbi partisi, verdiği ilk tepkide, ekonomik ve finansal yargının yayınladığı “Karavi kardeşlerin seyahat özgürlüğünü yasaklama ve mal varlığını doldurma” kararının, ulusal ve uluslararası kamuoyunu meşgul etmek için bir süreç olduğunu ifade etti. Parti, kararı “partiyi ve başkanını telaşlandırmak, artan popülaritesini etkilemek için umutsuz bir girişim” olarak niteledi.
Açıklamada, yargı kararının 27 Haziran 2019 tarihinde yaşananlardan kaynaklanan bir “dikkat dağıtma” süreci olduğu belirtilirken Tunusluların, askeri yargının, yaşananlara ilişkin derhal soruşturma başlatmasını beklediği vurgulandı.
Gelecek seçimlere dair kamuoyu anketlerinde öne çıkan bir parti olan Tunus’un Kalbi, “Bu karar, Nebil el-Karavi’nin itibarını sarsmak ve partiyi bozmak isteyen başarısız bir girişimin parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Parti, başkanının mal varlığının dondurulması kararının ardından “yargıya ve çeşitli devlet kuruluşlarına güvendiğine” dikkati çekerken, tarafsızlıklarını koruma, adil değerlere, demokrasi ruhuna ve anayasaya uyma çağrısında bulundu.
Özelleştirilmiş meseleler
Yusuf Şahid’in yolsuzluğa karşı kampanya başlatmasının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen Tunus, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2018 yılı için 180 ülkeyi kapsayan Yolsuzluk Algılama Endeksi’nde yalnızca 1 puan alarak 73. sıraya yerleşti.
Bu çalışma, Tunus’un ortalama bir derecede ilerleme kaydettiğini ortaya koydu. Öyle ki 2017 yılında 100’ün üzerinde 42 puan, 2018 yılında da 43 puan aldı.
Tunus’taki Ulusal Kurumlar Konfederasyonu girişimiyle yürütülen yeni bir çalışmaya göre ise küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki yöneticilerin yüzde 59’u, rüşvet ödenmemesi halinde çalışmaların rahatlamayacağını belirtti. Küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki yöneticilerin yüzde 62’si de yolsuzluk oranının 2017 yılına kıyasla arttığını vurguladı.
Yargı kararının destekleniyor olmasına rağmen, bu meselenin ortaya koyulmasında gecikme yaşandığını düşünenler de var. Bu bağlamda şüpheler, Başbakan Yusuf Şahid ve hükümet ekibi etrafında toplanırken bazı kesimler, Şahid ve hükümetinin meseleyi rakiplerine karşı ve destekçilerine yakınlaşmak için kullandığını iddia etti.
Nebil el-Karavi’nin mal varlıklarının dondurulması kararının ardından Tunus Sendikalar Birliği Genel Sekreteri Nureddin el-Tabubi, “4 yıldır, bu meselelerin askıya alınmadan çözümlenmesini umuyordum” değerlendirmesinde bulundu. Tabubi, “Demokrasi düğününü bozmamak için bu dosyaların özelleştirilmemesi gerekiyor” dedi.
İslamcılar ve Şahid arasında uzlaşı
Gazeteci ve siyasi analist olan Yusuf el-Vaslati, “Yolsuzlukla savaş, sona erdi” dedi. Vaslati, yaptığı açıklamada “Şahid’in iktidara gelmesinden bu yana değindiği yolsuzlukla savaşta herhangi bir şey görmedim” ifadelerini kullandı. “Başlangıçtan beri yolsuzluk, Tunus Nida Partisi liderlerinden ve Başbakan ile kişisel çatışma içerisinde olan iş adamı Şefik Ceraya ile sınırlandırıldı. Kişisel hesapların tasfiyesi gibi Ceraya, özellikle de Yusuf Şahid’e karşı Cumhurbaşkanın ve oğlunun safında yer aldı” şeklinde konuştu.
Vaslati, “Şahid’in yolsuzluğa karşı savaşı, güvenilirlikten yoksun olduğunu kanıtladı. Başarısızlığının nesnel sebepleri var. Çünkü mevcut lobiler, iktidar parti içerisindeler ve bu savaşı durdurmak için şiddetle baskı yapıyorlar. Aynı şekilde hükümet ekibinin, yolsuzlukla suçlanan unsurları içerdiği de kanıtlandı” dedi.
Yusuf el-Vaslati, “Bugün, ilk olarak kamuoyu anketlerinin seçimlerde ileri düzeye yerleştirdiği ve kazandığını belirttiği tarafların hariç tutulduğu seçim yasasını değiştirerek, son olarak da yolsuzluk meselelerini talepler uyarınca onlara karşı harekete geçirerek, hesapların tasfiyesinin bir başka aşamasına tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Vaslati ayrıca, “Nahda ve Yusuf Şahid arasında, rakipleri ortadan kaldırmak ve siyasi sahneyi bir sonraki aşamada paylaşmak için bir anlaşma var. Bu hipotez, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Nahda’yı Yusuf Şahid’i şiddetle desteklemeye yöneltiyor” dedi.



Kassam Tugayları: Ateşkese bağlıyız... Refah'taki herhangi bir çatışma hakkında bilgimiz yok

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
TT

Kassam Tugayları: Ateşkese bağlıyız... Refah'taki herhangi bir çatışma hakkında bilgimiz yok

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar (Arşiv – Kassam Tugayları’nın Telegram kanalı)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde ateşkese olan bağlılığını yineledi.

Kassam Tugayları tarafından bugün yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde ateşkesin sağlanması başta olmak üzere, üzerinde mutabık kalınan her şeyi uygulama konusundaki kararlılığımızı yineliyoruz” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Refah bölgesinde herhangi bir olay veya çatışma yaşandığından haberdar değiliz. Çünkü bu bölgeler işgal kontrolü altındaki kırmızı bölgeler ve geçtiğimiz mart ayında savaşın yeniden başlamasından bu yana buradaki gruplarımızla iletişimimiz kesildi. O tarihten bu yana şehit olup olmadıkları veya hayatta olup olmadıkları konusunda hiçbir bilgimiz yok.”

Açıklamada, “Dolayısıyla, bu bölgelerde meydana gelen olaylarla hiçbir bağlantımız yoktur. Eğer halen hayatta olan mücahitlerimiz varsa, onlarla iletişim kuramıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bu açıklama, İsrail ordusunun Refah'taki güçlerinin saldırıya uğradığını ve bunun üzerine ‘ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali’ olarak nitelendirdiği olaya yanıt olarak bölgeye hava saldırıları ve topçu bombardımanı düzenlediğini duyurmasının ardından geldi.

İsrail ordusu, güçlerinin Filistinli savaşçılar tarafından ateş altına alınmasının ardından bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine hava saldırıları düzenlediğini doğruladı.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Bugün erken saatlerde teröristler, ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak Refah bölgesinde terörist altyapıyı yok etmek için operasyon yürüten İsrail birliklerine tanksavar füzeleri ateşledi” denildi.

Açıklamada, “İsrail ordusu, tehdidi ortadan kaldırmak için Refah bölgesini hedef alan hava saldırıları düzenledi ve terörist faaliyetlerin tespit edildiği birkaç tünel ve askeri tesisi imha etti” ifadesi yer aldı.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, Başbakan Binyamin Netanyahu ile yapılan güvenlik değerlendirmesinin ardından ordunun Gazze Şeridi'nde Hamas'a yönelik saldırılar düzenlemeye devam edeceğini bildirdi. İsrail'in Ynet internet sitesi, güvenlik yetkilisinin “Hamas'a yönelik ek saldırılar olacak, bu kesin” dediğini aktardı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları yeniden başlatmasını istedi.

Bugün erken saatlerde Hamas liderlerinden İzzet er-Rişk, hareketin ateşkes anlaşmasına bağlılığını yineleyerek İsrail'i anlaşmayı ihlal etmeye devam etmekle ve ‘suçlarını haklı çıkarmak için uyduruk bahaneler üretmekle’ suçladı.

Er-Rişk, “Başbakan Binyamin Netanyahu'nun taahhütlerinden cayma girişimleri, arabuluculara ve garantörlere karşı sorumluluklarından kaçmak için aşırı uç terörist koalisyonunun baskısı altında gerçekleşiyor” dedi.

İsrail ve Hamas, geçen hafta ABD'nin arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasının ihlali konusunda birbirlerini suçluyor.


İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
TT

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)

İsrail medyası bugün, İsrail ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin ihlali konusunda birbirlerini suçladıkları bir dönemde ordunun Gazze'ye saldırı başlattığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir İsrail askeri yetkilisi, Hamas'ın ‘sarı hat’ dışında İsrail güçlerine roket ve keskin nişancı ateşi dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenlediğini ve bunun ateşkes anlaşmasının ‘bariz bir ihlali’ olduğunu söyledi.

Ynet internet sitesi, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışma çıktığını bildirdi. Buna karşılık İsrail Hava Kuvvetleri Refah bölgesine hava saldırıları düzenlerken, İsrail donanması da kıyı şeridine yoğun ateş açtı.

Times of Israel ise Gazze Şeridi'ndeki silahlı unsurların, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Rafah'ta İsrail güçlerine saldırdığını ve bunun üzerine İsrail ordusunun bölgeye hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Filistin el-Aksa televizyonu, bugün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin doğusuna düzenlenen İsrail hava saldırısında ölü ve yaralıların olduğunu duyurdu.

İsrail medyası, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ı bombaladığını, el-Aksa televizyonu ise İsrail helikopterlerinin Refah semalarında işaret fişekleri attığını bildirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesine bağlı Ynet internet sitesi, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Başbakan Netanyahu'nun askeri sekreteri eşliğinde hükümet toplantısından ayrıldığını ve Refah'taki olayların güvenlik değerlendirmesini yapmak üzere yola çıktığını belirtti.

Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)
Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)

Hamas henüz yorum yapmadı, ancak daha önce herhangi bir ihlali reddetmiş ve İsrail'i anlaşmayı ihlal etmekle ve Gazze Şeridi'ndeki ‘suç çetelerini’ desteklemekle suçlamıştı. İsrail ordusu cuma günü, ‘birkaç teröristin’ Refah bölgesinde askerlere ateş açtığını, ancak herhangi bir zayiatın bildirilmediğini kaydetti. Ordu daha sonra, aynı gün Han Yunus'ta askerlere yaklaşan başka bir ‘terörist’ grubunu hedef aldığını açıkladı. Ordunun, kuvvetlerine yönelik doğrudan tehditleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceği belirtildi.

Askeri operasyonların yeniden başlaması

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'nde askeri operasyonları yeniden başlatmasını istedi.

Ben-Gvir, X platformunda yaptığı açıklamada, “Başbakanı, İsrail ordusuna tüm gücüyle Gazze Şeridi'nde tam ölçekli savaşı yeniden başlatması için emir vermeye çağırıyorum” dedi.

Ben-Gvir, “Hamas'ın tutumunu değiştireceği ya da imzaladığı anlaşmaya uyacağı yönündeki yanlış inanç, onun güvenliğimiz için bir tehdit oluşturduğunu kanıtlamaktadır. Bu Nazi terör örgütü tamamen yok edilmelidir ve bu ne kadar erken olursa o kadar iyi olur” ifadelerini kullandı.

İsrail hükümeti ve Hamas, günlerdir ateşkes ihlali suçlamalarında bulunuyorlar. İsrail, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacağını açıkladı.

dfrgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan bir kamp (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nde ateşkes için 20 maddelik bir plan açıkladı. 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri iade etmesi gerekiyordu.

Ölen rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmazlık çıktı. İsrail, Hamas'ın kalan 28 ölü rehinenin cesetlerini teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmesini talep etti.

Hamas, esir tuttuğu son 20 rehineyi ve 12 cesedi teslim etti, ancak enkaz altında gömülü cesetleri çıkarmak için özel ekipman gerektiğini bildirdi.


Netanyahu: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı kapalı kalmaya devam edecek

 Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
TT

Netanyahu: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı kapalı kalmaya devam edecek

 Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ne geçmek için Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bekleyen insani yardım malzemesi yüklü tırlar (AFP)

İsrail dün, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın, (İsrail ile Hamas arasındaki savaşı sona erdiren ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak) Hamas'ın Gazze Şeridi'nde bulunan tüm ölü rehinelerin cesetlerini teslim etmesinden sonra yeniden açılacağını duyurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın kapalı kalacağını açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından yapılan açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın açılmasının Hamas'ın rehinelerin cesetlerini iade etmesi ve üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveyi uygulamasına bağlı olarak değerlendirileceği belirtildi.

Açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir sonraki duyuruya kadar Refah Sınır Kapısı’nın açılmaması talimatını verdiği doğrulandı.

Dün erken saatlerde, Kahire'deki Filistin Büyükelçiliği, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın pazartesi gününden itibaren yeniden açılacağını duyurdu.

Büyükelçilik yaptığı açıklamada, bu adımın ‘Mısır’da ikamet eden ve Gazze Şeridi'ne dönmek isteyen Filistinli vatandaşların seyahat etmelerini sağlamak’ amacıyla atıldığını belirtti.

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail güçlerinin Gazze'nin güneyinde askeri operasyonlar başlatması ve geçişin Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından Mayıs 2024'ten bu yana neredeyse tamamen kapalı.

Gazze Şeridi'ni ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, iki yıldır süren savaşın yıkıma uğrattığı Filistin topraklarına acil yardım ulaştırmanın ve temel hizmetleri sağlamanın ‘önemli bir görev’ olduğunu vurguladı.

İsrail makamları, Gazze Şeridi'nde tutulan ve cuma günü teslim edilen bir rehinenin cesedinin kime ait olduğunun tespit edildiğini açıklarken, Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı 15 Filistinlinin cesedini teslim aldığını duyurdu.

Gazze Şeridi'ndeki arama kurtarma ekipleri Filistinlilerin cesetlerini enkaz altından çıkarmak için çalışırken, Hamas, ateşkes anlaşması kapsamında Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etmesi gereken İsrailli rehinelerin cesetlerini çıkarmaya çalışıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda önemli bir rol oynadığı ve bu ayın 10'unda yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri teslim etmesi gerekiyordu.

Hamas, belirlenen süre içinde hayatta olan 20 rehineyi serbest bıraktı, ancak 28 cesetten sadece 10'unu teslim etti.

İsrail yetkilileri dün sabah, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısı sırasında Kibbutz Nir Oz'da öldürülen ve cesedi Gazze Şeridi'ne nakledilen 70 yaşındaki Eliyahu Margalit'in cesedini teşhis ettiklerini duyurdu.

Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in ‘tüm ölü rehineler geri getirilene kadar taviz vermeyeceğini ve hiçbir çabadan kaçınmayacağını’ bildirdi.

Hamas cuma günü, ‘anlaşmaya bağlılığını ve anlaşmayı uygulamaya ve kalan tüm cesetleri teslim etmeye istekli olduğunu’ yineledi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “İsrailli esirlerin cesetlerinin iadesi biraz zaman alabilir. Çünkü bazıları işgal güçleri tarafından yıkılan tünellere gömüldü, diğerleri ise bombalanarak yıkılan binaların enkazı altında kaldı” denildi.

60 günlük plan

Bu arada, çatışmaların sona ermesinden bu yana Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ilk üst düzey BM yetkilisi olan Tom Fletcher, yıkılmış evlerin enkazı arasında beyaz BM araçlarından oluşan bir konvoyla Gazze şehrine geldi.

Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkımın boyutunu inceleyen Fletcher AFP'ye şunları söyledi: “Buraya yedi veya sekiz ay önce geldim. Bu binaların çoğu halen ayaktaydı. Şimdi, şehrin büyük bir kısmının enkaza dönüştüğünü görmek kesinlikle korkunç.”

Fletcher sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda gıda tedarikini artırmak, günde bir milyon öğün yemek dağıtmak, sağlık sektörünü yeniden inşa etmeye başlamak, kış için çadırlar kurmak ve yüz binlerce çocuğu okula geri döndürmek için 60 günlük büyük bir planımız var.”

Cuma günü Gazze Şeridi'ne giren Fletcher, “Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) önünde çok büyük bir görev var... Yapılması gereken çok iş var” ifadelerini kullandı.

Sınırları tamamen İsrail tarafından kontrol edilen Gazze Şeridi'ne giriş, hâlâ ciddi kısıtlamalara tabi.

Dünya Gıda Programı (WFP) cuma günü, Filistin topraklarına ‘gıda akışı sağlamak’ için İsrail'in kontrolündeki tüm sınır geçişlerinin açılması çağrısında bulundu.

İsrail'in otobüse saldırısı

Yerel kaynaklara göre, Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilileri dün, cuma günü İsrail'in bir otobüse düzenlediği saldırıda öldürülen dokuz Filistinlinin cesetlerini bulduklarını açıkladı. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, ‘sarı çizgiyi geçen şüpheli bir araç tespit ettiğini’ ve askerlerinin ‘tehdidi ortadan kaldırmak için ateş açtığını’ belirterek, operasyonun ‘anlaşmanın şartlarına uygun olarak’ gerçekleştirildiğini bildirdi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, çocuklar da dahil olmak üzere Şaban ailesinin tüm üyelerinin, savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu ‘evlerinin durumunu kontrol etmeye çalışırken’ hayatını kaybettiğini söyledi.

Aile üyelerinden Um Muhammed Şaban, “Ateşkes yok” dedi. Şaban, çocuk kurbanların yaşlarının 2 ila 12 arasında değiştiğini belirtti.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, cuma akşamı X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun ‘Gazze topraklarının yüzde 50'sinden fazlasını kapsayan sarı hattı, sınırlarını açıkça belirlemek için özel işaretlerle işaretlemeye başladığını’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 221 kişi öldü.

Hamas'ın yönettiği Sağlık Bakanlığı'na göre, Gazze Şeridi'nde İsrail'in askerî harekâtı 68 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM) bu rakamları güvenilir buluyor.