Basra’daki Sabii Mandenler hakkında neler biliyoruz?

Basra’daki Sabii Mandenler hakkında neler biliyoruz?
TT

Basra’daki Sabii Mandenler hakkında neler biliyoruz?

Basra’daki Sabii Mandenler hakkında neler biliyoruz?

Dinler Tarihi alanında birtakım otoriteler Sabii Mandenlerin inancının ilk ortaya çıkışı olarak Irak’ın güneyini gösterirken, diğer bir kısım uzmanlar ise bu inancın Filistin topraklarında doğduğu tezini savunur. Ancak şurası muhakkak ki Mandeizm insanlık tarihinin en eski inançları arasında yer almaktadır. Irak’ın güneyindeki Basra kentinde yüzlerce Manden bölgedeki Müslümanlarla bir arada uyum içerisinde yaşamakta.
Mandeizm’de tebliğ ve irşat faaliyeti bulunmuyor
Mandenler esasında Allah’ın birliğine ve Adem, Şit, Nuh ve Nûh'un en büyük oğlu Sâm, Yahya bin Zekeriyya ve Sümer medeniyetinin başkenti olan Ur şehrinde doğduğuna inanılan Hz. İbrahim’in Allah tarafından gönderilen nebiler olduğuna iman ediyor. Sabiiliğin ayrıca Sümer, Akad ve Babil medeniyetlerinde hakim olan inançların öğretilerinden etkilendiği biliniyor.
Mandenlerin birçok dini meselede Müslümanlarla ortak yönleri var. İki inanç arasındaki benzerlikler daha çok ahlaki öğretilerde kendini gösterir. Sözgelimi hırsızlık, faiz, emanete ihanet, yalancı şahitlik, zina, sihir, gıybet ve dedikodu Mandenlerin inancında da yapılması yasak (haram) fiiller kapsamındadır. Ancak iki inanç arasında farklılık arz eden birçok mesele de mevcut. Mandenler sünnet olmayı ve nefsi müdafaa gerektiren durumlar dışında savaşmayı haram kabul eder. Aynı şekilde Mandeizm’de tebliğ faaliyeti bulunmuyor ve dışardan bu dine girmek isteyenlere kapılar kapalı.  Diğer dinlerin mensuplarıyla evlilik yapılması da Mandenlerce haram kabul edilir.
İbadet dili
Her Mandenin yalnızca aile içinde kullandığı özel bir dini ismi var. Bu isim, resmi işlemlerde kullanılan isimden farklıdır. Arapça, günümüz Mandenlerin ana dilidir. Kullandıkları lehçeler ve biçimsel özellikleri Irak’ın güneyindeki Müslümanlardan ayırt edilemez. Bir Mandenin inancını açıklamadığı durumlarda soyadından yola çıkarak onun bir Manden olduğunu anlayabilirsiniz. Zira Mandenler, Irak’ın güneyinde tanınmış Arap aşiretlerinden Sebtiyye, Hamisiyye ve Zuheyriyye gibi saygın ailelere mensuplardır.
Arapça’nın yanında Mandenlerin kendilerine ait özel bir dili var. Aramiceden doğan ve günümüzde çok az Manden tarafından bilinen bu kadim dilin kullanımı, genellikle dini ritüeller ve aile içi konuşmalarla sınırlı kalır. Birinci dereceden ibadet dilidir ve büyük hazine anlamındaki “Kenz Raba” isimli dini kitapları bu dille yazılmıştır.
Dini bayramlar
Mandenlerin inancına göre yılda 4 dini bayram kutlanmakta.
1. Büyük Bayram: Sabii ay takvimine göre yeni yılın başında kutlanan bu bayramda insanlar evinde 36 saat boyunca itikâfa çekilir. Bu süre içerisinde uyumaları, bir hayvana veya bitkiye dokunmaları yasaktır.
2- Kutsal Vaftiz Bayramı: Mandenler bu bayramda ölülerinin bağışlanması için “Gufran (bağışlanma) Yemeği” adı verilen bir çeşit yemek hazırlar.
3- Yaratılış Bayramı: Bu bayram beş gün sürer. Mandenler hayatın ve kâinatın ilahi iradeyle bu mübarek günlerde yaratıldığına inanırlar.
4- Bahar Bayramı: Adalet ve hakkı temsil eden meleklerin karanlık şeytanları başka alemlere sürdüğüne inanan Mandenler bu günlerde bir ritüel olarak pirinç ve yoğurt yer. Sabiilik inancına göre, pirinç kutsal bitkileri, süt ise saflığı temsil eder. Bu inanca göre yeryüzünde ilk yeşeren bitki pirinçtir.
Basra’daki Mandenler son yıllarda bölgedeki Müslümanların bayramıyla çakıştığı durumlarda bayram kutlamalarını daha kapalı ortamlarda yapmayı tercih ediyorlar. Manden din adamları her yıl muharrem ayında aşure yıldönümünde yapılan özel törenlere katılan Müslümanlara ücretsiz yemek dağıtıyor.
Irak Diyalog ve Ortak Yaşam Merkezi Müdürü Şeyh Abbas Fadli, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Mandenler bir kutlamayı iptal ettiklerinde, şu veya bu şekilde Müslümanlara ait bir bayrama katılmaları için ne kimse baskı uygular ne de kimsenin bu yönde bir talebi olur. Bu, barış içinde bir arada yaşamanın yansımasıdır” dedi.
Sabiilik’te su figürü
Su figürü, Sabii Mandenlerin inancında ve ritüellerinde çok merkezi bir konumda yer alır. Onlara göre hayatın kaynağı olan su, ruh ve bedenin arınmasının yegâne yoludur. Birçok yorumcu, su figürünün Sabiilik’te bu derece önem kazanmasını mensuplarının tarih boyu nehir kıyılarında yaşamalarına bağlar. Çoğu ibadetler su olmadan daha doğrusu vaftiz olmadan eksik kalır. Ayrıca ibadetler için kullanılan suyun durağan olmaması şarttır.
Mandenlerin Basra’daki tek ibadet mekanı olan Mandi’de ibadetlerde kullanılmak üzere büyük bir havuz bulunur. Havuzun içine kurulan küçük bir pompalı düzenekle su sürekli hareket halindedir. Ancak bununla beraber din adamları sadece nehirde vaftiz oluyorlar. Mabede yakın nehir ise biriken ihmaller sebebiyle zamanla atıklarla dolmuş. Basralı Mandenler aileleriyle birlikte vaftiz ritüelini yerine getirebilmek için Şatt-ül Arap kıyılarında küçük bir bölümün kendilerine tahsis edilmesi yönündeki yoğun baskılarının sonuç verdiğini ve ödedikleri çok büyük bir meblağ karşılığında hükümetin kendilerine bir arazi verdiğini belirtiyorlar. Fakat Mandenler, etrafı çitlerle çevrilmeyen bu alana asfalt olmaması nedeniyle ulaşımın güç olduğunu ifade ediyorlar.
Yönetime uzak
Mandenler geçtiğimiz yıllarda yönetimde söz sahibi olmak için kendilerine alan açılmasını istemişler. Independent Arabia’ya konuşan Basra’daki Sabii Mandenlerin Ruhani lideri Şeyh Mazen Nayef, “Sayıca bizden az olan Hristiyan oluşumundaki kardeşlerimizin İl Meclisi’nde bir koltuğu bulunurken, Mandenlerden hiç temsilci yok. Gelecek yıl düzenlenmesi beklenen seçimlerin ardından bize insaf ederek bir koltuk vermelerini talep ediyoruz” dedi.
Nayef, “Mandenler arasında birçok uzmanlık alanında yeterlilik sahibi ve diploması bulunan kişilerin olmasına rağmen, ne monarşi döneminde ne de cumhuriyet döneminde bir Mandenin bakanlık koltuğuna oturduğu vaki değil. 2003’ten sonrasını iyiye işaret diye okumuştuk. Ancak hayal kırıklığına uğradık. Ciddi bir biçimde bastırılmışlık hissine kapılmaya başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mandenlerin mesleği
2003 yılına kadar Basra’daki altın ve gümüş işçiliği işletmelerinin çoğu Sabii Mandenlerin elindeydi. On yıllar boyu bu meslekte boy gösteren Mandenlerin bugün sektörde pek etkili oldukları söylenemez.
Basra'daki Sabii Mandenlerin Medya Koordinatörü Luay el-Humeysi Mandenlerin bu sektördeki etkisinin zayıflamasındaki en önemli faktörün göç olduğunu söyledi. Humeysi buna başka bir gerekçe olarak da tüketicilerin yabancı firmalar tarafından üretilen hazır altın takıları tercih etmesini gösterdi.



30 yıllık kült filmin devamı geliyor: Denzel Washington dönebilir

Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
TT

30 yıllık kült filmin devamı geliyor: Denzel Washington dönebilir

Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)

Denizde İsyan (Crimson Tide) gösterime gireli tam 30 yıl oldu. 1995 yapımı film, eleştirmenlerden olumlu yorumlar almış ve gişede büyük başarı elde etmişti. 

Filmin yapımcısı Jerry Bruckheimer'a göre, izleyicileri yeniden nükleer gerilimle dolu denizaltıların derinliklerine götürecek bir devam filmi yolda olabilir.

Bu hafta The Rich Eisen Show adlı sohbet programına konuk olan Bruckheimer, Denizde İsyan'ın devam filmi üzerinde çalıştığını açıkladı.

"Gerçekten iyi bir yönetmen ve senarist, şu anda deniz kuvvetleriyle denizin altındaki güncel gelişmeler hakkında görüşmeler yürütüyor" diyen Bruckheimer, bu isimlerle ilgili detay vermedi.

Bruckheimer ayrıca, filmde idealist ikinci kaptanı canlandıran Denzel Washington'ın da projeye geri dönmeye ikna edilebileceğini ima etti. Washington, filmde Gene Hackman'ın oynadığı otoriter komutanla çatışma yaşayan baş karaktere hayat veriyordu.

Bruckheimer, "Eğer ona iyi bir senaryo sunarsak, yapacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Washington'a yakın bir kaynak ise oyuncunun projeye katılımının tamamen senaryoya bağlı olduğunu ve henüz tamamlanmış bir senaryonun bulunmadığını belirtti.

Eğer Washington projeye dahil olursa, karşısında rakibini canlandıracak yeni bir oyuncu yer alacak. Zira Gene Hackman, bu yıl şubatta 95 yaşında hayatını kaybetmişti. İlk filmin yönetmeni Tony Scott ve senaristlerinden Robert Towne da artık hayatta değil.

"Tony Scott gibi olağanüstü bir yönetmenimiz vardı" diyen Bruckheimer, sözlerine şöyle devam etti:

Quentin Tarantino ve Robert Towne gibi sinemanın iki büyük ismi o filmde senaryo yazımına katkı sağlamıştı. Böyle bir senaryoyu bir daha yakalayabilir miyim bilmiyorum.

Denizde İsyan'ın resmi senaristi Michael Schiffer olarak görünse de filmin hikayesi uzun geliştirme sürecinde birçok yazarın elinden geçmişti. 

Washington ve Hackman, başroller için ilk düşünülen isimler değildi. Projeye farklı zamanlarda dahil olması gündeme gelen diğer oyuncular arasında Warren Beatty, Al Pacino, Tommy Lee Jones ve Brad Pitt de vardı.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, The Rich Eisen Show