Cezayir’de ‘temiz eller hakimi’ Belkasım Zağmati

Yargıç Belkasım Zağmati
Yargıç Belkasım Zağmati
TT

Cezayir’de ‘temiz eller hakimi’ Belkasım Zağmati

Yargıç Belkasım Zağmati
Yargıç Belkasım Zağmati

Cezayir kamuoyu, ordunun, 90’lı yıllarda terörle mücadele hususunda tanınmış bir hakimi, Abdulaziz Buteflika dönemi (1999-2019) boyunca etkili çok sayıda bürokrat ve iş insanını kapsayan onlarca yolsuzluk davasına atmasını konuşuyor.
6 yıl sonra makamına geri dönen ve ihtiyati hapis cezasına çarptırılmış eski Başbakanlar Ahmed Uyahya, Abdulmelik Sellal, eski Bakanlar Said Berekat, Cemal Velid Abbas, Amara bin Yunus’u ön soruşturmaya alan Hakim Belkasım Zağmati ülke gündeminde.
Söz konusu isimlerin, Zağmati ile Sidi M’Hamed ve başkent Cezayir’deki Bir Mourad Rais kasabalarındaki mahkemelere bağlı Cumhuriyet Savcıları tarafından ifadelerinin alınması bekleniyor.
Hakim Belkasım Zağmati, “Ordunun birkaç defa çeteyi kovuşturdukları sırada hakimleri koruma sözü verdiğini” söyleyen Genelkurmay Başkanı Kayid Salih’ten bu görev için yeşil ışık aldı.
Orduya göre “çete”, Buteflika’ya yakın isimler olan ve şu anda cezaevinde bulunan, başta erkek kardeşi ve eski baş danışmanı Said Buteflika, eski askeri istihbarat şefleri General Muhammed Medin ve Osman Tartag’ı içeriyor. Zağmati, bu dosyaları Yüksek Mahkeme’deki mevkidaşlarına sundu.
Zağmati’nin görevi, siyasetçilerin oluşturduğu “çete” başlarını takip etmekle sınırlı değil. Önemli iş insanlarının soruşturulmalarını da denetlerken, savcılıktaki asistanlarına da geçici gözaltına alma emri veriyor. Milyarder iş insanlarının başında ise İssad Rebrab, Kuninav kardeşler ve Ali Haddad bulunuyor. Söz konusu isimler, Buteflika’nın 2013 yılında hastalanması sonrasında fiili Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Said Buteflika’ya yakın isimler.
25 Mayıs’ta Zağmati, kovuşturulan eski yetkililerin bir listesini yayınladı. Liste içerisinde Sellal ve Uyahya’nın yanı sıra eski Bayındırlık Bakanı Abdul Gani Zalan, eski Ulaştırma Bakanı Ammar Tu, eski Ulaştırma Bakanı Boujmaa Talai, eski Maliye Bakanı Kerim Cudi, eski Ticaret Bakanı Amara bin Yunus, eski Tarım Bakanı Abdulkadir Bouzeki, eski Turizm Bakanı Ammar Gül, eski Sanayi Bakanı Abdusselam Buşovarib, eski başkent valisi Abdulkadir Zoh ve eski el-Beyaz valisi Muhammed Hanfar da yer alıyor. Yöneltilen suçlamalar arasında ise “yasalara aykırı anlaşmalar yapma”, “borsa yasasının ihlali”, “kişilere çıkarları doğrultusunda imtiyaz sağlama”, “kişisel hedeflere ulaşmak için nüfuzunu kullanma” suçlamaları bulunuyor.
Bu çerçevede bu üst düzey isimlerin eskiden bulundukları görevler nedeniyle ilk derece mahkemeleri yerine Yüksek Mahkeme’de yargılanacakları biliniyor. Ancak söz konusu Uyahya ve Sellal olduğunda anayasa, başbakan ve cumhurbaşkanının, özel yargı çatısı olan Devlet Yüksek Mahkemesi’nde yargılanmasını şart koşuyor. Ancak 1996 yılında anayasanın incelemesinden bu mahkeme toplanmadı. Ülkedeki siyasi makamlar, konuya dair içtihat ederek, söz konusu isimleri yargılamak için en uygun organın Yüksek Mahkeme olduğu sonucuna vardı.
Bu bağlamda Zağmati, Uyahya ve Sellal’ın Yüksek Mahkeme’de yargılanmasının “yasadışı” olduğuna dair sorulan bir soruya, “Hesapsız bırakılamazlar. Yargılayacak yasal bir yapı yok” şeklinde yanıt verdi. Hakim Zağmati, bu tutumu dolayısıyla avukatların eleştirisine maruz kaldı.
Belkasım Zağmati ayrıca, eski Enerji Bakanı Şekib Halil hakkında 2013 yılında yayınladığı tutuklama kararının arkasında olduğunu belirtti. O dönemde yaptığı bir basın toplantısında, Halil’in petrol ve gaz anlaşmalarında 190 milyon dolarlık rüşvet ve komisyon almakla suçlandığını belirtmişti. Halil’in Filistin asıllı ABD’li eşi ve eski Dışişleri Bakanı olan yeğeni Muhammed Becavi de aynı suçlamadan yargılanmıştı. Fakat aynı yıl Zağmati, görevden alındı. Onu görevinden alanın Buteflika olduğu söyleniyor. Hakim Zağmati görevine geri döndüğünde de Şekib Halil’i yeniden yolsuzlukla suçladı.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”