İran’ın acil çözüm planı: ABD ile sınırlı çatışma

Irak’taki İran destekli silahlı güçler Devrim Muhafızları ordusunun etkinliğini artırmak için Suriye sınırı üzerinden lojistik hat kurmaya çalışıyor (AFP)
Irak’taki İran destekli silahlı güçler Devrim Muhafızları ordusunun etkinliğini artırmak için Suriye sınırı üzerinden lojistik hat kurmaya çalışıyor (AFP)
TT

İran’ın acil çözüm planı: ABD ile sınırlı çatışma

Irak’taki İran destekli silahlı güçler Devrim Muhafızları ordusunun etkinliğini artırmak için Suriye sınırı üzerinden lojistik hat kurmaya çalışıyor (AFP)
Irak’taki İran destekli silahlı güçler Devrim Muhafızları ordusunun etkinliğini artırmak için Suriye sınırı üzerinden lojistik hat kurmaya çalışıyor (AFP)

İran'ın Irak'ta desteklediği milis güçlerin, Suriye’nin Ebu Kemal kasabasında faaliyet gösteren Devrim Muhafızları Ordusu’nun etkinliğini artırmak ve ABD ile sınırlı bir çatışma formülünü uygulamak için Suriye sınırı üzerinden lojistik hat kurmaya çalıştığı bildirildi.
Independent Arabia’ya konuşan güvenilir bir kaynak, İran destekli Irak Hizbullahı’na bağlı onlarca savaşçının, Suriye’nin Ebu Kemal kasabasında konuşlanan İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun etkisini artırmak ve ABD ile sınırlı bir alanda silahlı çatışma çıkarma formülünü hayata geçirmek amacıyla Suriye sınırında örgütlendiğini aktardı.
Kaynak, “Hizbullah Tugayları, Devrim Muhafızları Ordusu’nun bölgedeki askeri gücünü artırma planına destek olmak amacıyla, Irak topraklarından başlayarak Suriye’nin Ebu Kemal kasabasına uzanan bir lojistik hat kurmak için yaklaşık bir aydır saha çalışmaları yürütüyor” diye konuştu.
Kaynak, bu kapsamda Irak Hizbullah Tugayları’na bağlı savaşçıların Irak-Suriye sınır hattında bulunan 7 Nisan bölgesinde bazı ev ve arazilere zorla el koyarak bu mevkiyi askeri karargâha dönüştürdüklerini ifade etti.
Irak içişleri ve savunma bakanlıklarından üst düzey yetkililer bu iddiaları reddederken, Suriye sınırındaki Haşdi Şabi güçlerinin varlığına ilişkin herhangi bir yalanlama yapmadılar.
Iraklı Milletvekili ve Haşdi Şabi’nin önde gelen yöneticilerinden Ahmed el-Esedi, Hizbullah Tugayları’nın Suriye sınırında örgütlendiği iddialarını yalanladığı açıklamasında,  “Haşdi Şabi Suriye içerisinde herhangi bir güç konuşlandırmadı” dedi.
Haşdi Şabi’nin sınır üzerinden rahat hareket kabiliyeti elde etmek için Irak ve Suriye’yi birbirine bağlayan Velid sınır kapısından (El Tanf) ayrı olarak ikinci bir sınır kapısı açılması yönünde yetkililere baskı uyguladığı belirtiliyor.
Kaynaklar, Devrim Muhafızları Ordusu ve Haşdi Şabi güçlerinin, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Bağuz kasabasında DEAŞ ile uğraşmasını fırsat bilerek Suriye’nin doğusuna daha çok savaşçı konuşlandırdığını aktarıyorlar.
Ebu Kemal’de etkisi artan İran destekli milis güçler, Suriye'nin kuzeyinde bulunan ABD kuvvetleri, İsrail ve Tahran’ın bölgedeki hareketliliğine şüpheyle yaklaşan Rusya için endişe kaynağı haline geliyor.
Analistler, İran’ın Suriye’nin doğusunda etkisini artırmaya dönük faaliyetleri, İsrail veya ABD’nin bölgedeki müttefiklerine yönelik bir askeri operasyon hazırlığı olabileceğini değerlendiriyorlar.
Sahadaki söz konusu gelişmelerin, Tahran’ın Irak üzerinden İran topraklarını Suriye’ye bağlama planının bir parçası olduğu belirtiliyor.
ABD gözlem noktası kurdu
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre kaynaklar, ABD’nin, İran’ın bölgedeki hareketliliğini akamete uğratma kapsamında Irak-Suriye sınırında yeni bir gözlem noktası kurduğunu bildirdiler.
Irak’ın batısında yaşayan bölge halkı, Haziran ayından bu yana sınırda olağanüstü bir askeri hareket gözlemlediklerini belirtiyorlar.
ABD’nin, Irak’ın Suriye sınırında bulunan Anbar kentinde bölgedeki faaliyetleri takip edebildiği iki büyük askeri üssü bulunuyor.
İran’ın alternatif planı
Analistler, Irak-Suriye sınır hattındaki gerginliği, İran’ın Körfez’de gerilimi tırmandırmak suretiyle çatışma çıkarma arzusuna ulaşamaması halinde başvuracağı alternatif bir plan olarak görüyorlar.
Analistlere göre, Tahran, ABD yaptırımlarının İran ekonomisinde yol açtığı yıkımları kamuoyunun gözünden kaçırmak için ABD ile sınırlı bir çatışma formülü üzerinde çalışıyor.
Analistler, ekonomik yaptırımların neden olduğu “yavaşlatılmış ölümü” durdurmayı ümit eden İran’ın, acil çözüm planı olarak ABD ile çatışma seçeneğini uygulamak için çabaladığını belirtiyorlar.
 



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.