Yemen’de taraflar Hudeyde Limanı’nda ortak komite toplantılarına yeniden başladı

Lollesgaard (ortada solda), dün Hudeyde limanındaki bir gemide meşru hükümet ve Husi temsilcilerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık ediyor (AFP)
Lollesgaard (ortada solda), dün Hudeyde limanındaki bir gemide meşru hükümet ve Husi temsilcilerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık ediyor (AFP)
TT

Yemen’de taraflar Hudeyde Limanı’nda ortak komite toplantılarına yeniden başladı

Lollesgaard (ortada solda), dün Hudeyde limanındaki bir gemide meşru hükümet ve Husi temsilcilerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık ediyor (AFP)
Lollesgaard (ortada solda), dün Hudeyde limanındaki bir gemide meşru hükümet ve Husi temsilcilerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık ediyor (AFP)

Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RRC) Başkanı General Michael Lollesgaard, hükümet ekibinin ve İran destekli darbeci Husi temsilcilerinin katılımıyla Hudeyde Limanı’ndaki bir gemide, ortak komite toplantılarını yeniden başlattı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Batı Kıyısı Kurtuluş Operasyonları Sözcüsü Vaddah el-Debiş, RRC Başkanı General Lollesgaard’ın Tuğgeneral Sağir bin Aziz başkanlığındaki hükümet ekibiyle bir araya geldiğini açıkladı.
Tuğgeneral Sağir bin Aziz, daha önce Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Hudeyde açıklarındaki bir gemide RRC toplantılarının gerçekleştirileceğine atıfta bulunmuş ve isyancı milis unsurlarının Hudeyde şehri dâhilindeki bütün geçitleri kapattığını dile getirerek, General Lollesgaard’ın hareketini kısıtladıklarını belirtmişti. Bununla birlikte alaycı bir ifadeyle, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi’nden, General Lollesgaard’ın hareketini kısıtladığı ve hükümet ekibiyle görüşmesini engellediği için Husi milislerine teşekkür etmesini beklediğini söylemişti.
Vaddah el-Debiş Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, gerçekleştirilen ikili toplantı sırasında hükümet ekibinin Lollesgaard’a, Husi milisleri tarafından son dönemde gerçekleştirilen tüm tek taraflı eylemleri reddettiğini ilettiklerini ve üçlü denetim tarafından kararlaştırılan hususlar doğrultusunda yapılanların hızlıca gözden geçirilmesi çağrısında bulunduğunu belirtti.
Batı Kıyısı Kurtuluş Operasyonları Sözcüsü Vaddah el-Debiş, Tuğgeneral Sağir bin Aziz’in General Lollesgaard’a “bunun Hudeyde anlaşmasının uygulanması için son bir fırsat olacağını bildirdiğini ve milislerin uzlaşmaz tutumları dolayısıyla çıkarmış oldukları engellerin geçmiş tüm kapıları kapattığını vurguladığını” dile getirdi. Kararlaştırıldığı şekliyle hükümet ekibinin 4:45'te Hudeyde Limanı yakınında bulunan gemiye ulaştığını ifade eden el-Debiş, Husi milislerinin toplantıya zamanında gelmediklerini belirtti.
Anlaşmanın üzerinden geçen sürenin ardından taraflar arasında ilk kez ortak bir toplantı gerçekleştirildi. Söz konusu ortak toplantı, milislerin limanlardan çekilme oyununu protesto eden hükümet ekibinin toplantıya katılmayı reddetmesinin ardından General Lollesgaard’ın milis temsilcileri ile toplantı yapmakla yetinmesinin ardından geldi.
RRC başkanlığı görevini üstlenen Danimarkalı General Lollesgaard, Hollandalı eski General Patrick Cammaert’in yerine getirilmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) RRC’nin görevini tamamlaması için 6 aylık bir süre belirlemişti. Bununla birlikte misyonun 75 gözlemciden oluşmasına rağmen milisler tarafından çıkarılan engeller dolayısıyla 60 gözlemci Hudeyde’ye ulaşamamıştı. General Lollesgaard, BMGK’ya verdiği son brifingde, Husilerin Salif ve Ras-İsa limanlarından çekildiklerini, fakat orta ve hafif silahlar taşıyan yüzlerce unsurun hala limanlarda bulunduğunu söylemişti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.