Pompeo: İran ile ilişkilerde eski ABD yönetiminin siyasetini tekrar etmeyeceğiz

Pompeo: İran ile ilişkilerde eski ABD yönetiminin siyasetini tekrar etmeyeceğiz
TT

Pompeo: İran ile ilişkilerde eski ABD yönetiminin siyasetini tekrar etmeyeceğiz

Pompeo: İran ile ilişkilerde eski ABD yönetiminin siyasetini tekrar etmeyeceğiz

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ülkesinin Washington ile şartlı müzakerelere girme konusundaki teklifini reddetti.
Pompeo’nun bu tutumuna rağmen siyasi yorumcular, Ruhani’nin sözlerinden müzakerelerin olduğunu ve bu müzakerelere Atlantik’in her iki tarafından da birkaç tarafın katıldığını söylüyor.
Pompeo önceki gün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin önerisini reddetti. Ruhani, ülkesinin şimdi herhangi bir zaman ve mekanda müzakerelere katılmaya hazır olduğunu ancak bunun için 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma şartlarına dönülmesi ve İran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasını şart koştu. Pompeo gazetecilere yaptığı basın açıklamasında Ruhani’nin eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve ABD eski başkanı Barak Obama’ya sunduğu teklifleri tekrarladığını öne sürdü.
Ruhani sunduğu teklifte müzakerelere oturmadan önce, ABD’nin 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmeden önce sattığı ham petrolü ihraç etmesine izin verilmesini talep etti.
Pompeo bu teklifi reddederek şunları söyledi: “Bu konuda son kararı verecek olan Başkan Trump’tır. Ancak önceki yönetimin uyguladığı siyaset nükleer anlaşmayı bu noktaya getirdi ki ben ve Trump bunu afet olarak görüyoruz.”
Trump, nükleer ve güvenlik konularında daha geniş bir anlaşmaya varmak için İran ile müzakere yapmaya hazır olduğunu zaten duyurdu. Ancak İran liderleriyle müzakere çağrısına rağmen Trump, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD’nin İran’a yaptırımlarının “yakında önemli ölçüde artacağını” söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Zarif'e seyahat kısıtlaması
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Pazar akşamı yaptığı açıklamada, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'e bu hafta New York'taki BM merkezindeki bir toplantıya katılmak için vize verdiğini söyledi. Pompeo, New York'ta Zarif'in hareketlerine kısıtlamalar getirildiğini ve yalnızca BM  merkezi ile merkeze 6 bina uzakta bulunan İran büyükelçisinin ikametgahı arasında gidip gelmesine izin verileceğini açıkladı. Pompeo, "Amerikalı diplomatlar Tahran çevresinde dolaşamıyor, bu nedenle İranlı diplomatların New York'ta özgürce dolaşabilmeleri için bir neden görmüyoruz. Zarif ve heyetine BM ile yapılan anlaşma uyarınca elde ettikleri hakları sağlayacağız ancak bundan daha fazlasını sunmayacağız” dedi.
Pompeo kendisinin ya da başka bir ABD’li yetkilinin Zarif ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna cevap vermekten kaçındı.
İran BM diplomatik misyon temsilcisi Zarif’in BM toplantısına katılmak üzere New York’a ulaştığını açıkladı. Toplantıda 2030 yılına kadar çatışma, açlık, cinsiyet eşitliği ve iklim değişikliği gibi konularda sürdürülebilir kalkınma konuları görüşülecek.
İsviçre'nin Bern kentindeki ABD Büyükelçiliği, ABD'ye gelmeden bir gün önce Zarif'e vize verdi. ABD yabancı uyruklu diplomatların BM toplantılarına katılmaları için vize vermesini gerektiren bir anlaşmaya imza atmıştı.
Zarif'in New York'ta gazetecilerle buluşması bekleniyor. Pompeo, "Zarif, bu fırsatı, kötü niyetli propagandasını ve yalanlarını yaymak için ABD’nin verdiği özgürlüğü kullanacak. Bu yetkili siyasi muhalifleri cezalandıran ve kadınlara korkunç davranan bir sistemin destekçisi. İfade özgürlüğünü baskı altına alan bir kişi” şeklinde konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı İran televizyonuna çıkmak için teklif alırsa çıkacağını ve İran halkına “ABD’nin kendilerini önemsediğini ve onları en güçlü şekilde destekleyeceğini” söyleyeceğini ifade etti.
Zarif’in sık sık ABD medyasında kendi ideolojisinin propagandasını yapmak için çıkması eleştiriliyor. Zira İran’da herhangi bir televizyonun ABD’li yetkililerinden birini programa çıkarmasına izin verilmiyor.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, 24 Haziran’da Zarif’e ABD yaptırımlarının uygulanacağını söylemişti buna karşılılık olarak Zarif, ABD’de varlık ve mülkünün olmadığını söyledi.
Zarif'e yaptırım uygulama kararının Washington’un Tahran’la olan anlaşmazlıklara çözüm için gerekli diplomatik çabaları engelleyebileceği belirtiliyor. Her ne kadar Hazine tarafından resmi bir başvuruda bulunulmamış olsa da, Zarif'e yaptırım uygulamasındaki gecikme, müzakerelere kapıyı açık tutma amaçlı görünüyor. Reuters’in haberine göre Pompeo bu tür yaptırımlara karşı, en azından şimdilik itiraz ediyor.



Trump: Ukrayna savaşını sona erdirme çabaları "son aşamalarında"

Trump'ın 28 Aralık'ta Mar-a-Lago'da Zelenskiy'yi ağırladı (AP)
Trump'ın 28 Aralık'ta Mar-a-Lago'da Zelenskiy'yi ağırladı (AP)
TT

Trump: Ukrayna savaşını sona erdirme çabaları "son aşamalarında"

Trump'ın 28 Aralık'ta Mar-a-Lago'da Zelenskiy'yi ağırladı (AP)
Trump'ın 28 Aralık'ta Mar-a-Lago'da Zelenskiy'yi ağırladı (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Mar-a-Lago'da Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy'yi kabul ederken barış anlaşmasına varılması konusunda iyimser bir tavır sergiledi. Gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeye yönelik diplomatik çabaların "son aşamalarına" ulaştığını belirten Trump, "Zelenskiy ve Putin barış konusunda ciddiler" diyerek bir anlaşmaya varmak istediklerini belirtti.

Trump, “Sanırım görüşmelerin son aşamalarındayız ve neler olacağını göreceğiz. Aksi takdirde, uzun süre uzayacak” dedi. Ayrıca, Amerikan garantilerinin niteliği hakkında ayrıntı vermeden, Avrupa ülkelerini de kapsayacak Kiev için “güçlü bir güvenlik anlaşması” üzerinde çalıştıklarını doğruladı.

Trump, Zelenskiy ile görüşmesinden sadece birkaç saat önce Ukrayna'daki savaşı sona erdirme çabaları hakkında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "çok iyi ve verimli" bir telefon görüşmesi yaptı. Kremlin, iki başkanın "dostane" bir telefon görüşmesi yaptığını vurgulayarak, Florida görüşmesinden sonra tekrar görüşeceklerini ifade etti.


Meksika'nın güneyinde meydana gelen tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi ise yaralandı

Kaza yerinde Meksika askerleri ve sivil savunma personeli (AFP)
Kaza yerinde Meksika askerleri ve sivil savunma personeli (AFP)
TT

Meksika'nın güneyinde meydana gelen tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi ise yaralandı

Kaza yerinde Meksika askerleri ve sivil savunma personeli (AFP)
Kaza yerinde Meksika askerleri ve sivil savunma personeli (AFP)

Yetkililerin açıklamasına göre, Meksika'nın güneyindeki Oaxaca eyaletinde dün meydana gelen ve 250 kişinin karıştığı tren kazasında en az 13 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi de yaralandı.

 Sivil savunma görevlileri, tren kazasında yaralanan bir kadını taşıyor (AFP)Sivil savunma görevlileri, tren kazasında yaralanan bir kadını taşıyor (AFP)

Demiryolu hattını işleten Meksika Donanması, yaptığı açıklamada "trenin lokomotifinin raydan çıktığını" belirtti.

Başlangıçta 20 yaralı olduğu bildirilmişti, ancak saatler sonra yapılan açıklamada "98 kişinin yaralandığı... ve ne yazık ki 13 kişinin hayatını kaybettiği" belirtildi.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum, Donanma Bakanı ve diğer yetkililerden bölgeye giderek etkilenenlerin ailelerine yardım etmelerini istediğini söyledi.

Kaza yerinde devrilmiş bir tren vagonu, videodan bir görüntü (Reuters)Kaza yerinde devrilmiş bir tren vagonu, videodan bir görüntü (Reuters)

"Tehuantepec Kıtalararası Kıstak Koridoru" olarak adlandırılan ve iki lokomotif ile dört yolcu vagonundan oluşan tren, Meksika Körfezi'ni Pasifik Okyanusu'na bağlıyor ve genellikle yük ve yolcu taşımacılığı için kullanılıyor.

Meksika askerleri ve sivil savunma personeli yolculara yardım ediyor (AFP)

 

Meksika askerleri ve sivil savunma personeli yolculara yardım ediyor (AFP)

Hat 2023 yılında açıldı. Eski Başkan Andrés Manuel López Obrador'un (2018-2024) hükümetinin en önemli altyapı projelerinden biri olarak kabul edilen hat, Meksika'nın güneydoğusunda ekonomik kalkınmayı artırma stratejisinin bir parçası olarak tamamlandı.

20 Aralık'ta aynı hatta bir tren, rayları geçmeye çalışan yük kamyonuyla çarpıştı, ancak kazada can kaybı yaşanmadı.


Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
TT

Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)

Britanya çevresindeki kritik sualtı altyapısını haritalayan casus geminin yanında bir Rus denizaltının görevlendirildiği ortaya çıktı.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD), olayın fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı. Fotoğrafta, resmi olarak Rus araştırma gemisi diye tanımlanan ve Britanya'yla İrlanda arasındaki doğalgaz boru hattını incelediği bildirilen Yantar'ı bir denizaltının takip ettiği görülüyor. Eşlik eden denizaltının Rusya tarafından özellikle sabotaj için inşa edilmiş denizaltılardan biri olup olmadığı net değil.

Geçen yıl kasımda İrlanda Denizi'nde Yantar'ı takip eden bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopteri ve yakınlarda yüzeye çıkmış bir Britanya denizaltısı da fotoğrafta görülebiliyor.

Sunday Times'a göre, bunun Rus denizaltılarının Yantar'a Britanya Adaları'na yakın sularda eşlik ettiği birkaç operasyondan biri olduğuna inanılıyor.

Kraliyet Donanması Komutanı General Sör Gwyn Jenkins bu ay, son iki yılda "Britanya sularındaki Rus ihlallerinde yüzde 30'luk artış" olduğunu söylemişti.

Bu faaliyetin en belirgin şekilde Birleşik Krallık (BK) sularının yakınında faaliyet gösteren Yantar gibi casus gemilerinin varlığında görüldüğünü belirten yetkili, "Beni en çok endişelendiren şey, dalgaların altında olup bitenler" uyarısında bulundu.

Geçen hafta Sör Gwyn, Rusya'nın GUGI diye bilinen seçkin derin denizaltı birimine yaptığı yatırımı yenilediği konusunda uyarıda bulunmuştu. BK, Rusya'nın sualtı istihbarat toplama operasyonlarının geliştirilmesine öncülük eden Rus askeri teşkilatına bu yıl haziranda yaptırım uygulamıştı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü şunları söyledi:

Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi, Başkan Putin'e mesajımız açık: Sizi görüyoruz, ne yaptığınızı biliyoruz ve bu ülkeyi korumak için güçlü bir şekilde harekete geçmekten çekinmeyeceğiz. Rusya'nın hem BK'ye hem de müttefiklerimize ait denizaltı kablolarını, ağlarını ve boru hatlarını haritalama girişimlerini de içeren tehdidinin son derece farkındayız ve bu tehditlerle doğrudan mücadele ediyoruz. Bu nedenle başbakan, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sürekli savunma harcaması artışını açıkladı; bu artış, Nisan 2027'den itibaren GSYİH'nin yüzde 2,5'ine kadar harcama taahhüdünü ve ekonomik ve mali koşullar elverdiği takdirde bir sonraki parlamentoda GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar harcama yapma hedefini içeriyor. Ayrıca, Rusya rejimi altındaki bireylere, kuruluşlara ve gemilere karşı 900 yeni yaptırım uyguladık ve ileri seviye denizaltısavar teknolojisinin geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını hızlandırdık.

BK hükümeti, otonom gemileri, yapay zeka destekli sensörleri, savaş gemilerini ve uçakları entegre ederek kritik denizaltı altyapısını gelişen zorluklara karşı korumayı amaçlayan Atlantik Kalesi programının, BK ve NATO için Kuzey Atlantik'i güvence altına alarak Rusya'nın gelişen denizaltı gücünün tehdidine karşı koymaya katkı sunacağına inanıyor.

Independent Türkçe