Sudan'da totaliter rejimleri deviren 3 devrim arasındaki farklar nedir?

Sudan'da totaliter rejimleri deviren 3 devrim arasındaki farklar nedir?
TT

Sudan'da totaliter rejimleri deviren 3 devrim arasındaki farklar nedir?

Sudan'da totaliter rejimleri deviren 3 devrim arasındaki farklar nedir?

Sudan halkı 3 halk devrimi gerçekleştirdi. Ekim 1964’te gerçekleştirilen Afrika kıtası tarihindeki ilk devrimde İbrahim Abboud rejimi alaşağı edildi. Sonra Nisan 1985 Cafer en-Numeyri ve Nisan 2019’da ise Ömer el-Beşir rejimi halk tarafından devrildi. Bu devrimlerin sebepleri ve dinamikleri benzer olsa da, her 3 devrimi de harekete geçiren unsurlar arasında birtakım farklar bulunuyor.
Politik tıkanma
Independent Arabia’dan İsmail Muhammed Ali’ye konuşan Milli Ümmet Partisi liderlerinden Abdurresul en-Nur, Sudanlıların üç askeri diktatörlüğü devirmedeki başarılarıyla kendilerini Arap dünyasındaki devrimciler ve öncüler olarak görmekten gurur duyduklarını ifade ediyor.
Bu devrimler arasındaki ortak faktörün köklü çözümler bulunmayan siyasi tıkanıklıklardan ve ekonomik krizlerden kaynaklandığına dikkati çeken en-Nur, ortaya atılan geçici çözümlerin ardından durumun tekrar eski haline döndüğünü belirtiyor.
Abdurresul en-Nur Sudan’ın 1964’te, 6 yıl boyunca ülkeyi yöneten İbrahim Abboud rejimine karşı Afrika’daki ilk halk devrimine tanık olduğuna atıfta bulunuyor. Rejimin başarılı oluşuna ve altyapı konusuna önemle eğilmesine rağmen insan hakları ve özgürlükleri üzerindeki kısıtlamalarıyla öne çıktığını dile getiren en-Nur, ülkenin kuzeyi ile güneyi arasında bir iç savaşın kıvılcımlarının çaktığını söylüyor. Askeri yönetim yıllarındaki çarpıcı siyasi gelişmelerin ardından Ekim devriminin Hartum Üniversitesi tarafından başlatıldığını dile getiren en-Nur, bu devrime başta Ahmed el-Kureyşi ve diğerlerinin hayatını kaybettiği  Hartum Üniversitesi olmak üzere siyasi partilerin, sendikaların ve federasyonların katıldığını belirtiyor. Abdurresul en-Nur, kamusal baskı ve grevlerin yanı sıra ordu güçlerinin baskısı sonucunda Abboud’un halkın iradesine cevap verdiğini kaydederek, böylece askeri konseyi ve kabineyi feshetme kararı verdiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Tüm siyasi partiler, sendikalar ve kurumlar Cebhetu'l Hey'at adı altında bir araya gelerek sivil itaatsizlik ilan ettiler. Çok sayıda ordu subayı da halk devrimini destekledi.”
Ani bir kasırganın ardından gelen 6 Nisan 1985 devrimi ise Devlet Başkanı Cafer en-Numeyri rejimi için sonunun başlangıcı oldu. Bu devrimin nedenleri arasında “yanlı yönetim, vatandaşlara yönelik sindirme politikaları, kötü yaşam koşulları ve iç ve dış seviyelerde dikkate alınmayan dönemeçler” yer alıyor.
Abdurresul en-Nur, bu devrimin en önemli sebebinin, rejimin son 3 yılında halkın ülkeyi vuran zorlu yaşam koşullarından artık bıkması olduğunu belirtiyor. 26 Mart 1985 tarihinde Cafer en-Numeyri rejimini devirecek halk hareketinin ilk kıvılcımları patlak verdi. Hartum Üniversitesi'nden öğrenciler yürüyüşler düzenlemeye başladı.
Sudan'daki en uzun totaliter yönetimi (30 yıl) deviren mevcut halk devriminin en kanlı devrim olduğunu dile getiren en-Nur, Beşir yönetimi sırasında ülkenin iç ve dış çatışmalarla kaynadığını hatırlatıyor. Bu durum ülkeye yaptırımlar uygulanmasına ve ülke ekonomisini mahvedecek olan 20 yıl süren ekonomik ablukaya neden oldu. Ayrıca Güney Sudan’ın ayrılmasıyla birlikte Sudan, petrol gelirlerinin yüzde 75’ini kaybetti, ülkenin dış borcu 45 milyar dolara ulaştı, enflasyon oranı yüzde 70'e vurdu ve işsizlik oranı yüzde 20'yi aştı.
Mevcut devrimin Sudan’ın şahit olduğu en geniş kapsamlı devrim olduğunu vurgulayan en-Nur, devrim kıvılcımlarının eyaletlerden başladığını ve Hartum’a ulaşana kadar tüm Sudan kentlerine yayıldığını söyledi.
Farklar ve benzerlikler
Sudanlı yazar Tarık eş-Şeyh, Ağustos ayından bu yana Sudan kentlerinde tanık olunan halk devriminin Abboud ve Numeyri rejimlerini deviren önceki devrimlerden farklı olduğuna dikkat çekiyor ve devrimlere sebep olan amillerin benzerliğine işaret ediyor. Ekonomik krizler ve özgürlüklere getirilen kısıtlamalar her üç devrimin patlak vermesinin ardında yatan benzer sebepler olurken, Ekim ve Nisan devrimlerinin özellikle başkent Hartum'da örgütlenen siyasi harekete dayanmasına karşılık mevcut halk devriminin bütün Sudan şehirlerine yayılması, devrimler arasındaki temel farkı oluşturuyor.
Doktorların, mühendislerin ve avukatların büyük sendikalarının bir araya gelerek oluşturdukları Sudan Meslek Odaları Birliği'nin (SPA) 25 Ağustos 2018’deki çağrısı, onlarca yıldır benzeri görülmemiş bir şekilde gerek halk kesiminden gerekse de siyasi partilere cenahında geniş bir karşılık buldu. Meydana gelen hızlı gelişmelerin sendikaları, Beşir’in istifasının talep edildiği bir mutabakatı cumhurbaşkanlığı sarayına teslim etmeye sevk ettiğini dile getiren eş-Şeyh, bu durumun hükümeti köşeye kıstırdığını ve göstericileri dağıtmak için aşırı güç kullanımına yol açtığını dile getirdi. Öte yandan sokaklara dökülen kitlelerin sloganlarının açık ve politik olduğuna dikkat çeken el-Şeyh, yoksulluk ve açlığa rağmen barış ve adalet sloganları atılmasının niteliksel bir gelişme olduğunu vurguladı.
Tarık eş-Şeyh, gençlik güçlerinin olayların gidişatını ve rejimin yıkılmasını büyük ölçüde etkileyen yeni bir faktör olduğunu düşünüyor. Ayrıca Sudan şehirlerinin tümünde devrimin asıl motorunun genç kesim olduğunu dile getiren eş-Şeyh, bu genç neslin Beşir rejiminin gölgesinde büyüdüğüne dikkat çekiyor.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.