AB ve ABD’den 130 üst düzey güvenlik görevlisi Brüksel’de toplandı

AB ve ABD’den 130 üst düzey güvenlik görevlisi Brüksel’de toplandı
TT

AB ve ABD’den 130 üst düzey güvenlik görevlisi Brüksel’de toplandı

AB ve ABD’den 130 üst düzey güvenlik görevlisi Brüksel’de toplandı

Brüksel’deki Avrupa Komisyonu’ndan bir yetkili, medyada hiçbir bilginin yer almadığını güvenlik toplantısı konusunda Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove’nin ev sahipliği yaptığı, üst düzey güvenlik toplantısına ABD ve AB devletlerinden 130 kişi katıldı.
Toplantıda, yabancı teröristleri tespit etmek ve yargılanması için en iyi yolları sağlamak amacıyla Suriye ve Irak’taki savaş alanlarından toplanan bilginin en iyi şekilde nasıl koordine edileceğine dair en iyi uygulamaları paylaştıkları belirtildi” ifadelerini kullandı.
AB Komiseri Dimitris Avramopoulos'un sözcüsü Tove Ernest, Şarku’l Avsat’a yaptığı yazılı açıklamada, geçtiğimiz Çarşamba günü Brüksel’de düzenlenen toplantıya AB üyesi devletlerin Savunma, Ulusal Güvenlik, Sınır Yönetimi bakanlıklarının yanı sıra Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Avrupa Adalet Ajansı Eurojust, Interpol, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği, NATO, ABD ve BM temsilcilerinin katıldığını bildirdi.
Toplantıların 3 atölye çalışması şeklinde gerçekleştiğini belirten yetkili, ilkinde Brüksel'deki bu toplantıya katılmayan diğer ülkelerin savaş durumu hakkında bilgi toplandığını, ikincisinde soruşturmalarda ve kovuşturmalarda kullanılmak üzere savaş alanlarından elde edilebilecek bilgilerin kullanımının ele alındığını, üçüncüsünde ise ilgili kurumlar arasında sınır kontrolü ve güvenlik işbirliği için savaş alanlarından bilgi alışverişinin yapıldığını söyledi. ABD yönetimi daha önce şu anda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında bulunan askeri kamplarda gözaltında tutulan 800’den fazla Avrupalı savaşçının geri alınması talebinde bulunmuştu. Çok sayıda AB ülkesi uluslararası mahkemede ya da savaştıkları yerlerdeki mahkemelerde yargılanmasını tercih ederek, ülkelere geri dönmelerini reddetti.
Geçtiğimiz hafta Brüksel’de düzenlenen toplantı, 19 Haziran’da bakanlar düzeyinde yapılan ortak toplantı sırasında bakanlar düzeyinde yapılan ortak toplantıda taraflar arasında imzalanan anlaşma uyarınca düzenlendi. Toplantının sonunda terörle mücadelenin ABD ve AB’nin öncelikleri arasında olduğu belirtildi. Taraflar, soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmak üzere savaş bölgelerinde toplanan bilgi alışverişini genişletmek başta olmak üzere ortak çabaları güçlendirme taahhütlerini vurguladı.
Bu toplantı, dönem başkanlığını devralan Romanya’nın başkentinde yapılan Bükreş’in ev sahipliğini yaptığı Güvenlik ve Adalet konulu ortak bakanlar toplantısının sonucu olarak yapıldı. İki taraf, toplantının uzun vadeli işbirliklerini değerlendirme ve ortak güvenlik tehditleri karşısında ortaklıklarını güçlendirme fırsatı yarattığını söyledi.
Dün Brüksel'de toplantının sonunda yayınlanan ortak açıklamaya göre, her iki taraf da Europol ve Eurojust’ın işbirliği yapılacağı terörle mücadelede ortak çabaların güçlendirilmesi konusunda elde edilen sonuçları memnuniyetle karşıladı,
Açıklamada, bilgi alışverişi dosyasında yolcu kayıtlarının verilmesi ile ilgili sözleşmenin ortak değerlendirilmesi ilkesine bağlı kalınmasının önemi vurgulandı. Taraflar toplantıda, insansız hava araçları (İHA) sistemi ve İnternetin terör amaçlı kullanımına yönelik mücadelenin yanı sıra kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditler de dahil olmak üzere mevcut güvenlik tehditlerini tartıştı.
Önemli güvenlik riskleri oluşturma ihtimali nedeni ile G5 iletişim ağı altyapısını konuşlandırmanın öncelikli bir mesele olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan katılımcılar, bunun kolluk kuvvetlerinin suça karşı etkin bir şekilde harekete geçme gücünü de etkileyebileceğini ifade etti. Taraflar, 5G güvenlik ve tedarik zinciri risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimi konusundaki bilgi alışverişini sürdürme konusundaki kararlılıklarını belirtti. Elektronik kanıtlara sınır ötesi hızlı erişimin önemini onayladığını ifade eden taraflar, ABD’de yayımlanan son mevzuatı tartıştı. Toplantıya katılanlar cezai konularda adli işbirliği amacıyla elektronik delillere erişim anlaşmasına erişimin kolaylaştırılması konusunda ABD ile müzakerelere başlanacağına dair bilgilendirildi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times