Kerkük krizi, Erbil-Bağdat ilişkilerinde yeni bir gerilime neden olur mu?https://turkish.aawsat.com/home/article/1815506/kerk%C3%BCk-krizi-erbil-ba%C4%9Fdat-ili%C5%9Fkilerinde-yeni-bir-gerilime-neden-olur-mu
Kerkük krizi, Erbil-Bağdat ilişkilerinde yeni bir gerilime neden olur mu?
2018 Parlamento seçimlerinde Kerkük’te asılan seçim afişleri
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
Kerkük krizi, Erbil-Bağdat ilişkilerinde yeni bir gerilime neden olur mu?
2018 Parlamento seçimlerinde Kerkük’te asılan seçim afişleri
Kerkük kenti Irak’taki siyasi krizin kaynağı olmayı sürdürüyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) önde gelen iki partisi Kerkük Valiliğine bir Kürt isim olan Tayyib Cabbar’ın aday gösterilmesi üzerinde uzlaşıya vardı. Kararın, Irak siyasetinde mevcut krizlere Erbil-Bağdat krizini eklemesinden endişe ediliyor. İki taraf arasında son olarak Erbil’in taahhüt ettiği petrolü göndermemesi tansiyonu yükseltmişti.
Kerkük krizinin, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi hükümetinin kurulmasından bu yana nispeten gelişme kaydeden Erbil-Bağdat ilişkilerinde yeni bir gerilim hattı olabileceği değerlendiriliyor. Bağdat’ın, yılsonu yapılması beklenen İl Meclis seçimlerini veya en azından Kerkük’te yapılacak seçimlerine zorluk çıkarması bekleniyor.
Kerkük’te, 2003'ten bu yana tek yerel seçim 31 Ocak 2005'te yapıldı. Bu tarihten günümüze dek ülke genelinde yerel seçimler belirlenen tarihlerde tüm illerde gerçekleşirken, Irak Meclisi sadece Kerkük’ü kapsayan özel fıkralar yayınladı. Bu durum, kentteki siyasi güçler arasında seçmen kütükleri hususunda yaşanan çatışmalardan kaynaklanıyordu. Zira siyasi gruplar karşı tarafı seçmen kütükleri üzerinde hile yaparak sonuçları etkilemekle suçluyordu. Gerilim ortamı
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, IKBY’li partilerin Kerkük ile ilgili aldığı karar en sert çıkışı İran destekli Asaib Ehli Hak Genel Sekreteri Kays el-Hazeli’den geldi.
Hazeli, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Irak Kerkük’ü satırın başıdır” diye yazdı. Gözlemciler, bu ifadelerin aynı zamanda İran’ın krize yönelik resmi olmayan tutumu olduğunu belirttiler.
Hazali’nin açıklaması, IKBY eski başkanı Mesud Barzani’nin Kerkük’le ilgili yaptığı açıklamaların ardından geldi. Mesud Barzani, Kerkük’ün durumu ile ilgili resmi hesabından yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Daha önce olduğu gibi bugün de Kerkük’ün Kürdistanilik kimliği üzerinde hiçbir pazarlık yapmıyoruz. Kerkük birlikte yaşam örneği olmalı, kentte yaşayan tüm ulus, inanış ve bileşenler barış, kardeşlik ve beraberlik temelinde birlikte yaşamalıdır.”
Irak’taki gelişmeleri takip edenler, Asaib Ehli Hak güçlerinin de bir parçası olduğu Haşdi Şabi’nin siyasi kanadı Bina Koalisyonu’nun krizle ilgili yapacağı açıklamaları merakla bekliyor. Irak’ın en büyük parlamento grubu olan koalisyonun bu noktada göstereceği tavrın Erbil-Bağdat siyasi krizinin yönünü tayin edecektir.
IKBY’nin Kerkük meselesinde aldığı karara en yüksek perdeden tepki gösteren Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi’nin yönetimindeki Nasr Koalisyonunun açıklaması siyasi çevrelerde büyük şaşkınlığa yol açtı.
Açıklamada, “Kerkük meselesinde herkesin haklarının ve kentin güvenlik ile istikrarının sağlayacak diyalog dilinin üstün gelmesi gerekir” denildi.
Gözlemciler bu olumlu açıklamanın arkasında, Irak İslami Dava Partisi’nin Kerbela’da düzenlenen 17. Olağan Kongresi’nde Nuri el-Maliki’yi partinin Genel Sekreteri seçerek kendisine olan güveni tazelemesinin olduğunu belirttiler.
Iraklı Şiiler arasında Kürt kanada yakın duruşuyla bilinen Ammar el-Hakim’in liderliğindeki Ulusal Hikmet Koalisyonu iki Kürt partisinin aldığı kararı reddettiğini duyurdu.
Ulusal Hikmet Koalisyonu üyesi Fadi eş-Şamarri, koalisyon, Kerkük ve içerisindeki çeşitli etnik aidiyetlerin güvenliği için zararlı olan bu kararı reddettiğini ifade etti.
Şamarri, “IKBY’deki bazı Kürt kardeşlerimizin uzlaşması, Kerkük'ün diğer bileşenlerinin iradesi ve arzusu ile tutarlı olmadığı sürece kabul edilemez” dedi.
Ulusal Hikmet Koalisyonu geçtiğimiz günlerde daha güçlü bir muhalefet için koalisyona geçtiğini duyurmuştu. Gözlemciler koalisyonun bu kararının Abdulmehdi’nin etrafındaki çemberi iyice sıkılaştırdığını dile getiriyorlar. Kürtlerin güvendiği iki taraf
Kürtler tüm bu tepkileri dikkate alıyor. Kürt bir siyasi kaynak, Irak’ta merkezi partilerin başta yolsuzluk olmak üzere koltuk kapma anlaşmazlıklarını gözden kaçırmak için Kerkük meselesinde popülist bir politika takip ettiğini söyledi.
Kaynak, bu tepkilerin önemli olduğunu ancak Kürtlerin Bağdat’taki iki tarafın duruşuna güvendiğini söyledi. Kaynağa göre birinci taraf, Kerkük valisinin seçilmesine imkan tanıyacak yasal ve güvenlik şemsiyesi sağlayabilecek olan Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi. Ancak Abdulmehdi kanadından bu konuda henüz bir açıklama gelmiş değil. Kaynağa göre, Abdulmehdi bu konuyu görüşeceği Kürt heyetiyle yapacağı toplantıyı bekliyor.
Kaynağa göre ikinci taraf ise siyasi ağırlığı bulunan Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr. Iraklı siyasi partilerden farklı bir konumu olan Sadr’ın Kürtlere manevra alanı tanıyabileceği ve üzerindeki yoğun baskıyı hafifletebileceği belirtiliyor. Gözlemciler, şu ana kadar Sadr’dan bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamasını şu sıralar hükümetin Haşdi Şabi’yi denetim altına alma kararıyla meşgul olmasından kaynaklandığını söylüyorlar. Üç teklif
Önümüzdeki günlerde Kürt müzakere heyetinin Kerkük meselesini ele almak üzere Bağdat’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Bu noktada üç teklif ön plana çıkıyor.
Kürt partileri, merkezi hükümete ve Kerkük’teki Arap ile Türkmen bileşenlere, Kürtlerin diğer dosyalarda elinin rahatlatılması karşılığında Kerkük’te seçim yapılmasını teklif etmesi veya en azından ertelemesini ve Peşmerge güçlerinin yılsonu yapılacak İl Meclis seçimleri sonrası kente gitmesini teklif etmesi bekleniyor.
Türkmen ve Araplar, önümüzdeki yerel seçimlerde Kerkük valiliği için üzerinde uzlaşmaya varılan Kürt ismin seçilmesinin kabul edilmesi karşılığında kentteki güvenlik ve istikrar ortamının bozulmaması adına halihazırda Kerkük’te Valilik koltuğunda vekaleten oturan Rakan el-Cuburi’nin İl Meclis seçimlerine dek makamında kalmasını teklif ediyor.
Üçüncü teklif ise Irak merkezi hükümetine ait. Buna göre, hükümetin Kerkük İl Meclisi’ni feshederek, yerel seçimler yapılana kadar üzerinde uzlaşılan bağımsız bir ismi Kerkük Valisi olarak ataması öngörülüyor.
Halep Valisi Azzam el-Garib: Kürtler ve Şeyh Maksud mahallesi sakinleri ile ilişkilerimiz iyi, devletin egemenliğine geri döneceklerhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5164224-halep-valisi-azzam-el-garib-k%C3%BCrtler-ve-%C5%9Feyh-maksud-mahallesi-sakinleri-ile
Halep Valisi Azzam el-Garib: Kürtler ve Şeyh Maksud mahallesi sakinleri ile ilişkilerimiz iyi, devletin egemenliğine geri dönecekler
Halep Valisi Azzam el-Garib (Al Majalla)
Abbas Şerife
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı röportajda Halep Valisi Azzam el-Garib, ‘Kürtlerle ilişkilerin olumlu olduğunu ve bu ilişkilerin köklü bir arada yaşama temeline dayandığını’ söyledi. Vali Garib, 10 Mart'ta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan anlaşmanın Halep'teki Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerini kapsadığını ve ‘bu mahallelerin tamamen devletin egemenliğine geri dönmesinin ve Halep Şehir Konseyi'nin yönetimi altında hizmetlerin yeniden sağlanmasının öngörüldüğünü belirtti.
Şehrin DEAŞ’a bağlı hücreler de dahil olmak üzere ‘karmaşık güvenlik sorunları’ ile karşı karşıya olduğunu belirten Vali Garib, güvenlik güçlerinin ‘Hayderiya, el-Halk ve es-Safira mahallelerinde terörist faaliyetlere karışan kişileri yakalamak amacıyla özel operasyonlar düzenlediğini’ açıkladı. Suriye'nin ikinci büyük şehri olan Halep'te silahların kontrol altına alınamamasının büyük bir sorun olduğunu ve gönüllü silah teslim programları aracılığıyla yasadışı silahları topladıklarını ifade eden Vali Garib, yetkililerin güvenliği artırmak için 2 bin güvenlik kamerasının kurulması çalışmasına başladığını belirtti. Vali Garib, istikrar ve yeniden yapılanma ile Halep’in 5-10 yıl içinde ekonomik başkent olarak eski konumunu geri kazanacağını söyledi.
Türkiye'nin Halep'in istikrarında ‘merkezi’ bir rol oynadığını ve ‘stratejik bir ortak’ olduğunu vurgulayan Vali Garib, “Türkiye'nin Suriye topraklarında herhangi bir emeli olduğunu düşünmüyorum” diye devam etti.
İşte Halep Valisi Azzam el-Garib ile gerçekleştirilen röportajın tam metni:
*Bu geçiş döneminde özellikle Halep rejim ordusu tarafından savaş ve yıkımdan çok fazla zarar gördüğünden karşılaştığınız zorluklar neler? Birkaç gün önce başlatılan “Senin için ey Halep” girişimi ne anlama geliyor?
Suriye'nin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen Halep, güvenlik istikrarını güçlendirme, idari performansı iyileştirme, enerji krizlerini çözme ve devlet kurumlarını yeniden kurma ve kamu hayatının düzenini sağlama konusunda ulusal uzlaşıları uygulama çabalarını sürdürüyor.
Birkaç gün önce, ‘Senin için ey Halep’ adlı bir girişim başlattık. Bu girişim altyapıyı iyileştirmek, güvenlik durumunu düzeltmek, parkları ve sokakları güzelleştirmek, sağlık ve eğitim hizmetlerini iyileştirmek ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünü hızlandırmak amacıyla valiliğin desteğiyle başlatılan bir sivil girişimdir.
İstikrar ve yeniden yapılanma ile Halep, uluslararası ve yerel destek sağlanması koşuluyla Halep’in 5-10 yıl içinde ekonomik başkent olarak eski konumunu geri kazanacak.
*Halep vilayetinin karşı karşıya olduğu en önemli güvenlik sorunları nelerdir? Özellikle güvenlik, kalkınmanın iyileştirilmesi ve yatırımcıların çekilmesi için en önemli faktör olduğu bilindiği üzere, güvenlik istikrarını sağlamak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Halep, Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra karmaşık güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. Ancak, özellikle SDG ile yapılan ve Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerini kapsayan anlaşmanın ardından, güvenlik tehditlerinde önemli bir azalma görüldü. Bununla birlikte, başta aşağıdakiler olmak üzere birçok sorun halen devam ediyor:
1- DEAŞ’a bağlı hücreler: Güvenlik güçlerinin Hayderiya, Helek ve Safira mahallelerinde gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda terör faaliyetlerine karışan unsurlar yakalandı.
2- Eski rejimin kalıntıları: Güvenlik operasyonları kapsamında ihlallere karışan kaçak kişilerle sert bir şekilde mücadele edilirken, geçiş dönemi adalet komisyonları da faaliyete geçirildi.
3- Kaçak silahlar: Gönüllü teslim programları aracılığıyla yasadışı silahların toplanması.
4- Daha fazla istikrar sağlamak için, güvenlik güçlerinin yeniden yapılandırılması, birleşik yerel güçlerin eğitilmesi ve toplumsal diyalog ve girişimler yoluyla güvenin güçlendirilmesi.
5- Senin için ey Halep Girişimi kapsamında güvenlik kameraları yerleştirmek üzere ‘Güvenliğimiz Geleceğimiz’ projesi başlatıldı. Fiber optik kabloların döşenmesinin yüzde 80'ini tamamladık ve ikinci aşamada güvenliği artırmak için 800 bin dolarlık bir maliyetle 2 bin kamera kurmayı hedefleniyor.
Başkent Şam'ın Duveylia bölgesindeki Mar İlyas Kilisesi'nde meydana gelen intihar saldırısının yol açtığı hasar ve kan, 22 Haziran 2025 (AFP)
*Halep, ulusal üretime büyük katkı sağlayan Suriye'nin ekonomik başkenti olduğu biliniyor. Yerel ekonomiyi canlandırmak ve yatırımı teşvik etmek için ne gibi planlarınız var? Halep yeniden Suriye’nin ekonomik başkenti olacak mı?
Halep muazzam bir ekonomik potansiyele sahip. Ancak önceki rejimin mirası olan kurumsal gevşeklik, idari yolsuzluk, verimsizlik ve dengesiz vergi sistemi gibi sorunlarla boğuşuyor. Planımız şunları içeriyor:
İlk olarak, vergi sistemini reform etmek ve büyümeyi teşvik etmek için hükümetle koordinasyon içinde vergileri yeniden düzenlenmesi.
İkincisi, geleneksel sektörlerin canlandırılması ve Şeyh Neccar gibi sanayi bölgelerinin yeniden yapılandırılması, vergi kolaylıkları ve enerji desteği sağlanması. Ayrıca Halep’teki turizm sektörünü destekleyecek çeşitli atölye çalışmaları düzenledik.
Senin için ey Halep girişimi kapsamında, ‘Işılda ey Halep’ projesi Halep'in doğu ve batı sokaklarını aydınlatmaya devam ediyor. 2,3 milyon dolarlık bir bütçeyle 11 bölgede 3544 aydınlatma ünitesi kurmayı hedefledik. Sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde ilk aşamayı (45 km için 932 aydınlatma ünitesi) tamamladık ve ikinci ve üçüncü aşamaları Halep kırsalını da kapsayacak şekilde tamamlayarak ticari faaliyetleri güçlendirdik.
Halep'in yeniden ekonomik başkent olmasına gelince istikrar ve yeniden yapılanma ile Halep, uluslararası ve yerel destek sağlanması koşuluyla, 5-10 yıl içinde eski konumunu geri kazanma adaylığı için uygun olacak.
Türkiye'nin Suriye topraklarında herhangi bir emeli olduğunu sanmıyorum, özellikle de Türkiye her zaman Suriye topraklarının bütünlüğünü desteklemiş ve bölünme projelerini reddetmiştir.
Kürt sorunu, Suriye genelinde zorlu bir sorun oluşturuyor. Ancak Halep düzeyinde sorarsak, Eşrefiye ve Şeyh Maksud'daki Kürt nüfusla ilişkisini nasıl tanımlarsınız?
Kürt bileşenle ilişkiler olumlu ve tarihsel bir arada yaşama üzerine kuruludur. SDG ile yapılan anlaşma, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerini kapsıyor. Dolayısıyla bu mahallelerin kaderi, devletin egemenliğine tamamen geri dönmek ve Halep Belediye Meclisi'nin yönetimi altında hizmetlerin geri gelmesidir.
Yerel temsil konusunda, yerel meclislerde ve yönetim kurumlarında Kürtleri dahil ediyor ve adil temsilini sağlıyoruz.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (sağda) ve SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Şam’da SDG'nin devlet kurumlarına entegrasyonu için anlaşma imzaladı, 10 Mart 2025 (AFP)
*Türkiye, geçtiğimiz yıllarda Suriye'nin kuzeyinde açık bir nüfuza sahipti, ancak şimdi (Beşşar Esed rejiminden) kurtarılmasından sonra Türkiye'nin Halep'teki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu stratejik bir ortaklık mı yoksa geçici bir iş birliği mi?
Türkiye, altyapı ve hizmetleri destekleyerek Halep'in istikrarında merkezi bir rol oynuyor.
Rolün değerlendirilmesine gelince, şu anda stratejik bir ortaklık var, ancak bu ortaklık bölgesel dengelerle ilgili bazı koşullu yönler içeriyor. İş birliği örnekleri arasında Gaziantep ile imzalanan kardeş şehir anlaşması, mültecilerin geri dönüşünü destekleyen projeler ve Türkiye'nin eğitim ve sağlık alanındaki projeleri sayılabilir. İş birliğinin Halep’in çıkarlarına uygun olmasını ve Halep'in egemenliğini ve önceliklerini saygı duyulmasını önemsiyoruz.
*Türkiye’nin Halep'te stratejik çıkarları olduğuna şüphe yok. Bazıları bu hedefleri Suriye'nin kuzeyindeki hırslar olarak tanımlamaya çalışsa da sizin bakış açınızdan Halep Türkiye için stratejik olarak ne kadar önemli?
Türkiye'nin Suriye topraklarında özellikle de Suriye'nin toprak bütünlüğünü her zaman desteklemiş ve bölünme projelerini reddetmiş olması nedeniyle herhangi bir emeli olduğunu sanmıyorum. Ancak Halep'in Türkiye için birçok nedenden dolayı büyük önemi olduğu söylenebilir:
1- Coğrafi konumu. Halep, Suriye'nin kuzey kapısıdır ve bu da onu ticari bir merkez ve Türkiye'nin ulusal güvenliğinin destekçisi haline getiriyor.
2- Mülteci akınını sınırlayan ve (DEAŞ, kontrolsüz silahlı gruplar gibi) güvenlik tehditlerini azaltan istikrar.
3- Ekonomik çıkarlar: Halep tarihi bir ticaret merkezidir ve Türkiye ticaret ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor. Halep'in çıkarları, dengeli ortaklıklar aracılığıyla bu ilişkinin bir parçası olacaktır.
Eğitim ve sağlık alanlarında, ‘İzini Bırak’ girişimi ve eğitim desteği planlarımız kapsamında okul ve hastanelerin iyileştirilmesi için çalışıyoruz.
*Halep Valisi olduğunuzda bir vizyonunuz ve çalışma planınız olduğuna şüphe yok. Bu yüzden size şunu sormak istiyorum: Önümüzdeki beş yıl içinde Halep'in Suriye haritasındaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Halep, konumu ve geçmişi sayesinde hayati bir merkez olmaya devam edecek. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Halep'e yaptığı son ziyaretinde, şehrin en büyük ekonomik fener olacağını vurguladı ve kalenin kalbinden, zorbalarla savaşımızın sona erdiğini ve yoksullukla mücadelemizin başladığını açıkladı.
Ekonomik olarak, sanayi bölgelerinin yeniden inşası ve altyapının iyileştirilmesi ile sanayi ve ticaret merkezi olarak rolünü geri kazanacak. İdari olarak, siyasi gidişata bağlı olarak, ademi merkeziyetçilik kapsamında daha bağımsız bir idari merkez haline gelebilir. Mevcut zorluklar arasında güvenlik ve finansman eksikliği de yer alıyor. Ancak vizyonumuz ve hedeflerimiz Halep'i hızlı toparlanmanın bir örneği haline getiriyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Halep’teki Hristiyan mezhebinden bir heyeti kabul etti, 28 Mayıs 2025 (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
*Karşılaştığınız zorlukların büyük ve çetin olduğuna şüphe yok. Ancak önümüzdeki dönemde önceliklerinizi belirlediğinizi düşünüyorum. Vali olarak acil ve başlıca öncelikleriniz neler?
Önceliklerimiz; güvenlik, yani kaçak silahların toplanması ve ihlallerin kontrol altına alınması, Güvenliğimiz Geleceğimiz Girişimi kapsamında 800 bin dolarlık bir maliyetle 2 bin adet güvenlik kamerasının kurulması gibi birçok alanı kapsıyor.
Altyapı konusunda ise elektrik ve su şebekelerinin onarımına devam ediyoruz. Hükümet, 5 bin megavat kapasiteli elektrik santralleri kurmak üzere Katarlı bir şirketle sözleşme imzaladı. Bu sayede üç yıl içinde elektrik kapsama oranı yüzde 70-85'e çıkacak. Yerel düzeyde Deyr Hafir santralini faaliyete geçiriyor, iç şebekeyi onarıyor, endüstriyel şebekeyi ev şebekesinden ayırıyor ve kablo hırsızlığıyla mücadele ediyoruz.
Eğitim ve sağlık alanında, İzini Bırak Girişimi ve eğitim desteği planlarımız kapsamında okulları ve hastaneleri yenileme çalışmaları yürütüyoruz. Bu planlar arasında okulların onarımı, model okulların kurulması ve üniversite hastanesi için endoskopi gibi gelişmiş cihazlarla hastanelerin geliştirilmesi yer alıyor. Ekonomi alanında ise bürokrasiyi reform ederken, yatırımı teşvik etmek ve fabrikaları çalıştırmak için çalışıyoruz.
*Hiç şüphesiz yükler ağır ve devlet ile valilik tek başına tüm bu yükleri kaldıramaz. Peki, yerel topluma alan açmayı düşünüyor musunuz? Yerel toplum ve yerel konseylerin Halep'in istikrarında rolü nedir?
Yerel toplum ve yerel konseyler temel bir dayanak noktası. Toplumun rolüne gelince biz sivil girişimleri teşvik ediyor, memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Halep, geçtiğimiz aylarda bu türden birçok girişime sahne oldu ve bunların şehrin gerçekliği üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu gördük.
Ayrıca, idari ademi merkeziyetçiliği destekliyoruz. Yerel konseylerin hizmet ve kalkınma kararlarını almalarını sağlarken, tüm bileşenlerin temsil edilmesini garanti ediyoruz.
Şu an karşı karşıya olduğumuz en büyük zorluk, geçiş dönemi ve geçiş aşaması nedeniyle mevcut merkeziyetçilik, ancak yerel temsilciliği desteklemek için yasal bir çerçeve üzerinde çalışıyoruz.
Halep'i ekonomik ve sosyal bir merkez olarak yeniden inşa etme taahhüdümüzü, şehrin çeşitliliğini ve tarihini koruyarak teyit ediyoruz. Ayrıca, halkının ve ortaklarının desteğiyle, ilin eski ihtişamını geri kazandıracak bir gelecek hayal ediyoruz.
*Biliyorsunuz, Halep’in doğusu rejim ordusu tarafından büyük bir yıkıma uğradı. Bu durum bir göç ve sığınma dalgasına neden oldu. Halep’in doğu mahallelerini yeniden inşa etmek ve mültecilerin geri dönüşünü hızlandırmak için nasıl bir planınız var?
Halep'in doğu mahalleleri büyük bir yıkıma uğradı. Şu anda yeniden inşa, altyapı (su, elektrik, yollar) ve konutların hedef alınması, enkazın kaldırılması ve okulların ve hastanelerin rehabilitasyonunu içeren bir planımız var.
Halep'in doğu mahalleleri büyük bir yıkıma uğradı. Şu anda yeniden inşa, altyapı (su, elektrik, yollar) ve konutların hedef alınması, enkazın kaldırılması ve okulların ve hastanelerin rehabilite edilmesini içeren bir planımız var. Senin için ey Halep Girişimi kapsamındaki Işılda Ey Halep Projesi, ilk aşamada doğu mahallelerine 45 kilometre karelik bir alana aydınlatma desteği sağlıyor ve şehirdeki kavşakları ve girişleri güzelleştiriyor.
Karşılaştığımız zorluklar ise finansman eksikliği ve mülkiyet haklarının karmaşıklığıdır. Eski rejimin milisleri, birçok vatandaşın mülklerini yasadışı yollarla ele geçirmiştir. Ancak, daha önce el konulan tüm mülklerin mülkiyet haklarını incelemek ve gözden geçirmek üzere ‘Zorla El Koyma Komitesi’ni kurduk.
Halep’te hasar görmüş bir binanın önünden motosikletle geçenler, 14 Mayıs 2025 (Reuters)
*Halep'in yurtdışındaki evlatlarına, Halep'li tüccarların ve Arap yatırımcıların sermayedarlarına ne söylemek istersiniz?
Mülteci olunan ülkelerde ve mülteci kamplarında yaşayan Halep halkına mesajım şu: “Halep sizi bekliyor, size çok ihtiyacı var ve yaralarını sarmanız ve ona yeniden hayat vermeniz için size sesleniyor. Eskisi gibi ona sadık kalın!” Ayrıca Suriyeli ve Arap yatırımcıları, Suriye'nin kalbi ve ekonomik başkenti olan Halep'e yatırım yapma fırsatını kaçırmamaya davet ediyorum.
Şu anda, lojistik kolaylıklar ve desteklerle birlikte, endüstri (tekstil, gıda), ticaret ve hizmetler (turizm, lojistik) alanlarında büyük yatırım fırsatları bulunuyor. Altyapı ve güvenlik iyileştiriliyor.
Yatırımcılara mesajım: “Halep'in yeniden canlanmasına yaptığınız yatırım ve katkınız, sadece ekonomik bir kazanç değil, şehrin geleceğini inşa etmek anlamına da geliyor. Bu, kâr elde etme çabasından önce ahlaki ve vatansever bir tutum olacaktır.
*Peki Halep’in geleceği için ne söyleyeceksiniz?
Halep'i ekonomik ve sosyal bir merkez olarak yeniden inşa etme taahhüdümüzü, şehrin çeşitliliğini ve tarihini koruyarak teyit ediyoruz. Ayrıca, halkının ve ortaklarının desteğiyle, ilin eski ihtişamını geri kazandıracak bir gelecek hayal ediyoruz.