Haziran ayında 61 bin 355 konut satıldı

Haziran ayında 61 bin 355 konut satıldı
TT

Haziran ayında 61 bin 355 konut satıldı

Haziran ayında 61 bin 355 konut satıldı

Türkiye genelinde konut satışları 2019 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,6 oranında azalarak 61 bin 355 oldu. 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Haziran ayı Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,6 oranında azalarak 61 bin 355 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 10 bin 60 konut satışı ve yüzde 16,4 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 5 bin 430 konut satışı ve yüzde 8,9 pay ile Ankara, 3 bin 390 konut satışı ve yüzde 5,5 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 4 konut ile Ardahan, 15 konut ile Hakkari ve 38 konut ile Bayburt oldu. 
İpotekli konut satışları 2019 Haziran ayında 7 bin 319 olarak gerçekleşti 
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,6 oranında azalış göstererek 7 bin 319 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 11,9 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul bin 175 konut satışı ve yüzde 16,1 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 23,1 ile Tunceli oldu. 
Diğer satış türleri sonucunda 54 bin 36 konut el değiştirdi 
Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,7 oranında azalarak 54 bin 36 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 8 bin 885 konut satışı ve yüzde 16,4 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 88,3 oldu. Ankara 4 bin 569 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 3 bin 63 konut satışı ile Antalya izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 4 konut ile Ardahan oldu. 
Konut satışlarında 23 bin 265 konut ilk defa satıldı 
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59,2 azalarak 23 bin 265 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 37,9 oldu. İlk satışlarda İstanbul 3 bin 813 konut satışı ve yüzde 16,4 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u bin 656 konut satışı ile Ankara ve bin 289 konut satışı ile İzmir izledi. 
İkinci el konut satışlarında 38 bin 90 konut el değiştirdi 
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,9 azalış göstererek 38 bin 90 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 6 bin 247 konut satışı ve yüzde 16,4 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 62,1 oldu. Ankara 3 bin 774 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 2 bin 212 konut satışı ile Antalya izledi. 
Yabancılara 2019 yılı Haziran ayında 2 bin 689 konut satışı gerçekleşti 
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,5 artarak 2 bin 689 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Haziran 2019'da ilk sırayı bin 9 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 668 konut satışı ile Antalya, 134 konut satışı ile Ankara, 123 konut satışı ile Yalova ve 122 konut satışı ile Bursa izledi. 
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı 
Haziran ayında Irak vatandaşları Türkiye'den 429 konut satın aldı. Irak'ı sırasıyla, 415 konut ile İran, 190 konut ile Rusya Federasyonu, 126 konut ile Almanya ve 113 konut ile İngiltere ve Kuveyt izledi. 



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe