Lübnan Göçmen Bakanı, Cebel-i Lübnan’daki bütün toplulukları birlikte yaşamaya çağırdı

Gassan Atallah
Gassan Atallah
TT

Lübnan Göçmen Bakanı, Cebel-i Lübnan’daki bütün toplulukları birlikte yaşamaya çağırdı

Gassan Atallah
Gassan Atallah

Lübnan Göçmen Bakanı Gassan Atallah yaptığı açıklamada ülkedeki diğer gruplarla iletişim köprüleri kurulmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Kimsenin bir diğerini ortadan kaldıramayacağını ve izole edemeyeceğinin altını çizen Atallah “Cebel-i Lübnan’da tüm mezhep ve gruplarımızla birlikte yaşayabiliriz” dedi.
Özgür Yurtsever Hareketi partisine mensup Atallah, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Her zaman Timur Canbolat’la Aley ve Şuf bölgelerinin durumu hakkında görüşmeye hazırım. Çünkü milletvekili Timur Canbolat’ın temsil ettiği kesimin politik ve gençlik açısından daha fazla iş birliği yapabilmemize olanak sağlayacağına dair inancım tam.”
İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat ile ilişkisinin mükemmel olduğuna işaret eden Atallah açıklamasını şöyle sürdürdü:
,”Güvenini kazanmayı başardım. Birlikte birkaç proje gerçekleştirdik. Timur ile de iyi ilişkilerde bulunmak istiyorum. Çünkü bu ilişkiyi yeni fikirleri üzerine kurabiliriz. Daha da önemlisi savaştan söz etmeksizin saatlerce konuşabiliriz. Çünkü ne ben ne de Timur bu konuda bilgi sahibi değiliz.”
Atallah, Qabr Chamoun olayının herkes tarafından kınandığını ifade etti. Tüm tarafların bunun, özellikle de Lübnan savaşı sırasında acılar yaşayan bu beldede büyük bir hata olduğunu kabul ettiğini söyleyen Lübnanlı Bakan, “Bu olay bize geçtiğimiz 30 yıl halkın hafızasından silmek için çalıştığımız şeyleri yeniden hatırlattı” dedi.
Bakan Atallah çeşitliliğin önemine dikkat çekti:
“Politik bir geri dönüş hakkında konuşuyoruz. Çünkü tüm vatandaşlar Cebel-i Lübnan savaşında, bölge üzerinde yalnızca bir tarafını tam kontrolünün olduğunu biliyor. 1975 yılından önce orada eski Cumhurbaşkanı Camille Chamoun’a ait siyasi bir yaşam ve huzur söz konusuydu. Dürzi, Şii, Sünni ve Hristiyan listeler arasında birlik içerisinde bir rekabet vardı. Anlaşmazlık yalnızca siyasi alandaydı. Çatışmalar da bu temel üzerine gerçekleşiyordu. Siyasi dönüş ancak seçim yasaları ile sağlandı. Vatandaşlar siyasi bir referansları olduğunu hissetti. Bölgede tek taraflı bir siyasi üstünlük başarılı olsaydı Cebel-i Lübnan’ın durumu daha iyi olurdu. Ancak bugünkü çeşitlilik vatandaşa hizmeti sağlamak içindir.”
Atallah, Lübnan Demokratik Partisi ile İlerici Sosyalist Partisi arasında sağlamaya çalıştığı uzlaşı hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
 “Bu uzlaşmanın derinlerindeyiz. Çünkü anlaşmanın daha fazla uzaması ve durumun daha da kötüleşmesini istemiyoruz. Bu bölgedeki anlaşmazlık tüm ülkeyi etkiler. Dolayısıyla Yargı Konseyi’nden bu olayların tekrarlanmaması için hızlı bir yargılama gerçekleştirilmesini talep ediyoruz. Çünkü suçlu cezalandırılmadığı takdirde suç tekrarlanır. Daha iyi bir geleceğin temellerini atabilmemiz için özellikle de bu konunun doğru bir şekilde ele alınması gerekiyor. Böylece savaş günlerine dönmekten kurtulmuş oluruz. Olayların fitilini ateşleyecek olan aşiret bazında çözümden uzak durulmalı. Ben yargılamanın, bir genci yolu kapatmaya teşvik eden herkese ulaşması taraftarıyım. Çünkü hiç kimsenin belirli kişiler tarafından koruma güvencesi almaksızın ateş etmeyeceğine inanıyorum.”
Lübnanlı Bakan mülteci dosyası hakkında da şunları söyledi:
“Mülteciler için verilen mali tazminatların çözüm değil ancak bunun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Cebel-i Lübnan’da görüşme, diyalog ve hataların kabul edildiği itiraflar ve özür dilenmesini sağlamadan uzlaşıya ulaşmanız mümkün değildir. Tüm bunlar ise gerçekleşmedi. Yalnızca bazı liderler arasında uzlaşı sağlandı ve maalesef ki kendilerini uzlaşma liderleri olarak niteleyenler Cebel-i Lübnan için hiçbir şey ifade etmiyor. Sonuca ve sağlam temellere dayanan bir anlaşmaya ulaşmak için 100 uzlaşma sağlanmasında sorun yok. Köylerdeki vatandaşlar arasındaki diyalog ve toplantılarla ve ortak projelerle daha fazla uzlaşmaya varmamız gerekiyor. Çünkü Cebel-i Lübnan’da son yaşananlar bölgedeki güç sahipleri nedeniyle meydana geldi.”
Lübnan Göçmen Bakanı Gassan Atallah, İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat ile gerçekleştirdiği özel görüşme hakkında da açıklamada bulundu:
“Canbolat’ın 1977 yılında yaşananların bir hata olduğunu söyleme cesareti vardı. Özür dileyip, bağışlanma dilememiz gerekiyor. Canbolat, hasarların bir kısmını ortadan kaldırmaya çalıştı. Ancak Kemal Canbolat’ın kanı halen yerde. O dönemde insanların kontrollü davranmasını sağlayamadık. Canbolat cesareti ile güzelleşiyor. Qabr Chamoun olayından 2 gün sonra yaptığı açıklamada yasal bir çatıya sahip olduklarını, İlerici Sosyalist Partisi’nin yol kesen haydutlar olmadığını ancak böyle göründüğünü söyledi. Bence Velid Canbolat’ın sözleri, bugün bu dili kullanmayan yetkililerin konuştuklarından çok daha iyi. Canbolat’ın bu tavırda olduğunu sanmıyorum. Bu sözleri desteklediğini de düşünmüyorum. Bence o bugün ortalığı sakinleştirmek için çabalıyor. Cebel-i Lübnan’da yaşananların tekrarlanmaması gerektiğinin farkında. Bunun delili olarak da onu ısrarla yarın, Şuf 2019 Yazı’nı başlatmak için Beit ed-Dine’ye davet ettim.”



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.