Sudan’ın siyasi yol haritası şekillendi

Sudanlılar siyasi belgenin imzalanmasını kutlarken (AFP)
Sudanlılar siyasi belgenin imzalanmasını kutlarken (AFP)
TT

Sudan’ın siyasi yol haritası şekillendi

Sudanlılar siyasi belgenin imzalanmasını kutlarken (AFP)
Sudanlılar siyasi belgenin imzalanmasını kutlarken (AFP)

Sudan'da Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasında, ülkenin demokrasiye geçiş süreci olarak da nitelendirilen 39 aylık geçiş sürecini başlatacak anlaşmanın ilk aşaması imzalandı.
Anlaşmada, Egemen Konsey başkanlığında ülkeyi üç yıllık bir geçiş hükümeti yönetecek. Egemen Konsey olarak adlandırılan, üç yılık geçiş sürecini yönetecek sivil-askeri konsey, 5 sivil, 5 asker ve 1 de tarafların uzlaştığı bağımsız bir sivil olmak üzere 11 kişiden oluşacak.
Taraflar arasında imzalanan anlaşma belgesi 6 bölümden ve 22 maddeden oluşuyor. Bu maddeler arasında; yol gösterici prensipler, geçici düzenlemeler, Yasama Konseyi, Soruşturma Konseyi, geçici görevler ile uluslararası ve bölgesel ziyaretler bulunuyor.
Yeni anlaşmaya göre geçiş sürecinde konseye 21 ay boyunca bir general, 18 ay boyunca ise bir sivil başkanlık edecek. Konsey, 3 yıl görev yapacak geçici sivil hükümetin kurulmasını denetleyecek ve sonrasında ülkede genel seçimler yapılacak.
Barış sürecinin 6 ay içerisinde tamamlanması, ekonomik düşüşün sona ermesi, sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmak ve yasal reformalar yapmak beklentiler arasında.
Sudan’daki siyasi anlaşmayı destekleyen uluslararası taraflar, Sudan’ın terör örgütüne destek veren ülkeler listesinden çıkarılmasını talep ederken, Yasama Konseyi’nde temsilciler ile alakalı anlaşmayı varılamadı. ÖDBG, Yasama Konseyi’nin üçte birisine bağlı iken, Askeri Geçiş Konseyi ise konseyin üye sayısını ve yapısını ayrıntılı bir biçimde gözden geçirmek istiyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in devrilmesi ile devam eden protestoların ardından taraflar arasında varılan anlaşma Sudan’daki siyasi tıkanıklığı açmayı hedefliyor.
Varılan bu anlaşma, Afrika Birliği ve Etiyopyalı arabulucuların desteğiyle protesto liderleri ve askeri konsey arasındaki yoğun görüşmelerin ardından imzalandı.
Hartum’da 3 Haziran’da ordu karargahı önünde yaşanan gösteriler sırasında onlarca kişinin ölmesi ve yüzlercesinin yaralanmasıyla taraflar arasında büyük gerilim meydana gelmişti.
Protestocular ve insan hakları örgütleri oturma eylemleri sırasında yaşanan olaylardan askeri güçleri suçlu bulurken, askeri konsey, oturma eylemlerinde kan akmasından ÖDBG’nin sorumlu olduğunu açıkladı.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times