Hrant Dink davasında karar: Erhan Tuncel 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal 7,5 yıl, Ogün Samast ise 2,5 yıl hapis cezası

Hrant Dink davasında karar: Erhan Tuncel 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal 7,5 yıl, Ogün Samast ise 2,5 yıl hapis cezası
TT

Hrant Dink davasında karar: Erhan Tuncel 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal 7,5 yıl, Ogün Samast ise 2,5 yıl hapis cezası

Hrant Dink davasında karar: Erhan Tuncel 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal 7,5 yıl, Ogün Samast ise 2,5 yıl hapis cezası

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin ana davadan dosyası ayrılan Erhan Tuncel 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal 7,5 yıl, Ogün Samast ise 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilen Erhan Tuncel, duruşma salonunda kelepçe takılarak gözaltına alındı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin ana davada, birtakım suçlar yönünden zaman aşımının dolması ihtimali bulunduğu gerekçesiyle sanıklar Yasin Hayal, Ogün Samast, Osman Hayal, Ersin Yolcu, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal ve Salih Hacısalihoğlu'nun dosyası ayrılmıştı. Ayrılan dosyanın karar duruşması görüldü.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar SEGBİS yoluyla katılırken, tutuksuz sanık Erhan Tuncel duruşma salonunda hazır bulundu. Dink ailesi avukatları ve sanık avukatları da duruşmaya katıldı.
‘Etkin pişmanlık uygulanmasını talep ediyorum'
Duruşmada savunma yapan sanık Ogün Samast, “Çıkar amaçlı suç örgütü iddiasını kabul etmiyorum. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da örgüt olmadığını, mahalle arkadaşı olduğumuzu söylemişti. Örgüt üyesi olduğumuzu kabul etmiyorum. Yasin Hayal'in önceki suçunun ise bizimle ilgisi yoktur. Şahsıma etkin pişmanlık uygulanmasını arz ederim. Gerçekleri hiç gizlemeden anlattığım da biliniyor. Psikolojik durumumun da gözetilerek karar verilmesini talep ediyorum” dedi.
‘Basına azmettirici olarak duyuruldum'
Davaya ilişkin savunma yapan sanık Erhan Tuncel, “Suikasttan bir yıl önce eylemi emniyet birimlerine bildirdim ve benim ismini verdiğim kişiler cinayeti işledi. Ardından adım azmettirici olarak basına duyuruldu. İhbarcı olmama rağmen ben suçlandım. Kamu görevlileri aklanmaya çalışıldı. Yasin Hayal'e bu eylemi yapmamasını söyledim ama kendisi ne pahasına olursa olsun Hrant Dink'e bu eylemi yapacağını bana söyledi. Ben bunu böyle polise bildirdim. Hrant Dink resimlerini ben vermeseydim kendileri çıkartacaktı. Kimliğim açığa çıkmasın diye” ifadelerini kullandı.
‘Anayasal düzenin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır'
Duruşmada söz alan Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Anayasal düzeni ortadan kaldırıp ırkçı totaliter bir rejim inşasını amaçlayan örgütün faaliyeti doğrultusunda Hrant Dink cinayetini gerçekleştiren sanıkların suçları bu açıdan cezalandırılmalıdır. Hrant Dink cinayeti sanıklarının da içinde olduğu bu örgüt anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlamıştır. Faşist bir düzeni kurmayı amaçlamış ırkçı bir yapı söz konusudur” dedi.
Savunmaların alınmasının ardından karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.
Son sözü sorulan sanık Osman Hayal, “Benim kardeşim bir komploya kurban gitmiştir. Bu cinayet Erhan Tuncel ile Trabzon emniyetindeki işbirlikçilerinin eseridir. Gizli tanık yasası mağduruyum” dedi. Kararın açıklanmasının öncesinde konuşan sanık Erhan Tuncel, “Vatan sağolsun” ifadelerini kullandı. Son sözleri sorulan diğer sanıklarda beraat taleplerini yineledi.
Mahkeme çıkışında tutuklandı
Mahkeme, sanık Yasin Hayal'i, ‘silahlı örgüt kurma veya yönetme' suçundan 7,5 yıl hapis cezasına hükmederken, sanık Erhan Tuncel'i, Trabzon'daki McDonalds saldırısına ilişkin 6 kişiyi ‘kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 78 yıl, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin ‘yardım' suçundan 18 yıl, ‘mala zarar verme' suçundan 1 yıl ve ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 2,5 yıl olmak üzere toplamda 99 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Tuncel'in tutuklanmasına karar verirken, sanık Tuncel duruşma çıkışında tutuklandı.
Sanık Yavuz'un tutuklanmasına karar verildi
Heyet, sanık Ogün Samast'ın ‘silahlı suç örgütüne üye olmak' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmederken, sanık Zeynel Abidin Yavuz'u Hrant Dink'in öldürülmesine ‘yardım' suçundan 12 yıl 6 ay ay, ‘silahlı suç örgütüne üye olmak' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün olmak üzere toplam 14 yıl 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Yavuz'un tutuklanmasına hükmetti.
2 sanık beraat etti
Sanık Tuncay Uzundal Dink'in öldürülmesine ilişkin ‘yardım' suçundan 15 yıl, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün olmak üzere 16 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılarak hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Sanıklar Ahmet İskender ile Ersin Yolcu ise ‘silahlı suç örgütüne üye olmak' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal ise beraatine hükmedildi.
‘Hukuksuz bir karar'
Kararın açıklanmasının ardından adliyedeki görevli polisler duruşma salonunda Erhan Tuncel'i gözaltına aldı. Duruşma salonunda kelepçe takılan Tuncel, “Türkiye Cumhuriyeti Devlerine hizmet hiçbir zaman cezasız kalmaz. Karar hukuksuz bir karar. Diyebilecek bir şey yoktur. Mahkeme kararı kesinlikle yasaya aykırı. Ergenekon'u çökerttiğim herkes tarafından bilinmektedir. Aynı yapı bu cezayı vererek beni cezaya bağlamıştır” dedi.  



Çin tartışmalı resife bayrak dikerek Filipinler'le gerilimi artırdı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin tartışmalı resife bayrak dikerek Filipinler'le gerilimi artırdı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Devlet medyasında yer alan haberlere göre Çin Sahil Güvenliği, Güney Çin Denizi'nde Filipinler'e ait önemli bir askeri üssün yakınındaki tartışmalı resifin kontrolünü ele geçirdi. Bu hamle, Pekin'le Manila arasında tırmanan gerilimi artırdı.

Çin medyasının yayımladığı fotoğraflarda Sahil Güvenlik mensupları Çin'de Tiexian Resifi diye bilinen Sandy Cay'e milli bayrağı dikerken görülüyor.

Küçük kumsal, Filipin kuvvetlerinin uzun süredir karakol bulundurduğu Pag-asa Adası diye de bilinen Thitu Adası'nın yakınında.

Çin Komünist Partisi'nin İngilizce yayın yapan gazetesi Global Times, fotoğraflarını yayımladığı operasyonun nisan ortasında gerçekleştiğini yazdı.

Açıklamada Sahil Güvenlik'in "egemenlik yetkisini kullandığı", Çin milli bayrağını sergilediği ve "plastik şişeleri, tahta çubukları ve diğer atıkları temizlediği" belirtildi.

CCG'ye göre Çin Sahil Güvenlik (CCG) kolluk kuvvetleri Güney Çin Denizi'ndeki Tiexian Jiao'da nisanda devriye gezdi ve Filipinlerin yasadışı faaliyetlerine dair kanıtları videoya aldı.

Haberde ayrıca Filipin güçleri tarafından "yasadışı faaliyetlerin video kaydının" da yapıldığı belirtildi.

Bu gelişme, Güney Çin Denizi'ndeki tartışmalı bölgelerde çevreye verilen zarar nedeniyle birbirlerini suçlayan Pekin ve Manila arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde yaşandı.

Filipinli yetkililer Financial Times'a yaptıkları açıklamada Çinli personelin bayrağı diktikten sonra resiften ayrıldığını söyledi. Çin'in resif üzerinde kalıcı bir varlık oluşturduğuna ya da tesisler inşa ettiğine dair herhangi bir belirti yoktu.

Sandy Cay'in Filipinler'e ait askeri tesise ve yeni açılan Sahil Güvenlik üssüne ev sahipliği yapan Thitu Adası'na yakınlığı, olayı özellikle hassas hale getiriyor.

Filipinler, Çin'i deniz saldırganlığını tırmandırmakla suçlarken Pekin, iddiaları reddetmeyi ve geniş kapsamlı toprak iddialarını reddeden uluslararası karara rağmen Güney Çin Denizi'nin büyük bölümünde hak iddia etmeyi sürdürüyor.

scdfgtr
21 Mart 2024 tarihli arşiv fotoğrafı Filipinli bilim insanlarının Güney Çin Denizi'nin tartışmalı sularındaki Spratly Adaları'nda Filipinlerin elinde bulunan Thitu Adası yakınlarındaki Sandy Cay resifini incelediğini gösteriyor. Devlet medyasına göre Çin Sahil Güvenliği, Güney Çin Denizi'ndeki önemli bir Filipin askeri karakolunun yakınındaki tartışmalı resifin kontrolünü ele geçirdi (Filipinler Sahil Güvenlik/AFP)

Trump yönetimi Çin'in Sandy Cay'e el koyduğuna dair haberlerin "eğer doğruysa son derece endişe verici" olduğunu söyledi. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü James Hewitt, Financial Times'a şöyle konuştu:

Bu gibi eylemler bölgesel istikrarı tehdit ediyor ve uluslararası hukuku çiğniyor. Kendi ortaklarımızla yakın istişare halindeyiz ve özgür ve açık bir Hint-Pasifik'e olan bağlılığımızı sürdürüyoruz.

Olay aynı zamanda Filipinler ve ABD arasında süregelen ve Pekin'in istikrarı bozucu hareket diyerek eleştirdiği "Balikatan" ortak askeri tatbikatıyla aynı zamana denk geldi. Tatbikatlar 21 Nisan'dan 9 Mayıs'a kadar sürecek ve 14 binden fazla Filipinli ve Amerikalı asker katılacak.

Çin Dışişleri Bakanlığı bu hafta yaptığı açıklamada ortak tatbikatların "bölgesel stratejik istikrarı baltaladığını" söyledi ve Filipinler'i "bölge dışındaki ülkelerle gizli anlaşma yapmakla" suçladı.

Independent Türkçe