Erbil saldırısının ardından gözler ABD ve Türkiye arasındaki gerilime çevrildi

Erbil'de saldırının gerçekleştiği restoranın önündeki Kürt güvenlik güçleri (Reuters)
Erbil'de saldırının gerçekleştiği restoranın önündeki Kürt güvenlik güçleri (Reuters)
TT

Erbil saldırısının ardından gözler ABD ve Türkiye arasındaki gerilime çevrildi

Erbil'de saldırının gerçekleştiği restoranın önündeki Kürt güvenlik güçleri (Reuters)
Erbil'de saldırının gerçekleştiği restoranın önündeki Kürt güvenlik güçleri (Reuters)

Batılı kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları değerlendirmelerde, dün, Irak’ın Erbil kentinde Türk diplomatlara düzenlenen saldırının, Suriye’nin doğusunda ‘güvenli bölge’ kurulmasına ilişkin Ankara’da yapılacak toplantı öncesinde, ABD ile Türkiye arasındaki gerginliği artırabileceği görüşünde olduklarını aktardı.
Erbil emniyetinden bir kaynak, bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda, Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğu'nda görevli bir diplomatın hayatını kaybettiğini bildirmişti. Saldırıda bir Irak vatandaşı ölürken saldırganın kaçtığı belirtilmişti. Hayatını kaybeden konslosluk çalışanının Osman Köse olduğu belirtildi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre sivil giyimli ve yalnız olan saldırgan iki tabanca taşıyordu ve doğrudan Türkiye Başkonsolosluğu görevlilerine ateş açtı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın saldırıya ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bu hain saldırıyı yapanlara gereken cevap verilecektir” dedi.
Ypg nin basın sözcüsü
Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı. Ancak Iraklı uzmanlar, saldırının PKK tarafından yapılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Türkiye’nin terör örgütünü hedef alan operasyonlarına misilleme olarak saldırı emri verildiği düşünülüyor.
ABD’den F-35 açıklaması
Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye F-35 savaş uçaklarının teslimini resmen askıya aldığı bildirildi. Askeri ilişkilerin devam edeceği vurgulanan açıklamada Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi alması sonrasında Ankara'nın F-35 programı içinde kalmasının imkansız olduğu belirtildi.
Açıklamada “Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alma kararı, F-35'lere katılımının devamını imkansız kılıyor” ifadeleri yer aldı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. 

Olayla ilgili inceleme başlatan İsveç polisi, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıldığını bildirdi. 

İsveçli su altı arama ekipleri, hasar gören iki denizaltı fiber optik kablodan biri olan "C-Lion 1" hattının bulunduğu bölgede dalış gerçekleştirdi. Bu kablo, Finlandiya ve Almanya arasında uzanıyor. İsveç ve Litvanya arasındaki kablo hattı da hasar gördü.

İsveç Ulusal Operasyon Teşkilatı'ndan Per Engström, Çin'e ait kargo gemisiyle ilgili detayların inceleme kapsamında gözden geçirildiğini belirtti. 

Sahil güvenlik ekiplerinin olay bölgesinde "gözetimi artırdığını" söyleyen Engström, hatlarda yaşanan kopmanın sebebini açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını ifade etti. 

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan dün yapılan açıklamada da Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. 

Gemi hareketlerini takip eden Vesselfinder'ın verilerine göre, Yi Peng 3 en son 15 Kasım'da Rusya'nın Leningrad Oblastı'ndaki Ust-Luga limanına uğradı. Guardian'ın aktardığına göre, Yi Peng 3'ü limandan çıkarmak için gemiye binen Rus kılavuz kaptan Aleksandr Steçentsev, gemide olağandışı bir durum olmadığını söyledi.

Ust-Luga liman idaresinde çalışan Steçentsev, gemiyi yaklaşık 18 kilometre açıktaki bir şamandıraya götürdüğünü belirtti. Kılavuz kaptan, mürettebatı Çin vatandaşlarından oluşan gemiden aynı gün öğleden sonra indiğini ifade etti. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. 

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma" diyerek iddialara tepki gösterdi. Peskov, Rusya'nın olayla alakası olmadığını savunurken, Baltık Denizi'nde sabotaj faaliyeti yürüten tarafın Ukrayna olduğunu iddia etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, ülke bayrağını taşıyan gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savundu.

Independent Türkçe, Guardian, AFP