Kylie Jenner: Şöhretle baş ederken kendimi “kaybettim”

Kylie Jenner (Instagram)
Kylie Jenner (Instagram)
TT

Kylie Jenner: Şöhretle baş ederken kendimi “kaybettim”

Kylie Jenner (Instagram)
Kylie Jenner (Instagram)

Kylie Jenner, Instagram hesabında anksiyeteyle devam eden mücadelesine ve şöhreti artarken bazen kendini “kaybettiğine” dair duygusal bir gönderi paylaştı.
Jenner ilk kez 2007’de yalnızca 10 yaşındayken ailesinin Keeping Up with The Kardashians isimli reality showuyla ünlü olmuştu. 
Independent Tükçe'nin haberine göre o günden bu yana 21 yaşındaki Jenner, kendisine ait Kylie Cosmetics isimli bir güzellik şirketini piyasaya sürmüş ve Forbes 2018’de Jenner’ın dünyanın en genç “kendi servetini oluşturan milyarderi” olacağı tahmininde bulunmuştu. 
Fakat medyadaki kötü şöhretinin bir bedeli olduğunu düşünen Jenner salı günü Instagram’da kendi fotoğrafıyla paylaştığı gönderide şöhretin zihinsel sağlığını nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde anlattı.
Jenner, Karayipler’de bulunan Turks ve Caicos Adaları’na bu hafta yaptığı seyahat sırasında sahilde güneş batarken çektiği fotoğrafının altına, “Kendimle, kalbimle ve gücümle gurur duyuyorum” yazdı.
Jenner buna ek olarak, “Milyonlarca gözün önünde büyümek normal değil. Bu yolda arkadaşlarımı ve bazen de kendimi kaybettim” ifadelerini kullandı.
Şubat 2018’de rapçi Travis Scott’la ilk çocukları Stormi Webster’ı karşılayan, bir çocuk annesi Jenner kalçasında bulunan“sağduyu” dövmesinin kendisine ilginin odağındayken psikolojik sağlığını önemsemeyi hatırlattığını söylemişti.

Ayrıca Jenner, “Tüm genç yetişkinlik hayatım boyunca anksiyeteyle uğraştım ve bebeğim doğduktan sonra içsel iniş çıkışlarla baş ettim. Kendimi tamamen yeniden bulmam gerektiğini hissediyorum. Çok daha fazlasını kendime saklıyorum fakat sadece paylaşmak istedim ve bilmenizi isterim ki ben de insanım” dedi.
Jenner sözlerine hayatının “mükemmel” olmadığını ve “sosyal medyada görünenin yalnızca dış görünüş” olduğunu ekledi. 
Güzellik endüstrisinde güçlü bir isim olan Jenner takipçilerine, “Kendinizle barışık olun, yolunuza devam edin ve gevşeyin. Harika şeyler yapma kapasitesine sahibiz, sevgiye değeriz ve kendimizi ifade etmeye izin vermeliyiz. Sizi mutlu eden şeyleri daha çok yapın ve pişmanlık duymayın. Şimdi sizin mevsiminiz. Hepimiz muhteşem bir kadere sahibiz” dedi. 
Gönderi paylaşılmasının ardından 5 saat içinde 3 milyondan fazla beğeni aldı. 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

saw you in my dreams again ☁️

A post shared by Kylie (@kyliejenner) on

Jenner’ın aralarında Balmain’in yaratıcı direktörü Olivier Rousteing’in de bulunduğu birçok takipçisi ve ünlü kız kardeşleri Jenner’ı dürüstlüğünden ötürü tebrik etti.
Jenner’ın üvey kız kardeşi Khloe Kardashian, “Kesinlikle katılıyorum sevgili kardeşim!!! Seninle her zaman gurur duyuyorum” dedi. Bir diğer üvey kız kardeşi Kourtney Kardashian da, “Seninle gurur duyuyorum, söyle rahatlarsın” diye ekledi.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe