Dera’da Mahir Esed’e bağlı güçlere saldırı: 6 ölü

Dera’da Mahir Esed’e bağlı güçlere saldırı: 6 ölü
TT

Dera’da Mahir Esed’e bağlı güçlere saldırı: 6 ölü

Dera’da Mahir Esed’e bağlı güçlere saldırı: 6 ölü

Rus devriyesinin Suriye’nin Dera şehrinde hedef alındığı saldırıdan birkaç gün sonra Devlet Başkanı Beşşar Esed’in kardeşi Mahir Esed komutasındaki Suriye Cumhuriyet Muhafızları’na bağlı 4. Fırka’ya ait askeri araca yerleştirilen zaman ayarlı bombanın patlatıldı. Patlamada 6 rejim unsuru ölürken 15’i de yaralandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) yapılan açıklamada saldırıdan kimin sorumlu olduğunu belirtmezken Dera’daki rejim kuvvetlerinin neredeyse her gün el yapımı patlayıcı ile veya ateş açarak düzenlenen saldırılara maruz kaldığına dikkat çekildi. Genel olarak söz konusu saldırıların can kaybına neden olmadığı kaydedildi.
Ancak SOHR, muhalif unsurların daha önce de rejim güçlerine benzer saldırılarda bulunduğuna dikkat çekti.
Esed güçleri, 2018 yazında düzenlediği askeri operasyonun ardından muhalif güçlerle uzlaşmaya vardı. Binlerce kişi bölgeden tahliye edildi ve rejim Dera’nın tamamında kontrolü ele geçirdi.
Rejim ordusu, uzlaşma kapsamındaki tüm alanlarda konuşlandırılmadı ancak devlet kurumları bölgedeki faaliyetlerine geri döndü.
Dera bölgesi, söz konusu dönemden bu yana rejim güçleriyle anlaşma yapmayı kabul edenler de dahil yüzlerce vatandaşın gözaltına alındığı bir güvenlik kaosuna girdi.
SOHR’a göre başta uzlaşıya karar veren gruplar olmak üzere bölge halkı arasında rejime karşı bir öfke hali hakim.
Bölgede aylar önce, rejimin uygulamalarına karşı küçük çaplı da olsa gösteriler düzenlenmişti.
Geçen mart ayında da Dera Beled bölgesinde Beşşar Esed’in babası, Suriye’nin eski devlet başkanı Hafız Esed’in heykelinin dikilmesi protesto edilmişti.
Suriye rejimine karşı barışçıl protesto hareketinin başlatıldığı 2011 yılında da aynı yerde bulunan Hafız Esed heykeli göstericiler tarafından kaldırmıştı.
‘Halk rejimi devirmek istiyor’ sloganı ilk kez, kanlı çatışmalara dönüşen halk ayaklanmasının merkezi olarak kabul edilen Dera’da, 2011’in mart ayının ortalarında atılmıştı.
SOHR’dan yapılan açıklamada ayrıca Batı Dera kırsalındaki Şeyh Saad köyü yakınlarında kimliği belirsiz kişilerce rejim güçlerinden bir albayın aracının hedef alındığı ve saldırı sonucu albayın yanı sıra eşinin ve çocuğunun da olay yerinde öldüğü duyuruldu.
Bu ayın 15’inde ise Halk Direnişi’nden olduğu tahmin edilen unsurların makineli tüfekler ve RPG roket ile Batı Dera kırsalında 4. Fırka’ya ait Zayzun Kampı’nı hedef aldığı ve saldırı sonucu yaralananlar olduğunu belirtildi.
Bölgede son zamanlarda artan suikastların çoğunda uzlaşma gruplarının liderleri, rejim unsurları ya da İran’la bağlantılı olduğu belirtilen kişiler hedef alındı.
Ancak Suriye’nin güneyinde uzlaşı anlaşmasının başlamasından bu yana bölgede ilk kez olarak Rus askeri polisine bağlı devriye güçleri hedef alındı.
Yerel kaynakların aktardığına göre cumartesi günü Rus askeri polis devriyesi ve Rusya tarafından denetlenen Beşinci Kolordu Güçleri’nden oluşan konvoy, yol üzerine döşenen patlayıcı ile saldırıya uğradı. Patlama sonucu Rus askerlerden ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.