Birlikte film izletilen şempanzeler arasında tıpkı insanlardaki gibi yakınlık kuruldu

Maymunlar sosyal ilişkilerde insanlara benziyor (AFP)
Maymunlar sosyal ilişkilerde insanlara benziyor (AFP)
TT

Birlikte film izletilen şempanzeler arasında tıpkı insanlardaki gibi yakınlık kuruldu

Maymunlar sosyal ilişkilerde insanlara benziyor (AFP)
Maymunlar sosyal ilişkilerde insanlara benziyor (AFP)

Birlikte film izlemenin sadece insanlara özgü olmadığı ve şempanzelerin de birbirine sarılarak film izledikleri yeni bir araştırmayla ortaya kondu.
Birlikte oturup aynı videoyu izleyen şempanze çiftlerinin beraber daha fazla vakit geçirdiği ve birbirini temizlemek sosyal ilişki işaretlerini daha fazla gösterdiği gözlemlendi.
Bir başka çalışma ise birlikte film izleyen şempanzenlerin insanlara daha hızlı yaklaştıklarını tespit etti. 
Proceedings of the Royal Society B. adlı bilimsel yayında yer alan iki deney boyunca maymunların filmi izlediklerinden emin olmak için göz bebeği takip cihazları kullanılırken, hareketsiz kalmalarını sağlamak için de hayvanlara meyve suyu verildi.  
Araştırmanın yazarları “Elde ettiğimiz sonuçlar en basit insani sosyal ilişkilerden birinin - beraber hareket ettiğimiz ya da bir şeyi birlikte yaptığımız kişilere yakın hissetmek - hem insanlarda hem de bütün büyük insansı maymunlarda var olduğunu, yani evrimsel kökenlerinin düşünülenden derin olduğunu öne sürüyor” dedi.
İlk deneyde 19 şempanze ve 7 bonobo, onlarla filmi izleyen ya da başka bir şeyle uğraşan bir insanla beraber kısa bir video izledi.
Şempanzeler ve bonobolar, eğer bir grup genç şempanzenin oyun oynadığı video’yu izlemişlerse, deneyi yapan kişiye daha hızlı yaklaştılar.
İkinci çalışmada 21 şempanze birbiriyle eşleştirildi ve büyük insansı maymunlar arasında yine benzer bir etki gözlendi.
Çalışmanın yazarlarından, ABD’deki Duke Üniversitesi Psikoloji ve Nörobilim Bölümü’nden Wouter Wolf ile Michael Tomasello “Mevcut bulgular büyük insansı maymunların sosyal biliş ve sosyal davranışlarına yeni bir ışık tuttuğu gibi insanların ortak deneyimlerle birbirlerine bağlanmasının evrimsel kökenine de ışık tuttu” dedi.
İkili bunun “şaşırtıcı” olduğunu söyledi; çünkü birçok araştırmacı ortak gerçekliği deneyimleme kapasitesinin “insana özgü” olduğunu öne sürüyordu.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging