'Yoğum bakımdaki' Taif Anlaşması'nı koruma çağrısı

Eşref Rifi- Boutros Harb
Eşref Rifi- Boutros Harb
TT

'Yoğum bakımdaki' Taif Anlaşması'nı koruma çağrısı

Eşref Rifi- Boutros Harb
Eşref Rifi- Boutros Harb

Eski Başbakanlar Fuad Sinyora, Necib Mikati ve Temmam Selam’ın Suudi Arabistan’da Kral Selman bin Abdulaziz ile görüşmesi sırasında 1989 yılında Taif şehrinde kabul edilen ve Lübnan iç savaşını sonlandıran 'ulusal uzlaşı' anlaşması ele alındı.
Kral Selman, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Taif Anlaşması’nı korumanın önemine vurgu yaptı.
Görüşmede, karmaşık bölgesel koşulların ortasında Lübnan’daki iç savaşı sona erdiren Taif Anlaşması’nın korunması ve sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.
Lübnan’daki siyasi güçler, anlaşmayı güçlendirmek için hareket ederken, General Mişel Avn’ın Cumhurbaşkanlığına ulaşmasına yol açan “Cumhurbaşkanlığı uzlaşısının” etkileri de Taif Anlaşması’nın sembol isimlerinin siyasi açıdan tasfiyelerini hedef almaya ve onları kurum ve karar almadan uzaklaştırmaya devam ediyor.
Bilgeler Konseyi çabaları
Lübnan anayasasının devam eden ihlaline son verilmesi ve Taif Anlaşması’nın göz önünde bulundurulması amacıyla son haftalarda “Bilgeler Konseyi” oluşturmak için sarf edilen çabalar yoğunlaştı.
Eski Milletvekili ve “Bilgeler Konseyi’ne” ismi önerilen, Taif Anlaşması’nın katılımcılarından Boutros Harb, “Birçok fikir var. Ancak siyasette politik bir rol, deneyim ve bilgi sahibi olmadan önce bu fikirleri ortaya koymak için çok erken” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Harb, “(Taif) uzun zaman önce sona erdi. Lübnan’ın ulaştığı duruma karşı üzüntü duymaktan ve ülkenin geri kalanının çöküşünü önlemek için çalışmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi.
Harb, “Taif’in çöküşü, Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmesi ve Lübnan’ın Suriye’ye teslim olmasıyla birlikte başladı. Suriye ordusunun Lübnan’dan çekilmesi sonrasında birden fazla taraf, Lübnan kurumlarında, yönetimlerinde ve anayasasında her şey için tehlike oluşturan mevcut duruma ulaşılarak, Taif Anlaşması’na uygun bir devletin kurulması projesini üstlendi. En önemlisi ise, halkın günlük yaşamı ve Lübnanlıların geleceği tehdit altında” şeklinde konuştu.
Boutros Harb, “Taif’in çöküşünün sebeplerinden biri de silahlı bir siyasi grubun devlet çerçevesi dışında hayatta kalması oldu. Söz konusu silahlı grup, bu grupla anlaşarak uzlaşı çerçevesi dışında aktif rol oynamayı kabul etmeyen siyasi güçlerin aksine, siyasi görüşünü empoze etmek için var gücüyle çalışıyor. O’nun (Hizbullah) istediği olur, istemediği olmaz. Bu durum, demokratik eylemi engelliyor, hesap verebilirliği oradan kaldırıyor ve baskıcı bir hükümet dayatıyor. Artık bir yandaşlık ve muhalefet kalmadı, daha çok hüküm ve daha az hesap verebilirlik var. Bölgesel eksen politikasının uygulanmasının (Taif) dışında uygulamaya etkin bir muhalefetin dahil olmasının önüne geçildi. Bu amaçla, ilkelerini koruyan etkin 14 Mart güçleri de uzaklaştırıldı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan eski Adalet Bakanı Eşref Rifi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Mişel Avn liderliğinde gelen çözüm, Taif’i neredeyse tamamen ortadan kaldıran bir adım. Bu çözüm, bir süredir bu amacı takip edenlere fırsat veriyor” dedi.
Rifi, “Lübnan ve Arap ulusal kimliğini korumayı, Arap dünyasının çıkarlarını umursamayan İran nüfuzunu azaltmayı hedefleyen bir muhalefet cephesi oluşturmaya uzanan adımlarla Taif’in korunabileceğini” ifade etti.
Bu çerçevede Rifi, Sinyora, Mikati ve Selam’ın Suudi Arabistan ziyaretine ve Kral Selman bin Abdulaziz ile görüşmelerine övgüde bulunurken, “Geri dönüş olumlu oldu. Çünkü Suudi Arabistan’ın Lübnan’a verdiği önem yenilendi” ifadelerini kullandı. “Her zaman Suudi Arabistan’ın rolünün Lübnan’dan uzak olmaması gerektiğini söyledim” diyen Eşref Rifi, “Çünkü Arap kimliğimizi doğrulamak için ona ihtiyacımız var. Lübnan, bölgedeki olayların ortasında merkezi bir önem teşkil ediyor. Bu sebeple Taif’in sonlanmasına teslim olmak yasaktır. Kurumları ve vatandaşları kurtaracak, ülkeyi İran’ın elinden alacak bir devlet inşa etmek için çalışmak gerekiyor. Araplar, güçlü bir iradeyle bunu gerçekleştirmeleri gerektiğinin farkındalar” değerlendirmesinde bulundu.
Rifi ayrıca, “Lübnan’da, dengeyi yeniden kuracak unsurlar var. Bu da birçok mezhepten, İran’ın projesini reddedenleri bir araya getiren bir projemiz olmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Bilgeler Konseyi projesi nedir?
Bilgeler Konseyi, ulusal mutabakatı korumak için iç savaşı (1975-1990) sona erdiren Taif Anlaşması’nın ve Anayasanın ihlallerini denetleyecek.
Kaynakların, Şarku’l Avsat’a aktardığına göre, istişarelerde önemli ilerlemeler kaydedildi. Kaynaklar ayrıca, görüşmelerin “eski Cumhurbaşkanları, Temsilciler Meclisi Başkanları ve Başbakanlar arasında ve halkla ilişkilerde etkin siyasi isimlerin katılımıyla” gerçekleştiğini ifade ederken, bu sebeple kurulması öngörülen “Bilgeler Konseyi’nin” Lübnan’daki tüm etnik, mezhepsel ve dinsel kesimleri kapsayacağını belirtti.
Söz konusu istişarelerin katılımcıları arasında eski Cumhurbaşkanları Emin Cemayel, Mişel Süleyman, eski Temsilciler Meclisi Başkanı Hüseyin Hüseyni, eski Başbakanlar Necib Mikati, Fuad Sinyora, Temmam Selam, eski Meclis Başkan Yardımcısı Ferid Makari, eski Bakanlar Boutros Harb ve Tarık Mitri de yer aldı.
Kaynaklar, konseyi oluşturma fikrinin, Taif Anlaşması’nı hedef alan sapmaların artmasını engelleme ve yetkileri ayırma temelinde anayasal kurumların yeniden düzenlenmesi gibi uygulamalar çerçevesinde istişarelere katılanlar tarafından memnuniyetle karşılandığını söyledi.



Gazze'de iki yıl süren savaşın ardından Noel kutlamaları Beytüllahim'e geri döndü

Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinde Noel kutlamaları (AFP)
Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinde Noel kutlamaları (AFP)
TT

Gazze'de iki yıl süren savaşın ardından Noel kutlamaları Beytüllahim'e geri döndü

Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinde Noel kutlamaları (AFP)
Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinde Noel kutlamaları (AFP)

Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde bando takımları, Noel kutlamalarının başlamasıyla birlikte sokaklara indi. Gazze Şeridi’ndeki savaşın gölgesinde geçen ve Hristiyan inancına göre Hz. İsa’nın doğum yeri olan kenti iki yıl boyunca kutlamalardan mahrum bırakan sürecin ardından, bu yıl kentte yeniden hareketlilik gözlendi.

Batı Şeria’nın güneyinde yer alan Beytüllahim, Gazze Şeridi’nde varılan ateşkes anlaşmasının ardından önceki yıllara kıyasla daha canlı bir atmosfere büründü. Ancak Gazze’de yüz binlerce kişi, savaşın ardından yıkılmış evler ve yıpranmış çadırlarda, sert kış koşullarıyla mücadele etmeyi sürdürüyor.

f
Beytüllahim sokaklarında dolaşan bando takımı (AP)

Vatikan’da ise Papa 14. Leo’nun Noel için ilk ayinini, saat 20.30’da Aziz Petrus Bazilikası’nda yönetmesi bekleniyor. Papa, ayin öncesinde dünyada ‘24 saatlik barış’ çağrısında bulundu.

ABD’li Papa, mayıs ayında Papa Franciscus’un vefatının ardından Kardinaller Meclisi tarafından seçilmişti. Önceki papaya kıyasla daha sakin bir üsluba sahip olduğu belirtilen Papa 14. Leo, göç ve sosyal adalet gibi temel konularda Franciscus’un çizgisini sürdürmesiyle dikkat çekiyor.

‘Umut’

Beytüllahim’de Noel kutlamalarına, ünlü Noel ilahilerinin çalındığı davul ve gayda sesleri damga vurdu. Hristiyanlar, çocuklardan yaşlılara kadar, kentin merkezindeki Manger Meydanı’na doğru yürüdü.

Beytüllahim’de yaşayan 17 yaşındaki Milagros Enstas, “Bugün sevinç dolu bir gün, çünkü daha önce savaş nedeniyle kutlama yapamıyorduk” dedi.

Ortadoğu’nun genelinde olduğu gibi kutsal topraklarda da Hristiyanlar azınlık konumunda bulunuyor. İsrail’de Hristiyan nüfus 185 bini, Filistin topraklarında ise 47 bini geçmiyor.

Yüzlerce kişi, Doğuş Kilisesi’ne ve ona açılan meydana çıkan dar Yıldız Caddesi boyunca ilerleyen yürüyüşe katıldı.

Manger Meydanı’nda kalabalık bir topluluk toplanırken, az sayıda izleyici belediye binasının balkonlarından kutlamaları takip etti.

Meydanın ortasında, kırmızı ve altın renkli süslerle bezeli büyük Noel ağacı yer aldı ve alana bayram havası kattı.

y6
Meydanın ortasında, bayram havasını daha da canlı hale getirmek için kırmızı ve altın renkli süslerle donatılmış büyük bir Noel ağacı duruyordu. (AFP)

Doğuş Kilisesi, Hristiyan inancına göre Hz. İsa’nın yaklaşık iki bin yıl önce doğduğuna inanılan bir mağaranın üzerine, 4. yüzyılda inşa edildi.

Beytüllahim’de yaşayan 18 yaşındaki Katiab Amaya ise kutlamaların yeniden yapılmasının, bölgedeki Hristiyan toplumunun varlığı açısından önemli bir sembol olduğunu söyledi.

Amaya, AFP’e yaptığı açıklamada, “Bu, Hristiyanların hâlâ burada olduğunu, kutlama yaptığını ve gelenekleri yaşatmayı sürdürdüğünü gösteren bir umut kaynağı” dedi.

‘Gazze'deki kardeşlerimiz’

Gazze Şeridi’nde yaşanan yıkıcı savaş sırasında, Noel kutlamalarını organize eden Beytüllahim Belediyesi, kutlamaların kapsamını daraltarak yalnızca dini ayinlerle sınırlı bir program uygulamıştı.

Amaya, “Bu kutlamalar Gazze’deki halkımız için bir umut anlamına geliyor; bir gün onların da yeniden kutlama yapabileceğine ve hayata dönebileceğine dair bir umut” dedi.

Dün öğle saatlerinden önce Kudüs Latin Patriği Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Doğuş Kilisesi’nde yapılacak geleneksel ayine başkanlık etmek üzere Beytüllahim’e ulaştı.

Pizzaballa, kiliseye varışında toplanan yüzlerce kişiye hitaben, “Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerimizden sizlere selamlar ve dualar getiriyorum” ifadesini kullandı.

Kardinal Pizzaballa, hafta sonunda savaşın ağır yıkıma uğrattığı Gazze’yi ziyaret etmiş ve pazar günü Gazze kentindeki Kutsal Aile Kilisesi’nde Noel ayinini yönetmişti.

df
Kudüs Latin Patriği Kardinal Pierbattista Pizzaballa (AP)

İsrail ile Hamas arasında ABD, Katar, Mısır ve Türkiye’nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşması, geçtiğimiz ekim ayının 10’unda yürürlüğe girdi. Ancak evlerini ve yakınlarını kaybeden Gazze halkı, ateşkese rağmen zorlu ve yoksunluklarla dolu yaşam koşullarıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor.

İsrail ile Hamas, ateşkes anlaşmasının ihlal edildiği yönünde karşılıklı suçlamalarda bulunuyor.

‘Çok özel bir yer’

Beytüllahim sakinleri, Noel kutlamalarının yeniden başlamasının kente canlılık getirmesini ve turistlerin geri dönüşünü teşvik etmesini umuyor.

Beytüllahim ekonomisi, özellikle turizme dayanıyor.

Gazze Şeridi’ndeki savaş, çatışmalar süresince turistlerin neredeyse tamamen kente gelmemesine yol açarken, işsizlik oranlarının da yükselmesine neden oldu.

Ancak son aylarda Hristiyan ziyaretçilerin kutsal kente kademeli olarak dönmeye başladığı gözleniyor.

5y67
Beytüllahim sakinleri, Noel kutlamalarının geri dönüşünün şehri canlandıracağını ve turistlerin geri dönmesini teşvik edeceğini umuyor. (AFP)

Komşu Beyt Cala kentinden George Hanna, “Beytüllahim çok özel bir yer. Mesajımızın tüm dünyaya ulaşmasını istiyoruz ve bunun tek yolu bu” dedi.

Hanna, “Kutlama yapabilmeyi ve çocukların mutlu olmasını umuyoruz. Bizim için bayramın anlamı bu” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.


Irak, Ukrayna savaşında "yeni askerler" arıyor

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
TT

Irak, Ukrayna savaşında "yeni askerler" arıyor

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)

Irak, Rusya-Ukrayna savaşında yer alan vatandaşlarına yönelik yargılamaları yoğunlaştırdı ve resmi onay olmadan yabancı askeri güçlere katılanlara ceza verileceği uyarısında bulundu.

Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, yasanın yabancı çatışmalara katılan herkesi hapis cezasıyla cezalandırdığını teyit ederek, özellikle insan ticareti ve militan devşirme ağlarının suç kapsamına alındığını vurguladı.

Bu durum, Iraklıların yabancı ülkelerde savaşmak üzere askere alınmasıyla mücadele etmek amacıyla kurulan özel bir hükümet komitesinin çalışmalarıyla eş zamanlı olarak ortaya çıktı; askere alınanların sayısı hakkında çelişkili raporlar mevcuttu.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre basın haberlerinde, Rus güçlerinin saflarında savaşmak üzere yaklaşık 50 bin Iraklının askere alındığı belirtilirken, gayri resmi istatistikler 3 bini Rus ordusunda, 2 bini Ukrayna ordusunda olmak üzere yaklaşık 5 bin savaşçıdan bahsetmekte.

Irak'ta bir mahkeme, Rusya ile birlikte savaşmak üzere savaşçı toplamak suçundan bir kişiyi ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.


Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Çad ile sınır bölgelerindeki kontrolü tamamladıklarını duyurdu ve oradaki birliklerinin konuşlanmasını gösteren videolar yayınladı; Sudan ordusundan ise resmi bir açıklama yapılmadı.

HDK, operasyonun amacının silahlı grupları ortadan kaldırmak ve Sudan ordusu ile müttefik "ortak güçlerinin" yerel yönetim liderlerine ve sivillere karşı gerçekleştirdiği intikam ve kaos eylemlerini durdurmak olduğunu belirtti. HDK, istikrarı yeniden sağlamak amacıyla bu bölgelerde sivilleri, yolları ve kamu tesislerini güvence altına almak için güçlerin konuşlandırıldığını vurguladı.

Bir diğer gelişmede, Sudan ordusunun Babanusa'daki 22. Piyade Tümeni komutanı Tümgeneral Muaviye Hamad Abdullah'ın ölümü doğrulandı. Aralık ayı başlarında HDK tarafından şehre düzenlenen bir saldırı sırasında öldürüldü. Ordu, komutanının ölümüyle ilgili bir açıklama yapmamış olsa da Kuzey Eyaleti hükümetinin resmi internet sitesinde, askeri vali Abdul Rahman İbrahim'in merhumun ailesine başsağlığı dileklerini ilettiği bildirildi.