Katar ile Bahreyn arasındaki gerilim tırmanıyor

Katar sınır muhafızları, deniz üssünün açılışında askeri bir gösteri düzenledi (Katar İçişleri Bakanlığı)
Katar sınır muhafızları, deniz üssünün açılışında askeri bir gösteri düzenledi (Katar İçişleri Bakanlığı)
TT

Katar ile Bahreyn arasındaki gerilim tırmanıyor

Katar sınır muhafızları, deniz üssünün açılışında askeri bir gösteri düzenledi (Katar İçişleri Bakanlığı)
Katar sınır muhafızları, deniz üssünün açılışında askeri bir gösteri düzenledi (Katar İçişleri Bakanlığı)

Arap Körfezi’ndeki iki küçük ada, Bahreyn ve Katar arasındaki gerilim tüm şiddetiyle geri dönmüş gibi görünüyor. Gerilimi sahneye döndüren ise bir deniz üssü, bir televizyon programı ve buna yönelik üst düzey açıklamalar. Son üç günün özeti şöyle: El-Cezire kanalı bir belgesel yayınladı ve Doha yeni bir askerî deniz üssü kuracağını ilan etti.
Independent Arabia’ya konuşan Bahreynli kaynaklara göre hedef, bu teknelerin ve deniz birimlerinin Bahreyn’e ait adaların karşısına yerleştirilmesi.
Hikâye, pazar akşamı Katar’ın limanların ve petrol tesislerinin korunması ve sınırların güvenliğine tahsis edilmiş en büyük deniz üssünün açılacağını duyurması ile BAE’nin doğu kıyısının ortasında, Doha’nın kuzeyine yaklaşık 30 km mesafede Zaayen Üssü’nün açılışının yapılması ile başladı.
Katar Başbakanı Abdullah Âl Sani, Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajda şunları söyledi:
 “Bugün, Zaayen Deniz Üssü’nün açılışına tanık olduk. Üsse, deniz güvenliğinin gereklerini yerine getirmek adına Sahil Güvenlik ve Sınırlar Genel Müdürlüğü’ne ait bir grup modern tekne yerleştirildi.”
İçişleri Bakanlığı, limanlar ile deniz, sanayi ve petrol tesislerini korumanın ve aynı zamanda kişileri arama-kurtarma süreçlerini hızlandırmanın üssün temel görevleri arasında olduğunu belirtti.
İçişleri Sözcüsü Abdullah el-Miftah, Independent Arabia’nın Katar’ın bakış açısından üssün askerî ve güvenlik görevlerine dair sorusunu cevaplamadı. Londra’daki Katar Büyükelçiliği de cevap vermemeyi tercih etti. Ayrıca Bahreynli kaynağın üssün deniz anlaşmazlığını ve adalar üzerindeki çekişmeyi diriltmeyi hedeflediği yönündeki açıklamalarına da cevap verilmedi.
Petrol tankerlerinin güvencesi
ABD Genelkurmay Başkanlığı’na aday olan General Mark Milley, perşembe günü Senato önünde bir açıklama yaptı. Buna göre deniz üssünün açıldığı esnada ABD ve müttefikleri, İranlı askerî gemilerin İngiltere’ye ait bir tankeri tehdit etmesinin ardından Körfez’deki petrol tankerlerine eşlik edilmesini sağlayacak planları tartışıyordu.
Katar İçişleri Bakanlığı’na göre yaklaşık 639 bin 800 metrekare alanı kaplayan ve ülkenin doğusundaki üs, 6 metre derinliğinde bir limana sahip.  
Bahreyn ve Katar arasındaki gerilimin tırmanması
Bahreynli diğer kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre Katar üssü, İran’ın karşısında yer alan ve bazı gaz alanlarını İranlılarla paylaşan Doha petrol tesislerinin güvenliği için kuruldu. Bahreynli kaynağın ifadesine göre hedeflerden bir diğeri ise Katarlıların sahip olduğu işgal ‘takıntısı’ ile topraklarına yönelik herhangi bir müdahaleden çekinmesi. Bu sebeple üssü erken uyarı için aktif hale getirmek istiyorlar.
Bahreyn ile Katar arasındaki gerginlik, Katarlı el-Cezire kanalının pazar günü yayınladığı programın ardından tırmanışa geçti. Bahreyn’deki iktidar rejimlerinin eleştirildiği bu program, Bahreyn Dışişleri Bakanı tarafından ‘bariz yalanlar ve ham safsatalar’ olarak değerlendirildi.
Bahreyn haber ajansına (BNA) göre Şeyh Halid Bin Ahmed Âl Halife, konuya dair şunları söyledi:
“Bu program, inkârcı bir devlet tarafından Bahreyn Krallığı ile tüm bölgenin güvenlik ve istikrarına karşı gerçekleştirilen komplolar dizisinin yeni bölümünden başka bir şey değil. Şüpheye yer bırakmayacak şekilde bu ülkenin, Arap Körfezi Ülkeleri İşbirliği Konseyi için en ciddi tehdit haline geldiğini de gösteriyor. Nitekim bu ülke, konseyin yürüyüşünü baltalamak, üye ülkeler arasında fitne çıkarmak ve halkları arasındaki safları yarmak için azimle çabalıyor.”
İlişkilerin kesilmesi
Manama, Haziran 2017’de Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurmuştu. Resmî haber ajansı BNA’nın söz konusu dönemde yayınladığı açıklamada bu kararın Bahreyn’in ulusal güvenliğini koruma gayesiyle alındığı, ‘zira Katar Devleti’nin Bahreyn Krallığı’nın güvenlik ve istikrarını sarsma, içişlerine müdahale etme, gerilimi sürdürme, basını kışkırtma, silahlı terörist faaliyetleri destekleme ve Bahreyn’de yıkım gerçekleştirmek ve kaosu yaymak için İran ile bağlantılı grupları finanse etme konusunda ısrarlı olduğu belirtildi. Ayrıca tüm bunları herhangi bir değeri, yasayı ve ahlakı gözetmeyerek iyi komşuluk ilkelerine ve Körfez ilişkileri sabitelerine bağlı kalmaksızın, önceki tüm anlaşmaları yok sayarak uluslararası yasa ilkelerini, anlaşmaları ve sözleşmeleri belirgin bir şekilde ihlal ederek gerçekleştirdiği vurgulandı.
Bölgedeki en büyük Amerikan hava üssünü barındıran Katar, radikal örgütlere destek vermek ve komşu ülkelerin içişlerine karışmak suçlamasıyla 5 Haziran’dan bu yana Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır tarafından diplomatik ve ekonomik ambargoya maruz bırakılıyor.



Gazze ateşkesi: Katar-İsrail tartışması, müzakereleri canlandırma çabalarına ilişkin soru işaretleri yaratıyor

Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Katar-İsrail tartışması, müzakereleri canlandırma çabalarına ilişkin soru işaretleri yaratıyor

Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)

Katar ile İsrail arasında Hamas konusunda yaşanan tartışma, Doha'nın altı ay önce benzer gerginliklerin ardından arabuluculuk faaliyetlerini bir süreliğine askıya almasını hatırlatıyor ve durma noktasına gelen müzakereleri canlandırma çabalarına etkisi konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Netanyahu'nun bu eleştirilerle arabulucuların çabalarını engelleme girişimlerinin, özellikle Katar'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için arabuluculuğa devam edeceğini yinelemesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeyi ziyaret etmek üzere olması nedeniyle Washington'dan beklenen baskıyla birlikte yine başarısız olacağına inanıyor. Uzmanlar, Trump'ın ziyareti sırasında sunulacak savaşı sona erdirici bir yol haritası ile işlerin yakın zamanda müzakerelere ve bir ateşkese gitmesini bekliyor.

Dün bir açıklama yapan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, ‘Netanyahu'nun ofisi tarafından yayınlanan kışkırtıcı açıklamaları kategorik olarak reddettiklerini’ ifade ederek, bunları ‘en düşük düzeyde siyasi ve ahlaki sorumluluktan yoksun (...) ve İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçları meşrulaştırmaya yönelik sahte sloganlar’ olarak nitelendirdi.

“En az 138 esir, sözde askeri operasyonlar sayesinde mi yoksa şu anda haksızca eleştirilen arabuluculuk sayesinde mi serbest bırakıldı?” diye soran el-Ensari, “Yanlış beyanlar ve siyasi baskı kampanyaları Katar'ı caydırmayacaktır. Katar derhal ateşkes sağlanması için Mısır ve ABD ile iş birliği içinde çalışmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

fgbrhyjukı
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Katar'ın tutumu, Netanyahu'nun ofisinin Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk yapan Doha'ya ‘belirsiz konuşmalarla iki tarafa da oynamayı bırakması ve medeniyetin tarafında mı yoksa Hamas'ın vahşetinin tarafında mı duracağına karar vermesi’ çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Netanyahu, nisan ayı sonunda verdiği bir röportajda Doha'nın ‘Amerikan üniversitelerindeki İsrail karşıtı hareketin aktif bir tarafı’ olduğunu söyledi. Katar Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed bin Abdulaziz el-Halifi AFP'ye verdiği demeçte söz konusu açıklamaları ‘sadece gürültü’ olarak nitelendirerek, ‘Doha'nın Gazze müzakere sürecinin yavaş ilerlemesinden duyduğu hayal kırıklığına rağmen, zorluklara rağmen Gazze Şeridi'ne ilişkin anlaşmayı canlandırmak için çalıştığını’ vurguladı.

Mart sonundan bu yana İsrail'de ‘Katargate’ olarak bilinen ve Netanyahu'nun danışmanlarının Katar'ın imajını düzeltmek için bu ülkeden para aldığı iddialarını içeren bir soruşturma yürütülürken, Katarlı bir yetkili o dönemde Reuters'a yaptığı açıklamada suçlamaları reddetmiş ve bunu ülkesine yönelik bir ‘karalama kampanyasının parçası’ olarak değerlendirmişti.

El-Ensari 9 Kasım 2024'te “Katar'ın Hamas ile İsrail arasındaki arabuluculuk çabalarını, bu turda bir anlaşmaya varılamaması halinde askıya alacağını taraflara bildirdiğini” açıklamış, ardından yaklaşık bir hafta içinde bölgeyi ziyaret etmesi beklenen ABD Başkanı’nın araya girmesiyle geçtiğimiz ocak ayında yeni bir anlaşmaya öncülük etmişti.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Hicazi, Netanyahu'nun açıklamalarının Katar'a karşı kışkırtıcı olduğunu ve iktidarda kalmak için izlediği savaş rotasıyla çelişen görüşmeleri engellemeyi amaçladığını düşünüyor. Hicazi, Katar'ın Mısır ve ABD ile birlikte yeni bir anlaşma için baskı yapmaya devam edeceğini umuyor.

Ürdünlü yazar ve siyasi analist Dr. Salah el-İbadi, Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaların Katar tarafını kışkırtmak ve arabuluculuk çabalarını askıya almaya zorlamak için geldiğine inanıyor. El-İbadi, Doha'nın, Hamas ve İsrail'in uzlaşmaz olduğu ilk seferden farklı olarak arabuluculuk rolünü sürdürmesini bekliyor.

Beyaz Saray tarafından daha önce yapılan açıklamaya göre Katar ile İsrail arasındaki anlaşmazlık, Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken müzakerelerin durduğu bir döneme denk geldi.

İsrail devlet televizyonu, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail bombardımanında yaralandığını söylediği bir esirin fotoğrafını yayınlamasının ardından, İsrail Güvenlik Kabinesi’nin dün toplanarak Gazze Şeridi'ne yönelik askeri saldırının genişletilmesini ve yeni askerlerin çağrılmasını onaylamayı görüşeceğini duyurdu.

Cumartesi akşamı binlerce İsrailli ellerinde esirlerin fotoğraflarıyla Tel Aviv'de toplanırken 64 yaşındaki Aruna Maskell şunları söyledi: “Esirlerin evlerine dönmesini istediğimiz için buradayız. Bugün Gazze Şeridi'ndeki savaşın haklı olduğunu düşünmüyoruz.”

İsrail polisi dün yaptığı açıklamada, Yemen'den fırlatıldığı tespit edilen bir füzenin Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı yakınlarına ‘düştüğünü’ duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz füzeyi fırlatan tarafı tehdit ederek, “Kim bize saldırırsa, biz de ona yedi katıyla karşılık veririz” dedi.

Netanyahu'nun ‘eylemlerinin şiddetini artırma yönünde devam edeceğini, Gazze Şeridi'ndeki acımasız savaşı tamamlayacağını ve esirleri feda ederek siyasi hayatta kalmasını sağlamak için yeni askerler çağıracağını’ düşünen Hicazi, “Trump'ın yakın zamanda yapacağı ziyaretle birlikte insani amaçlı bir ateşkes ve ateşkes anlaşmasına varmayan sınırlı bir insani eylem çerçevesinde yardımların ulaştırılması beklenebilir” dedi.

Trump'ın Ortadoğu ziyaretinden önce bir ateşkese varılması ihtimalini düşük gören el-İbadi, “ABD Başkanı'nın ziyareti sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için belirli bir yol haritası sunması ihtimal dışı değil” ifadesini kullandı.