Trump: Hürmüz Boğazı'nda İran'a ait bir İHA'yı düşürdük

Trump: Hürmüz Boğazı'nda İran'a ait bir İHA'yı düşürdük
TT

Trump: Hürmüz Boğazı'nda İran'a ait bir İHA'yı düşürdük

Trump: Hürmüz Boğazı'nda İran'a ait bir İHA'yı düşürdük

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) birkaç gün önce Körfez’de bir petrol tankerine alıkoyduğunu açıklamasından birkaç saat sonra ABD Başkanı Donald Trump, Hürmüz Boğazı’nda Tahran’a ait bir insansız hava aracı (İHA) düşürdüklerini açıkladı.
Trump, “USS Boxer, takriben 1000 yard mesafesinde yaklaşan İran İHA'sına ait savunma hareketinde bulunarak imha etti” ifadelerini kullandı.
İHA'nın uzaklaşması için defalarca uyarıldığını belirten Trump, bu durumun, ABD Deniz Kuvvetleri’ne ait USS Boxer amfibik saldırı gemisi ve mürettebatının güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. “İHA hemen imha edildi” diyen Trump, İran'ın tarafından geçekleştirilen bu hareketi Tahran'ın uluslararası sularda çalışma yürüten gemilere karşı attığı kötü niyetli bir provokasyon olarak değerlendirdi.
Trump, yaptığı açıklamada, “Bu, İran'ın uluslararası sularda faaliyet gösteren gemilere karşı kışkırtıcı ve düşmanca davrandığı çok sayıda eylemin en sonuncusu oldu. Tüm ülkeleri, İran’ın dünya ticareti ve seyrüsefer özgürlüğünü engelleme girişimlerini kınamaya çağırıyoruz. Diğer ülkeleri Boğaz’dan geçerken gemilerini korumaya ve gelecekte bizimle çalışmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeden önce DMO tarafından yapılan açıklamada, alıkonulan tankerin 6 bin varil ham petrol yakıt kaçırdığı iddia edilmişti. DMO’ya ait internet sitesi Sepah News tarafından yapılan açıklamada, petrol tankerinin geçtiğimiz Pazar günü Hürmüz Boğazı’nda yer alan Lark Adası’nın güneyinde alıkonulduğu belirtilmişti. Açıklamada, petrol tankerinin adı ve taşıdığı bayrak gibi ayrıntılara yer verilmedi. İran basınında yer alan haberlere göre gemi, Hürmüz Boğazı’nda İngiltere’nin himayesi altında hareket ediyor ve üzerinde bir İngiliz bayrağı bulunuyordu. Ancak Londra hükümeti bu iddiaları yalanladı.
Öte yandan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Frank McKenzie, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu Komutanı Fahd bin Türki bin Abdulaziz ve Koalisyon Sözcüsü Türki el- Maliki eşliğinde Riyad’ın güneyinde bulunan el-Harc Askeri Üssü’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. McKenzie, İran'ın Suudi Arabistan'daki siviller ve sivil tesislere yapılan saldırılarla ilgili bağlantılarının kanıtlarını doğruladı.



İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebiyle ilgili olarak, “Sadece devletin çıkarlarını dikkate alacağız” dedi.

Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili davada af talebini dün Herzog'a resmi olarak iletti. Netanyahu, cezai yargılamanın İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af kararının ülkenin çıkarlarına en uygun adım olacağını savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre avukatları, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne gönderdikleri mektupta, Netanyahu'nun hukuki sürecin tam beraatle sonuçlanacağına halen inandığını belirtti.

Likud Partisi’nin yayınladığı kısa bir video açıklamasında Netanyahu, “Avukatlar bugün Cumhurbaşkanı’na af talebini ilettiler… Ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün erken saatlerde talebin alındığını doğruladı ve avukatların mektubunu yayınladı. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump bu ay Herzog'a Netanyahu'yu affetmesini isteyen bir mektup gönderdi.


Güney Afrika Devlet Başkanı, Trump'ın ülkesinde beyazların öldürüldüğü yönündeki iddialarını yanıltıcı olarak nitelendirdi

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
TT

Güney Afrika Devlet Başkanı, Trump'ın ülkesinde beyazların öldürüldüğü yönündeki iddialarını yanıltıcı olarak nitelendirdi

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, dün ABD'yi ülkesinde beyaz vatandaşların öldürüldüğünü iddia ederek "yanlış bilgi" yaymakla suçladı.

Beyaz Saray'a döndüğünden beri ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalı ​​sömürgecilerin soyundan gelen bir azınlık olan beyaz Afrikalılara karşı "soykırım" yapıldığını iddia ederek, Güney Afrika'ya defalarca saldırdı.

ABD, geçen hafta sonu Johannesburg'da düzenlenen G20 zirvesini boykot etti ve Trump çarşamba günü, Miami'de ev sahipliği yapacağı bir sonraki zirveye Güney Afrika'yı davet etmeyeceğini açıkladı.

Ramaphosa televizyonda yaptığı konuşmada, ABD'nin Johannesburg zirvesine katılmama gerekçelerinin "Güney Afrika'nın Afrikalılara karşı soykırım yaptığı ve beyazların sahip olduğu topraklara el koyduğu yönündeki delilsiz ve asılsız iddialara" dayandığını söyledi.

"Bu, ülkemiz hakkında apaçık bir yanlış bilgilendirmedir" ifadesini kullandı.

Bir ulus olarak, ABD yönetiminin tutumunun ülkemizde, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve başka yerlerde gruplar ve bireyler tarafından yürütülen sürekli bir dezenformasyon kampanyasından etkilendiğinin farkındayız."

"Dezenformasyon yayan kişiler, Güney Afrika'nın ulusal çıkarlarını tehlikeye atıyor ve baltalıyor, Güney Afrika'daki işleri yok ediyor ve ülkemizin en önemli ortaklarımızdan biriyle ilişkilerini zayıflatıyor" diye devam etti.

Ancak Ramaphosa, Güney Afrika'nın "Amerika Birleşik Devletleri hükümetiyle diyaloğu sürdürmeye ve bunu iki eşit ve egemen ulus olarak saygı ve onurla yapmaya" hazır olduğunu ifade etti.


Trump: Sığınma kararlarının dondurulması uzun bir süre devam edecek

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
TT

Trump: Sığınma kararlarının dondurulması uzun bir süre devam edecek

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, yönetiminin, Afgan uyruklu bir kişinin Beyaz Saray yakınlarında iki Ulusal Muhafızı vurmasının ardından, sığınma kararlarını "uzun bir süre" geçici olarak askıya almayı planladığını söyledi.

Askıya alma için bir süre sınırı olup olmadığı sorulduğunda Trump, İç Güvenlik Bakanlığı'nın seyahat kısıtlamaları uygulanan 19 ülkeden oluşan listeyle ilgili olduğunu belirttiği bu önlem için bir "süre sınırı" belirlemediğini ifade etti.

Trump, "Bu insanları istemiyoruz. Neden istemediğimizi biliyor musunuz? Çünkü çoğu iyi insanlar değildi ve ülkemizde olmamalıydılar" ifadesini kullandı.

Trump yönetimi, 26 Kasım'da Washington, D.C.'de 20 yaşındaki Sarah Beckstrom'un ölümüne ve bir Ulusal Muhafız’ın ağır yaralanmasına yol açan silahlı saldırının ardından bu açıklamayı yaptı.

Rahmanullah Lakanwal adlı 29 yaşındaki Afgan vatandaşı, olayla bağlantılı olarak tutuklandı ve birinci derece cinayetle suçlandı.

Lakanwal, 2021'deki ABD askeri çekilmesinin ardından yeniden yerleştirme programı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri'ne girmeden önce, Afganistan'da Taliban'la savaşan CIA destekli ortak güçte yer aldı.

Nisan 2025'te Trump yönetimi altında kendisine sığınma hakkı verilmişti, ancak yönetim yetkilileri, Lakanwal'ın ülkeye girişinin eski Başkan Joe Biden yönetiminin yeterli inceleme yapmamasından kaynaklandığını ileri sürdüler.

Saldırının ardından Trump yaptığı paylaşımda, "ABD sisteminin tamamen toparlanabilmesi için tüm Üçüncü Dünya ülkelerinden göçü kalıcı olarak durdurmayı" planladığını belirtti.

Kararın hangi uyrukları etkileyeceği sorulduğunda, ABD İç Güvenlik Bakanlığı, geçen haziran ayından bu yana vatandaşları ABD'ye seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya olan Afganistan, Küba, Haiti ve İran da dahil olmak üzere 19 ülkenin listesini verdi.