Macron arabuluculuğun yanı sıra, tarafları nükleer anlaşmada tutmaya çalışıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısı sırasında yukarıya bakarken (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısı sırasında yukarıya bakarken (AFP)
TT

Macron arabuluculuğun yanı sıra, tarafları nükleer anlaşmada tutmaya çalışıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısı sırasında yukarıya bakarken (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısı sırasında yukarıya bakarken (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen basın toplantısı sırasında, ülkesinin ABD ile İran arasındaki arabuluculuk görevine devam edeceğini açıkladı. Macron, ülkesine döner dönmez ise ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile iletişime geçeceğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Paris diplomasisi ile taraflar arasında yaşanan çatışmaya müdahale etmek için doğrudan temas halinde. Bu kapsamda Macron’un danışmanı Emmanuel Bonne, 20 Haziran ve 10 Temmuz tarihlerinde Tahran’a gerçekleştirdiği iki ayrı ziyarette, İran açısından yaşananların kötü bir durum olduğunu ifade etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron zor şartlara rağmen, nükleer anlaşma sebebi ile bölgede yaşanabilecek herhangi bir çatışmadan kaçınmak ve ABD ile İran arasındaki gerilimi yumuşatmak adına arabulucu ve müzakereci rolünü devam ettirmeye istekli gibi görünüyor.
Macron dün Putin ve Ruhani ile temasa geçti. Fransa’nın planı netleşirken, tarafların ise bu konuda Paris’e iyi niyetli bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor. Fransa diplomasisi, Tahran’ın nükleer anlaşmada artış gösterdiği ihlallerin yanı sıra belki de öncelikli olarak zenginleştirilmiş uranyum stoklarını arttırma faaliyetinden vazgeçmesini istiyor.
Bununla birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD ve İranlı tarafların yanı sıra belki de Körfez’in de göstereceği katılım ile 5+1 formülle müzakere masasına geri dönmeyi umuyor. Paris’e göre, askeri bir tırmanma yaşanmaması adına üç eksende tartışma olmalı. Bunlar, nükleer, balistik füze programı ve İran’ın bölgesel siyaseti. Ancak bugün Fransa ve Avrupa Birliği’nin (AB) önceliği İran’ı gerilimden uzak tutarak anlaşmaya döndürmek.
Macron, Putin ile görüşme gerçekleştirdi
Elysee Sarayı tarafından dün yapılan açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir telefon görüşmesi yaptığı aktarıldı. Fransa’nın, ABD hariç nükleer anlaşmayı imzalayan beş ülkeyi harekete geçirme arzusuna vurgu yapıldığı belirtildi. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Macron’un görüşme sırasında İran’a yükümlülüklerini tam olarak yerine getirme çağrısının yanı sıra Tahran’ın ekonomik faydaları korunarak anlaşmanın sürmesi adına Avrupa, Rusya ve Çin’in ortak sorumluluğuna vurgu yaptığı belirtildi. Paris kaynaklarına göre Rusya ve Fransa, taraflar arasında yaşanan gerilimin yumuşatılması için birlikte oynayabilecekleri önemli role sahip konumdalar. Bununla birlikte Kremlin tarafından bir bütün olarak anlaşmayı sürdürme çabalarını güçlendirilmesinin önemi aktaran benzer bir açıklama yapıldı. Bilinen şu ki, Rusya, Ortadoğu’da güvenliği sağlama ve rejimin yayılmasını önleme konusunda önemli bir aktör.
Fransızlar, anlaşmayı sürdürmenin toplu bir sorumlulukla hareket edilmesiyle mümkün olacağına inanırken, Tahran’ın nükleer anlaşma taahhütlerinden kademeli olarak çekilmesinin anlaşmayı ölü hale getirileceği düşüncesinde.
Çin, ABD yaptırımlarına uymayacağını açıklarken, Avrupalı kaynaklar, Fransa, İngiltere ve Almanya’nın Çin ve Hindistan’ın haricinde ABD yaptırımlarına tamamen uyacağını düşünüyor. Muhtemelen diğer ülkeler, geçtiğimiz Kasım ayında başlayan ABD yaptırımlarını uygulayabilir. Ancak bu işin anahtarı Washington ve Tahran yönetimin atacağı adımda.
Ruhani: Kapıları açık bırakmaya kararlıyız
İran devlet televizyonu ise geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin, “Nükleer anlaşmayı korumak adına tüm kapıları açık bırakmaya kararlıyız… AB ülkeleri, İran'ın meşru haklarının temin edilmesi ve ABD'nin ekonomik savaşında ateşkes sağlanması için çabalarını hızlandırmalıdır" açıklamasını aktardı.
Ruhani’nin açıklamasında, ülkesinin tüm kapıları açık tuttuğunu belirtmesi ilkeli bir sinyal. Tahran balistik füze konusunu tartışmadan çıkarırken, nükleer programı yeniden müzakere etmeyi ise reddediyor. Tahran yönetimi, Washington ile müzakere masasına oturmayı ekonomik savaş olarak adlandırdığı yaptırımların geri çekilmesi ile ilişkilendiriyor. Ruhani, Avrupalıların yaptırımlara karşı koyacak siyasi iradelerinin olmadığını söyleyerek, şirketlerin İran ile anlaşmaya devam etmesi konusunda cesaretlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Nitekim sorulması gereken soru şu şekilde özetlenmeli; Geçtiğimiz Pazartesi günü düzenlenen Avrupa dışişleri bakanları toplantısında vurgulandığı gibi Avrupalılar taahhütlerini bırakmaya devam ederse İran nasıl bir tutum sergileyecek? Bugün bile Avrupalılar, İran ihlallerinin tehlikeli olmadığını düşündü. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ABD ve İran’ı gerginliğin yükseltilmesinden sorumlu tutuyor. Avrupalılar, İran’ın müzakere konumlarını iyileştirmelerine rağmen, özellikle İran’ın zenginleştirilmiş uranyumun miktarını yüzde 20 arttırması tehdidi ile bu yaklaşımın devamı kendilerini zor durumda bırakabilir.



Trump, Zelenskiy'ye ABD'nin barış teklifine günler içinde yanıt vermesi için süre verdi

ABD Başkanı Donald Trump, Lahey'deki NATO zirvesi kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Lahey'deki NATO zirvesi kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (DPA)
TT

Trump, Zelenskiy'ye ABD'nin barış teklifine günler içinde yanıt vermesi için süre verdi

ABD Başkanı Donald Trump, Lahey'deki NATO zirvesi kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Lahey'deki NATO zirvesi kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (DPA)

Financial Times dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'ye, ABD'nin belirsiz güvenlik garantileri karşılığında Ukrayna'nın topraklarından vazgeçmesini öngören barış teklifine yanıt vermesi için günler verdiğini bildirdi.

Gazete, bilgilendirilmiş kaynaklara atıfta bulunarak, Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın cumartesi günü Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff ve ABD Başkanı'nın damadı Jared Kushner ile yaptığı iki saatlik telefon görüşmesinde, hızlı bir karar vermesi için baskı gördüğünü Avrupalı ​​mevkidaşlarına söylediğini belirtti.

Bilgilendirilmiş bir kaynak, Trump'ın "Noel'e kadar" bir anlaşmaya varmayı umduğunu söyledi.

Yetkililer, Zelenskiy'nin Amerikalı elçilere, Washington'ın önerisine yanıt vermeden önce diğer Avrupalı ​​müttefiklerle görüşmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylediğini bildirdi. Kiev, ABD'nin Avrupa'nın onayını almadan ilerlemesi durumunda, Batı birliğinin zayıflayabileceğinden endişe ediyor.

Dün Politico'da yayınlanan bir röportajda ABD Başkanı, Avrupa'ya saldırdı ve onu "zayıf insanlar" tarafından yönetilen "yozlaşmış" uluslar grubu olarak tanımladı.

Trump, geleneksel ABD müttefiklerini küçümseyerek, göçü kontrol altına alamamak ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirememekle suçladı. Ayrıca, kıta için kendi vizyonuyla örtüşen Avrupalı ​​siyasi adayları destekleyeceğine dair imada bulundu.

Trump, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmayla ilgili olarak Avrupalılara hiçbir güvence vermedi, bunun yerine Rusya'nın açıkça daha güçlü bir konumda olduğunu belirtti. Ülkesinde yolsuzluk skandalıyla karşı karşıya olan Ukrayna cumhurbaşkanına yönelik bir başka meydan okumada Trump, Ukrayna'nın yeni seçimler yapması çağrısını yineledi.


Avustralya, gençlerin sosyal ağları kullanmasına yönelik yasağı uygulamaya koyuyor

Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
TT

Avustralya, gençlerin sosyal ağları kullanmasına yönelik yasağı uygulamaya koyuyor

Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)

Avustralya bugün, 16 yaşın altındaki gençler için sosyal medya platformlarına yönelik yasağı uygulamaya başladı.

Avustralya İletişim Bakanı Annika Wells yaptığı açıklamada, yeni yasanın gençleri ve çocukları erken yaşta sosyal medya kullanımının olumsuz etkilerinden ve dijital maruz kalmanın artan risklerinden korumayı amaçladığını belirtti.

Bu görselde Elon Musk'ın ve "X" logosunun 3 boyutlu yazıcıyla üretilmiş minyatür bir modeli yer alıyor (Reuters)

Bu görselde Elon Musk'ın ve "X" logosunun 3 boyutlu yazıcıyla üretilmiş minyatür bir modeli yer alıyor (Reuters)

Dünya çapında öncü niteliğindeki bu karar yürürlüğe girerken, Elon Musk'ın X şirketi de Avustralya'nın aldığı karara olan bağlılığını açıkladı.

Şirket yaptığı açıklamada, "Bu bizim tercihimiz değil, Avustralya yasalarının gerektirdiği şey" dedi.

X, Avustralya yasağının nasıl uygulanacağına dair açıklama yapan karardan etkilenen 10 sosyal medya platformundan sonuncusuydu

Facebook, YouTube ve TikTok dahil olmak üzere tüm platformlar, 16 yaşın altındaki kullanıcılara ait hesapları kaldırmak için adımlar atmayı kabul etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre platformlar, uyumluluğu sağlamak için "makul" önlemler almadıkları takdirde 33 milyon dolara kadar para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Kararın uygulanmasından bir gün önce Başbakan Anthony Albanese, kararın alınmasının nedenlerini açıklayarak, sosyal medyanın tacizciler tarafından bir silah olarak kullanıldığını (...) ve aynı zamanda endişe kaynağı, dolandırıcılar için bir araç ve daha da kötüsü, çevrimiçi (cinsel) tacizciler için bir araç olduğunu söyledi.


Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı.

Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
TT

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı.

Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)

Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde dün meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi öldü, bir kişi de ağır yaralandı. Yerel polis, şüpheli silahlı saldırganın gözaltına alındığını bildirdi.

Yetkililer, sosyal medyada yaptıkları açıklamada, eyaletteki yerel polis ve ilçe yetkililerinin, aktif bir silahlı saldırgan olduğuna dair ihbarların ardından kampüsü kısa süre içinde güvenlik altına aldığını belirtti. Polis Departmanı olayla ilgili daha fazla ayrıntı vermedi.

Tarihsel olarak siyahi öğrencilerin eğitim gördüğü bir üniversite olan Kentucky Eyalet Üniversitesi'nin bir sözcüsü yorum yapmaktan kaçındı, ancak üniversitenin daha sonra bir açıklama yapacağını söyledi.

New York Times, bir üniversite sözcüsüne atıfta bulunarak, şüphelinin öğrenci olmadığını, ancak ölen ve yaralananların her ikisinin de öğrenci olduğunu ve silahlı saldırının üniversite yurtlarının dışında gerçekleştiğini bildirdi.