Sudan’da dokunulmazlık konusundaki görüş ayrılığı sürüyor

Hartum'daki ordu karargahı önünde toplanan Sudanlı protestocular (AFP-Arşiv)
Hartum'daki ordu karargahı önünde toplanan Sudanlı protestocular (AFP-Arşiv)
TT

Sudan’da dokunulmazlık konusundaki görüş ayrılığı sürüyor

Hartum'daki ordu karargahı önünde toplanan Sudanlı protestocular (AFP-Arşiv)
Hartum'daki ordu karargahı önünde toplanan Sudanlı protestocular (AFP-Arşiv)

Sudan’da Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) iktidar paylaşımı konusundaki ilk anlaşmayı imzalamasından iki gün sonra gözler, taraflar arasındaki sürecin gidişatını belirleyebilecek yeni müzakerelere çevrildi.
Taraflar, çarşamba günü 39 aylık geçiş sürecini başlatmak üzere ortak bir askeri-sivil konsey kurulmasını öngören anlaşmayı imzaladı.
Anlaşmaya göre Egemen Konsey olarak adlandırılan üç yılık geçiş sürecini yönetecek sivil-askeri konsey, 5 sivil, 5 asker ve 1 de tarafların uzlaştığı bağımsız bir sivil olmak üzere 11 kişiden oluşacak.
Bugün tarafların ‘Anayasa Deklarasyonu’ konusunu görüşeceği müzakereler büyük önem taşıyor.
AGK tarafından talep edilen ‘mutlak dokunulmazlık’ konusu da bugünkü müzakerelerin en tartışmalı konusunu oluşturuyor.
AGK, kurulacak olan Egemenlik Konseyi’ndeki 5 temsilcisine mutlak dokunulmazlık verilmesi konusunda ısrar ediyor.
ÖDBG liderleri ise generallere mutlak dokunulmazlık sağlama fikrini kabul etmiyor. Bunun yerine görevlerinin sonuna kadar ‘geçici dokunulmazlık’ teklif ediyor.
Siyasi analist Faysal Muhammed Salih konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Mevcut haliyle dokunulmazlık büyük bir sorun. Savaş suçlarında veya insan hakları ihlallerinde dokunulmazlık sağlamayan uluslararası hukuka aykırı. Askeri Geçiş Konseyi mutlak dokunulmazlık konusunda ısrar ederse aşırılması zor bir engel oluştururlar. Çünkü bütün siyasi güçler mutlak dokunulmazlığı reddediyor.”
AGK Sözcüsü Şemseddin Kabbaşi ise “Dokunulmazlık, taraflar arasında bir anlaşmazlık konusu değil” değerlendirmesinde bulundu.
AGK ve ÖDBG liderleri, mayıs ayındaki ilk müzakereler sırasında 300 kişilik bir parlamento oluşturulması için anlaşmıştı.
Ancak ÖDBG, parlamentoda yüzde 67'lik çoğunluğu istiyor ve AGK karar mekanizmasını tamamen kontrol edileceği endişesiyle buna itiraz ediyor.
Faysal Muhammed Salih, tarafların ayrıntılara girmesi halinde sorunun çözülebileceğine dikkat çekerek bu yüzde 67’lik oranın sendikalar, protesto grupları ve sivil toplum kuruluşlarına dağıtıldığını belirtti.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi’ne göre 19 Aralık'ta protestoların patlak vermesinden bu yana, 3 Haziran’da Hartum’da ordu karargahı önünde oturma eylemi yapanlara düzenlenen saldırıda ölen 127 kişi de dahil 246'dan fazla gösterici öldürüldü, bin 353 kişi de yaralandı.
Protestocular ve insan hakları örgütleri, söz konusu saldırılardan AGK Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu tarafından yönetilen Hızlı Destek Kuvvetleri’ni sorumlu tutuyor. Ancak Daklu suçlamaları reddederek bunu güçlerinin imajını zedelemek için yürütülen bir girişim olarak değerlendirmişti.
Salih, bu konuya da değinerek, “Hızlı Destek Kuvvetleri, demokratik devlete ve geçiş dönemine tehdit oluşturan kabile milisleridir” benzetmesinde bulundu.
Protestocuların, siyasi anlaşmanın imzalanması ile sonuçlanan müzakerelerde AGK’ye büyük tavizler veren ÖDBG liderlerini kınamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Salih, “ÖDBG başka taviz veremez. Aksi halde halkın desteğini kaybeder. Her iki taraf da tutumunu değiştirmezse görüşmelerin çökeceğini düşünüyorum" dedi.
ÖDBG liderlerinden Ahmed er-Rebii de “AGK ile Anayasa Deklarasyonu konulu müzakere oturumunu, koalisyon güçleri arasında daha fazla istişare yapabilmek için erteleme eğilimi var” açıklamasını yaptı.
Görüşmelerin bir önceki oturumu, ÖDBG’nin aynı sebebe dayanan talebi üzerine ertelenmişti.



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.