ABD, Zarif'in önerisini reddetti

Zarif, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Guterres tarafından karşılandı (AFP)
Zarif, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Guterres tarafından karşılandı (AFP)
TT

ABD, Zarif'in önerisini reddetti

Zarif, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Guterres tarafından karşılandı (AFP)
Zarif, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Guterres tarafından karşılandı (AFP)

ABD Dışişleri Bakanlığı salı günü, Körfez bölgesindeki tehditleri engellemek, seyrüsefer güvenliğini ele almak ve hayati önem taşıyan nakliye rotalarını görüşmek amacıyla kapalı kapılar ardında yürütülen diplomatik görüşmelere ev sahipliği yaptı. Washington, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in yaptırımlarının durdurulması karşılığında İran’ın nükleer tesislerindeki denetimin kaldırılması teklifini reddetti.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Washington yönetiminin gemi seferleri ve gemilerin güvenliği için bazı devletlerin sunduğu teklifleri memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Pentagon yetkilileri, ABD’nin amacının askeri bir ittifak kurmak değil, ticari kargo gemilerine yönelik herhangi bir saldırı girişimini engellemek olduğunu vurguladı. Yetkililer, yönetim tarafından öne sürülen girişimin herhangi bir askeri çatışmayla ilgili olmadığını, sadece Arap Körfezi'nde devriye gezmek, kontrol ve koordinasyonu sağlamak amacıyla yapıldığını kaydetti.
Toplantıya katılan diplomatlar, bazı ülkelerin Hürmüz Boğazı'ndan geçen ticaret gemilerine eşlik edecek güvenlik gemilerinin maliyetinin yanı sıra İran ile gerginliği artırması konusundaki endişelerini dile getirdiğini aktardı.
Söz konusu toplantı, Bahreyn’in sonbahardaki girişimin ayrıntılarını görüşmek üzere 65 ülkeden temsilcilerin katılımıyla düzenlenecek toplantıya ev sahipliği yapacağını duyurmasından bir gün sonra düzenlendi.
New York Times’ın haberine göre İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif gazetecilere verdiği demeçte, nükleer anlaşmadaki maddelerin bazıların için ülkesinin müzakereye açık olduğunu ifade etti.
Zarif’in müzakere açık olduğunu söylediği madde, İran’ın bazı yükümlülüklerinin sona erdiği dönemi kapsıyor ve anlaşmanın en önemli kısımlarından birini oluşturuyor. Söz konusu kısma, ABD’nin eski Başkanı Obama tarafından 2 yıl boyunca yürütülen müzakereler sonucu varılmıştı.
Zarif, ABD ulusal radyosuna verdiği bir diğer demeçte de İran’ın 2015’teki nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeye hazır olmadığını söyleyerek bu durumu“bir atı iki kere satın almaya” benzetti.
ABD yaptırımlarını kaldırma karşılığında denetimleri kabul etmesi ve ABD’nin İran’a karşı ekonomik yaptırımlardan vazgeçmesi, Washington ile Tahran arasındaki nükleer dosyanın yeniden müzakere edilmesine imkan sağlıyor. Beyaz Saray’daki resmi kaynaklar, gazetecilere teklifi reddettiğini belirterek Cevad Zarif’in karar sahibi olmadığını ve teklifin İran lideri Ali Hamaney’den gelmediği sürece Washington’ın ciddiye almayacağını aktardı.
ABD ile İran arasındaki ilişkiler, Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana giderek daha da kötüleşti.
ABD’li bir yetkili, Trump’ın ön şartsız olarak müzakerelere hazır olduğunu ancak İran’a yönelik yaptırımlara devam edeceğini söylediğini bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili de Pompeo'nun daha önce açıkladığı gibi ABD'nin tutumunun sabit olduğunu kaydetti. Yetkili, ABD yaptırımlarının İran’ın nükleer hedefleri ortadan kalkıncaya kadar süreceğini belirterek Zarif’in teklifinin yaptırımları hafifletmeye yönelik aldatıcı bir çaba olduğunu vurguladı.
Fransa devrede
Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün İran dosyasını görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iki liderin İran’ın nükleer silahlar bulundurmasını engellemek için sürdürdüğü çabalara işaret edildi.
Trump, Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul’un İran ile görüşmeler yapabileceğini söyledi.
İsmini vermek istemeyen bir diğer ABD’li bir yetkili de İran’ın bir yandan nükleer silaha sahip olup diğer yandan da yaptırımları hafifletme çabası içinde olduğunu söyledi. Yetkili konuya dair şu ifadeleri kullandı:
“Zarif'in teklifine göre İran uranyum zenginleştirmeye ve nükleer silah üretimi için malzeme üretmeye devam edecek. Ayrıca bölgedeki ajanları aracılığıyla da terörizmi desteklemeyi sürdürecek.  Zarif bu teklifi sundu Washington da elbette bunu reddedecek.”
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran’a yönelik azami baskı stratejisinin devam etmesi gerektiğini işaret etti. Bolton Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Nükleer anlaşmadaki en büyük hatalardan biri İran'ın uranyum zenginleştirmesine izin vermektir. Buna izin verilmemelidir. Tahran nükleer hedeflerini ve istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini bırakıncaya kadar İran’a azami baskı yapılmaya devam edilmelidir.”
ABD yönetimi, balistik füze programını engellemek, İran’ın bölgede huzursuzluk yaratmasını önlemek ve bölgedeki komşu devletlerin istikrarsızlaştırılmasına son vermek için yaptırımların sürmesi konusunda kararlı.
Washington merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı'nın CEO'su Mark Dubowitz, İran nükleer ve füze programlarını durduruncaya kadar yaptırım uygulanmaya devam edilmesi gerektiğini belirterek müzakereler sırasında da yaptırımların hafifletilmemesi gerektiğini vurguladı. Dubowitz, aksi halde Obama dönemindekinden daha büyük bir hata yapılacağı konusunda uyardı.



Trump: Karayip Denizi'nde "uyuşturucu taşıyan" bir denizaltıya saldırdık

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
TT

Trump: Karayip Denizi'nde "uyuşturucu taşıyan" bir denizaltıya saldırdık

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, ABD ordusunun Karayipler'de bir “uyuşturucu denizaltısına” saldırı düzenlediğini doğruladı ve aynı zamanda Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için önemli tavizler sunduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Trump, bir muhabirin Maduro'nun anlaşma kapsamında ülkesinin doğal kaynaklarından bazılarını teklif edip etmediği sorusuna yanıt olarak, "Her şeyi teklif etti. Haklısın. Neden biliyor musun? Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı aptalca davranmak istemiyor” dedi.

Trump, çarşamba günü ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'na (CIA) Karakas'a karşı gizli operasyonlar yürütmesi için yeşil ışık yaktığını açıkladı ve Venezuela topraklarında uyuşturucu kartellerine karşı saldırılar düzenlemeyi düşündüğünü belirtti.

Bu açıklamaları Maduro'yu öfkelendirdi ve Maduro, “CIA tarafından organize edilen darbeleri” kınayan bir konuşma yaptı, askeri tatbikatlar yapma emri verdi.

Trump dün, Beyaz Saray'da gazetecilere Karayipler'deki yeni saldırı hakkında bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Bir denizaltıyı saldırdık ve bu denizaltı, büyük miktarda uyuşturucu taşımak için özel olarak tasarlanmış, uyuşturucu taşıyan bir denizaltıydı.”

Bu operasyon, ABD'nin uyuşturucu ile mücadele operasyonu kapsamında olduğunu söylediği Karayipler'deki büyük çaplı askeri harekatın bir parçası.

Bu, Washington ile Karakas arasındaki gerilimin keskin bir şekilde arttığı eylül ayı başından bu yana açıklanan altıncı operasyon.

Bu kampanya Latin Amerika'da geniş çapta kınandı, Karakas'ta ise Trump'ın rejim değişikliği peşinde olduğu yönündeki endişeler artıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail'in Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirlerinin iptali talebini reddetti

Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail'in Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirlerinin iptali talebini reddetti

Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), dün İsrail'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında çıkardığı iki tutuklama emrinin iptali için yaptığı itirazı reddetti.

UCM, kasım ayında küresel manşetlere çıkan bir kararla, Netanyahu ve Galant'ın Gazze'deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan "cezai sorumluluk" taşıdığına inanmak için "makul gerekçeler" bulunduğuna hükmetti.

Mahkeme ayrıca üç üst düzey Hamas lideri için tutuklama emri çıkardı, ancak ölümlerinin ardından bu emirler düşürüldü.

Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirleri İsrail ve ABD'de büyük tepkiye yol açtı. ABD o zamandan beri üst düzey UCM yetkililerine yaptırımlar uyguladı.

Netanyahu kararı "anti-Semitik" olarak nitelendirirken, dönemin ABD Başkanı Joe Biden kararı "utanmazca" olarak nitelendirdi.

İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin konuya ilişkin yargı yetkisine sahip olup olmadığına ilişkin ayrı bir itirazı incelerken, geçen mayıs ayında mahkemeden tutuklama emrinin kaldırılmasını talep etmişti.

Mahkeme, 16 Temmuz'da İsrail'in talebini reddetti ve yargı yetkisi konusu karara bağlanana kadar tutuklama emirlerinin iptal edilmesi için “yasal dayanak bulunmadığı”na hükmetti.

Bir hafta sonra İsrail kararı temyiz etmek istedi, ancak yargıçlar dün "İsrail'in açtığı davanın temyize tabi olmadığı" yönünde karar verdi.


BM: Gazze'deki kıtlıkla mücadele ‘zaman alacak’

Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan yiyecek ve yardımların bulunduğu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan yiyecek ve yardımların bulunduğu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
TT

BM: Gazze'deki kıtlıkla mücadele ‘zaman alacak’

Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan yiyecek ve yardımların bulunduğu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan yiyecek ve yardımların bulunduğu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki kıtlıkla mücadelenin ‘zaman alacağını’ belirterek, kuşatma altında ve yıkıma uğramış bölgeye ‘gıda akışı sağlamak’ için tüm sınır geçişlerinin açılması çağrısında bulundu. WFP, Washington'un arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında sağlanan ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne yaklaşık 3 bin ton gıda ulaştırmayı başardığını bildirdi.

WFP Sözcüsü Abir Atife, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Ağustos sonundan bu yana Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinde gözlemlenen kıtlığın azaltılması zaman alacak. Ateşkes küçük bir fırsat penceresi açtı. WFP, gıda yardımını artırmak ve aylarca süren kuşatma, yerinden edilme ve açlık çeken ailelere ulaşmak için çok hızlı hareket ediyor.”

yu7
İsrail ile Hamas arasında ateşkes ilanından sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a giren tırlardan yardım malzemeleri alan Filistinliler (Reuters)

Atife, WFP'nin şu anda Gazze Şeridi'nde çoğunluğu güneyde olmak üzere beş dağıtım merkezi işlettiğini, ancak 145 merkez kurmayı hedeflediğini söyledi. Atife, WFP'nin son günlerde Kerem Şalom ve Kissufim sınır kapılarını kullanabildiğini açıkladı.

Atife, cumartesiden çarşambaya kadar 2 bin 800 ton gıda taşıyan yaklaşık 230 tırın Gazze Şeridi'ne girdiğini bildirdi. Un ve gıda malzemeleri taşıyan iki konvoydaki 57 tırın dün sınırdan geçtiğini ve WFP'nin depolarına güvenli bir şekilde ulaşarak dağıtım için hazır hale geldiğini ifade eden Atife, “Miktarlar halen ihtiyacımızdan az, ancak gerekli seviyeye yaklaşıyoruz” dedi.

Geçtiğimiz çarşamba günü itibarıyla dokuz fırın faaliyetteydi. WFP, Gazze Şeridi genelinde 30 fırına ulaşmayı hedefliyor. ‘Ekmeğin son derece önemli’ olduğunu vurgulayan Atife, “Gazze'de taze ekmeğin kokusu sadece besin kaynağı olmaktan öte, hayatın geri döndüğünün bir işaretidir” dedi. Atife, Gazze Şeridi'ne giden tüm sınır kapılarının açılması çağrısında bulunarak, “Yardımı ne kadar hızlı ulaştırabilirsek, o kadar çok insana ulaşabiliriz” ifadesini kullandı.

WFP, Gazze şehrinde gıda dağıtımına başlayacak. Atife, “Özellikle Gazze'nin kuzeyine dönen aileler için kıtlığı gidermeye çalışıyoruz” dedi. WFP’nin planı, önümüzdeki üç ay içinde Gazze Şeridi'ndeki 1,6 milyon kişiye yardım ulaştırmak.