Irak: Haşdi Şabi ölen savaşçılarının fotoğraflarını neden sokaklarda sergiliyor?

Haşdi Şabi’ye bağlı bir işletmeci, ölen savaşçıların resimlerini kamusal alanlarda sergilemeden önce (Haşdi Şabi’nin Facebook resmi hesabı)
Haşdi Şabi’ye bağlı bir işletmeci, ölen savaşçıların resimlerini kamusal alanlarda sergilemeden önce (Haşdi Şabi’nin Facebook resmi hesabı)
TT

Irak: Haşdi Şabi ölen savaşçılarının fotoğraflarını neden sokaklarda sergiliyor?

Haşdi Şabi’ye bağlı bir işletmeci, ölen savaşçıların resimlerini kamusal alanlarda sergilemeden önce (Haşdi Şabi’nin Facebook resmi hesabı)
Haşdi Şabi’ye bağlı bir işletmeci, ölen savaşçıların resimlerini kamusal alanlarda sergilemeden önce (Haşdi Şabi’nin Facebook resmi hesabı)

Haşdi Şabi güçleri Irak’ta Şii nüfusun çoğunlukta olduğu bölgelerde, DEAŞ’a karşı mücadelede ölen savaşçılarının fotoğraflarını sergiliyor. Bu uygulama, genellikle ölen savaşçıların aileleri veya saflarında savaştığı silahlı gruplar tarafından ölen kişiye hürmet amacıyla gerçekleştiriliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Irak’ta ordu ve polis güçleri savaş döneminde hayatını kaybeden mensuplarını anmak amacıyla fotoğraflarını şehir merkezinde yaygın olan ana kontrol noktaları ve karayollarında sergilemeyi bir geleneksel hale getirmişti. Ancak hayatını kaybeden savaşçılara ait fotoğraflar, belli bir mekandan ziyade şehirlerin ana yol kavşaklarında, hükümet binalarında, ana caddelerde ve ara sokaklarda gelişigüzel bir şekilde şehirde sergileniyor.
Yatırım propagandası
Genellikle ölen savaşçının fotoğrafının yanında şahsın ismi ve bağlı olduğu grubun adı büyük punto ve farklı renkler kullanılarak yazılıyor. Bazı gruplar ise alt kısmında şehitlikle ilgili hamasi sloganların yazılı olduğu pankartların ortasına, kendi liderlerini etrafına da savaşta ölen savaşçılarının fotoğraflarını yerleştirmeyi tercih ediyor.
Sokaklarda bu türden fotoğrafların giderek artmasıyla birlikte, Haşdi Şabi grupları arasında savaşçıların fotoğraflarını sergilemek için yer kapma yarışı başladı.
2016’dan bu yana Basra, Bağdat ve diğer büyük şehirlerde söz konusu fotoğrafların sergilenmediği kamusal alan, ana cadde veya kavşak neredeyse kalmadı.
Bu olay, 2018 genel seçimler öncesinde Haşdi Şabi’nin ‘Fetih Koalisyonu’ adında siyasi parti kurmasıyla zirveye çıktı. Bu sefer söz konusu fotoğraflar seçimlerde daha fazla oy için bir yatırım propagandasına dönüştü.
Sözde popülaritenin kanıtı
Haşdi Şabi çatısı altındaki silahlı gruplar artık bu fotoğraflara sözde popülaritesinin bir kanıtı gözüyle bakıyor. Zira sözü edilen popülariteden DEAŞ ile mücadeleden bu yana ne kaldığı oldukça tartışmalı bir konu.
Kamusal alanlarda sergilenen bu fotoğraflar, olumsuz hava koşulları nedeniyle yıpranıyor. Aktivistler fotoğraflar için daha uygun bir alan oluşturulması yönünde çağrıda bulundu.
Haşdi Şabi’nin aşırı duyarlılığı göz önüne alındığında, İran yanlıları başta olmak üzere örgüte destek veren ve ondan faydalanan çevreler içinde söz konusu fotoğrafları başkaları tarafından hedef alındıklarını iddia etmek için kullananlar da bulunuyor.
Geçici uygulamalar
Yerel makamlar, yollarda ve kaldırımlarda altyapı çalışması yapabilmek için bazı dönemler fotoğraflardaki kişilerin yakınlarına bunları kaldırmaları yönünde talepte bulunuyor. Ve çoğu zaman bu taleplere karşı herhangi bir itiraz gelmiyor. Bazı yorumcular, ailelerin karşı çıkmayışını, çocuklarının ölümü üzerinden siyasi rant elde edilmesine karşı olduklarının göstergesi olarak değerlendiriyor.
Independent Arabia’dan Ömer Latif’in haberine göre fotoğraf kaldırma işlemi, daima sınırlı bir şekilde uygulanıyor. Zira silahlı grupların öfkesini üzerine çekmek istemeyen yöneticiler çoğu zaman bu uygulamaya geçici olarak başvuruyor.
Bağdat’ın kuzeyindeki Babil kentinden gazeteci ve aktivist Haydar el-Bedri, “Bütün partileriyle siyasi gruplarıyla yerel idareler, eğer şehitleri ölümsüzleştirme ve kenti daha güzel yapma çalışmaları noktasında ciddi olsalardı, bütün şehitlerin fotoğraflarını kentin sokaklarından ve kavşaklarından kaldırtırdı” dedi.
“Bu fotoğraflar ihmalden, ilgisizlikten ve toz topraktan geçilmiyor” diyen Bedri, bir veya daha fazla metruk alanın sadece bu fotoğrafların sergilenmesi için tahsis edilmesi çağrısında bulundu.
Bedri, “Bu öneri şehitlerimize ve fedakarlıklarına layık olacak şekilde güzel ve temiz bir alana sahip olmamızı mümkün hale getirecek” diye konuştu.
Ancak bu tür çağrıların karşılık bulması, Haşdi Şabi içinde halkın sempatisini kazanmak için bu fotoğrafları kullanma yönündeki güçlü iradeye bakılırsa, mevcut şartlarda pek mümkün görünmüyor.



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.