Netanyahu iktidarını korumak için çabalıyor

Ehud Barak-Binyamin Netanyahu-Avigdor Liberman (AFP)
Ehud Barak-Binyamin Netanyahu-Avigdor Liberman (AFP)
TT

Netanyahu iktidarını korumak için çabalıyor

Ehud Barak-Binyamin Netanyahu-Avigdor Liberman (AFP)
Ehud Barak-Binyamin Netanyahu-Avigdor Liberman (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yeniden iktidara gelmesi konusunda oluşan büyük tehlike karşısında, hükümetin müttefiki olan partilere 17 Eylül’de gerçekleştirilecek seçimlere tüm aşırı sağcıları kapsayan tek bir blok halinde girmeleri için teşvikte bulundu. Bu partilerin, geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleştirilen seçimlere dağılmış bir şekilde girdiklerine dikkat çekti. Nitekim son seçimlerde iki parti barajın altında kaldı ve bunun sonucunda sağ kanat 6 koltuk kaybetti.
Kendisine yakın kaynakların belirttiğine göre Netanyahu, elinde birkaç anketin sonuçlarını tutuyor. Bu anketler, sağ cephesinin, Avigdor Liberman’ın liderliğindeki Rus Yahudi partisi İsrail Evimiz olmaksızın bir hükümet oluşturamayacağına işaret ediyor. Liberman, bir sonraki hükümetin Benny Gantz’ın liderliğindeki ‘Generaller Partisi’ ile Likud’u da içine alan ‘ulusal birlik hükümeti’ olması konusunda ısrarcı. Gantz ise Likud ile birleşmek için lideri Netanyahu’nun devrilerek, başka bir liderin seçilmesini şart koşuyor. Netanyahu başkanlığında mevcut aşırı sağ oluşumu bir hükümet isteyenlerin, seçimlere en fazla şu iki liste ile girmek için sağın saflarını birleştirmekten başka yolu yok: Likud ve Sağ Birliği. Netanyahu önceki seçimlerde bu hedef için çalışmış, ancak kısmen başarı elde edebilmişti.
Anketler, Başbakan’a planını uygulamasında yardımcı olmayıp, toplam 120 koltuktan yalnızca 54’ünü verse de muhalif partilerin kendisine karşı güçlü bir ittifak oluşturma konusunda başarısız olması ile birlikte Netanyahu’nun umudu arttı. Ankete göre ‘Generaller Partisi’nin gücü, 35 koltuktan 30’a düştü. Önceki Başbakan Ehud Barak’ın partisi ise herhangi bir parti ile ittifak kuramadı. Eski Savunma Bakanı Amir Peretz’in liderliğindeki İsrail İşçi Partisi de sol bir parti izlenimi vermekten çekindiği için Meretz Partisi ile ittifak kurmayı reddederek, Orly Abekasis’in liderlik ettiği ve son seçimlerde barajı aşamayan küçük bir parti ile birleşmeyi seçti. Arap Partiler ise koltukların düzenlemesine dair anlaşmazlıklar sebebiyle şimdiye dek yeniden ‘ortak liste’ oluşturamadı ve bugün sorunların çözümü için son bir girişimde bulunacak.
Netanyahu, çareyi sağ saflarını birleştirmede ve oylarının boşa gitmesini önlemede buldu. Yeni Eğitim Bakanı Rafi Peretz ile eski Adalet Bakanı Ayelet Şaked arasında sağ partiler birliğinin başkanlığına dair anlaşmazlığın egemen olduğu bir zamanda Netanyahu, bir orta yol bulmaya çalışıyor. Rafi Peretz, partiye bir kadının başkanlık etmesine karşı çıkan Yahudi din adamlarının desteğine sahip olmakla birlikte anketler, Şaked’in lider olduğu bir birliğin iki ya da üç koltuk getireceğini ifade ediyor ki bu sayı, Peretz’in getirdiğinden daha fazla.
Tel Aviv’de geçtiğimiz Cuma günü yayımlanan son anketlerdeki bilgilere göre (Liberman ile birlikte) sağ kanat 65 koltuğa ulaştı. 55 koltuğa sahip sol, orta ve Arap kanadının gücünde değişiklik yaşanmadı. Bu anketlerin şimdiye kadar açıkladığı değişiklikler, aynı kanat içindeki hareketliliklerle sınırlı kaldı.
Eğer partiler seçime bu şekilde girerse, Netanyahu liderliğindeki (bugün 39 koltuğa sahip) Likud 32, Naftali Bennett ve Ayelet Şaked’in liderliğindeki Yeni Sağ 6, Peretz liderliğindeki Sağ Partiler Birliği 4, Aryeh Deri liderliğindeki dindar Doğulu Yahudilerin partisi Şas 8, Litzman liderliğindeki dindar Aşkenaz Yahudilerin partisi Birleşik Tevrat Yahudiliği (HaTora HaMeuhedet) 7 ve Avigdor Liberman liderliğindeki İsrail Evimiz Partisi ise 9 koltuk elde edecek.
Öte yandan ‘Generaller Partisi’ Kahol Lavan (Mavi-Beyaz) 29, Meretz 5, Barak’ın partisi Demokratik İsrail 4 ve ortak liste 10 koltuk elde edecek. ‘İşçiler’ ise gücünü koruyarak 6 koltuğa sahip olacak.
Son hafta yapılan tüm anketleri hesaba katacak olursak, sağ kanadın elde edeceği toplam koltuk sayısı (Netanyahu’ya başkaldıran Liberman ile birlikte) 65-66 olacak. Sol-orta ve Arap güçlerin koltuk sayısı ise 54-55.
Önemli siyasi isimleri safına katmak için çabalarını sürdüreceğini duyuran Amir Peretz’in İsrail İç Güvenlik Servisi'nin (Şin Bet/Şabak) eski Başkanı Yuval Diskin, eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ve daha başka isimleri kazanmak için çalıştığı biliniyor.



İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
TT

İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’in “Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini” söyledi. Katz, 2005 yılında İsrail’in Gazze’den çekilmesi kapsamında boşaltılan yerleşimlerin yerine, Gazze’nin kuzeyinde yeni askerî-tarımsal noktalar kurulacağını belirtti.

İsrail basınının aktardığına göre Katz, Beyt El’de düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada, “Bunu doğru şekilde ve doğru zamanda yapacağız. Bazıları itiraz edebilir, ancak ipleri elinde tutan biziz” ifadelerini kullandı.

sdcds
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

Katz’ın açıklamaları, Hamas ile varılan ateşkesin ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik uzun vadeli planları hakkında artan spekülasyonların ortasında geldi. Açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın kısa süre önce bu konudaki bir soruya yanıt verirken İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etme ihtimalini dışlamasıyla da aynı döneme denk geldi.

Bu konuya atıfta bulunan Katz, “Bu hükümet bir yerleşim hükümetidir. Egemenliği uygulamak mümkün olursa, bunu uygularız. Şu anda fiili bir egemenlik aşamasındayız. 7 Ekim’deki korkunç felaketin ardından İsrail’in ortaya koyduğu tutum ve güç sayesinde, uzun zamandır görmediğimiz fırsatlar önümüzde duruyor” dedi.

Katz’ın ardından konuşan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise, son yıllarda Batı Şeria’da yürütülen “geniş çaplı yerleşim kampanyasıyla” övündü.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu dün, Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığı bilinen rotada seyreden bir teknede şüpheli bir uyuşturucu kaçakçısını öldürdüğünü açıkladı.

Latin Amerika'daki Washington askeri operasyonlarını denetleyen ABD Güney Komutanlığı, X'te yayınlanan açıklamada, "Birleşik Müşterek Görev Gücü Güney Mızrağı, uluslararası sularda belirlenmiş terör örgütleri tarafından işletilen gemiye karşı ölümcül bir saldırı düzenledi" dedi. Açıklamada, hiçbir ABD askeri personelinin yaralanmadığı da belirtildi. Güney Komutanlığı, teknenin gerçekten uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olduğuna dair kanıt sunmadı.

Güney Komutanlığı tarafından yayınlanan videoda, teknenin bir tarafına su püskürtüldüğü görülüyor. İkinci bir püskürtmenin ardından, teknenin arka kısmı alev alıyor, etrafı daha fazla su püskürtmesiyle çevrili ve alevler şiddetleniyor. Videonun son saniyesinde, teknenin yanında büyük bir alev topuyla sürüklendiği görülüyor.

Daha önceki ABD saldırılarında teknelere yönelik patlamaları gösteren videolarda, gemilerde ani patlamalar görülmüş ve bu da füze kullanımına işaret etmişti. Bazı kayıtlarda ise füze benzeri cisimlerin teknelere doğru düştüğü açıkça görülmüştü.

Trump yönetimi, saldırıların ABD'ye uyuşturucu akışını durdurmayı ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladığını belirtmişti.


Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
TT

Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)

Çin'in büyük askeri emellerini vurgulayan bir Pentagon rapor taslağında, Pekin'in muhtemelen en yeni üç fırlatma üssüne 100'den fazla kıtalararası balistik füze yüklediği ve silah kontrolü görüşmelerine girmeye yanaşmadığı belirtildi.

Çin, nükleer silahlarını modernize ediyor ve menzilini diğer tüm nükleer güçlerden daha hızlı bir şekilde genişletiyor. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Pekin, askeri yığılmasıyla ilgili haberleri "itibarını zedelemek ve uluslararası toplumu kasıtlı olarak yanıltmak" girişimleri olarak nitelendirerek reddetti.

Geçtiğimiz ay ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya ile nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışıyor olabileceğini söylemişti. Ancak Reuters'in gördüğü bir Pentagon raporu taslağı, Pekin'in böyle bir planla ilgilenmediğini gösteriyor.

Raporda, "Pekin'in bu tür adımlar atmaya veya kapsamlı silah kontrolü görüşmelerine katılmaya yönelik bir istekliliğini hala göremiyoruz" ifadesi yer aldı.

Raporda ayrıca, Çin'in Moğolistan sınırına yakın füze depolama tesislerinde 100'den fazla DF-31 katı yakıtlı kıtalararası balistik füze konuşlandırmış olabileceği ve bunun da inşa ettiği bir dizi füze depolama tesisinin en yenisi olduğu belirtildi.

Pentagon daha önce bu bölgeleri belirlemişti, ancak oraya konuşlandırılan füze sayısını belirtmemişti. Pentagon taslak rapor hakkında yorum yapmayı reddetti ve Washington'daki Çin Büyükelçiliği henüz yorum talebine yanıt vermedi. Taslak Pentagon raporunda bu füzeler için potansiyel hedefler belirlenmedi. ABD yetkilileri, raporun yasa koyuculara sunulmadan önce revize edilebileceğini ifade etti.

Raporda, Çin'in nükleer savaş başlığı stokunun 2024 yılında yaklaşık 600 civarında kaldığı ve bunun "önceki yıllara kıyasla daha yavaş bir üretim oranını" yansıttığı belirtildi.

Ancak raporda Çin'in nükleer genişlemesinin devam ettiği ve 2030 yılına kadar 1000'den fazla nükleer savaş başlığına sahip olma yolunda ilerlediği belirtildi.

Çin, "kendini savunma amaçlı nükleer strateji" ve "ilk kullanan taraf olmama" politikasına bağlı olduğunu söylüyor.

Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nin nükleer silah testlerine yeniden başlamasını istediğini dile getirdi, ancak bunun nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor.

ABD eski Başkanı Joe Biden ve Trump, ilk dönemlerinde Çin ve Rusya'yı Yeni START anlaşmasının yerine üçlü stratejik nükleer silah azaltma anlaşması getirmek için müzakerelere dahil etmeye çalışmışlardı.

Pentagon raporunda Çin'in askeri yığılması detaylı bir şekilde ele alınarak, "Pekin'in 2027 yılının sonuna kadar Tayvan'da savaşabilecek ve kazanabilecek durumda olacağı" belirtildi.

Tayvan'ı, demokratik olarak yönetilen bir ada olarak kendi topraklarının bir parçası olarak gören Çin, adayı "yeniden birleştirmek" için güç kullanma fikrinden hiçbir zaman vazgeçmedi.

Pentagon raporu, ABD ve Rusya arasında kalan son nükleer silah kontrol anlaşması olan ve her iki tarafı da 700 fırlatma platformunda en fazla bin 550 konuşlandırılmış nükleer savaş başlığıyla sınırlayan 2010 Yeni START Antlaşması'nın sona ermesinden iki aydan kısa bir süre önce geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden, Şubat 2021'de anlaşmayı beş yıl daha uzattı, ancak anlaşma, daha fazla resmi uzatmayı engelleyen çeşitli hükümler içeriyor. Birçok uzman, anlaşmanın sona ermesinin üç yönlü bir nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceğinden endişe ediyor.

Silah Kontrol Birliği'nin genel müdürü Darrell Kimball şunları söyledi: "Daha fazla nükleer silah ve diplomasi eksikliği hiçbir tarafı daha güvenli hale getirmeyecektir; ne Çin'i, ne Rusya'yı, ne de Amerika Birleşik Devletleri'ni."