Elon Musk: SpaceX aracı iki yıl içinde Ay’a inecek

Elon Musk, şirketi SpaceX’in ürettiği Starship (yıldız gemisi) isimli uzay aracının 2021’de Ay yüzeyine inebileceğini ileri sürdü (SpaceX)
Elon Musk, şirketi SpaceX’in ürettiği Starship (yıldız gemisi) isimli uzay aracının 2021’de Ay yüzeyine inebileceğini ileri sürdü (SpaceX)
TT

Elon Musk: SpaceX aracı iki yıl içinde Ay’a inecek

Elon Musk, şirketi SpaceX’in ürettiği Starship (yıldız gemisi) isimli uzay aracının 2021’de Ay yüzeyine inebileceğini ileri sürdü (SpaceX)
Elon Musk, şirketi SpaceX’in ürettiği Starship (yıldız gemisi) isimli uzay aracının 2021’de Ay yüzeyine inebileceğini ileri sürdü (SpaceX)

SpaceX’in CEO’su Elon Musk şirketinin 2021’e kadar Ay’a uzay aracı indirebileceğini söyledi.
Ay’a ilk insanlı inişin 50. yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen bir röportajda Musk, NASA mühendislerinin kuşkularına rağmen Starship (Yıldız Gemisi) isimli uzay mekiklerinin iki yıl içerisinde Ay’a insansız iniş yapabileceğini ve 4 yıl içerisinde de astronot indirmeyi başarabileceklerini söyledi. Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Time dergisine verdiği röportajda Musk şu sözlere yer verdi:
Kulağa çılgınca gelebilir ama iki yıldan kısa süre içerisinde Ay’a iniş yapabileceğimizi düşünüyorum. Tabii ki mürettebatsız bir araçla, iki yıl içerisinde Ay’a iniş yapabiliriz. Belki ondan bir ya da iki yıl sonra da mürettebat da gönderebiliriz. Önümüzde 4 yıl olduğunu söyleyebilirim.
“Eğer NASA’yı ve yöneticilerini bunu yapabileceğimize ikna etmek, Ay’a gitmekten uzun sürerse, o zaman direkt gideriz” diyen Musk sözlerine “Belki de Starship’i doğrudan Ay’a indirmek NASA’yı bunu yapabileceğimize ikna etmekten çok daha kolay olur” diye devam etti.
SpaceX CEO’su sözlerine şöyle devam etti:
NASA’daki çok sayıda şüpheci mühendisi ikna etmek ciddi miktarda çaba gerektiriyor. Ancak şüpheciliği sonlandırmanın kesin yolu o işi sadece yapmaktır.
Musk SpaceX’i kurarken başarılı bir girişim olmasına yalnızca yüzde 10 ihtimal verdiğini sıklıkla belirtiyor.
İlk insanlı uzay inişi Apollo 11’den ilham alan girişimci, eBay’in satışından elde ettiği paranın bir kısmıyla uzay yolculuğuna meraklı yeni bir nesli teşvik edecek özel bir uzay şirketi kurmaya karar vermişti.
Musk süreci şöyle anlattı:
Aslında yola ilk çıktığımda “Mars Oasis” isimli insancıl bir uzay görevi hedefliyordum. Mars yüzeyine küçük bir sera indirecektim, tohumları susuz bir besi jeli içinde olacaktı ve inişten sonra suyla birleşecekti. Böylece arkasında kırmızı bir arka plan olan yeşil bitkilerin harika bir karesini görecektiniz.Hedefim özetle halkı heyecanlandırmaktı. Bu, Kongre’yi de heyecanlandıracak ve bu sayede daha fazla paraya onay verecek, NASA’nın bütçesini arttıracaklardı.
Ancak Musk SpaceX’in artan başarısıyla birlikte şirketle ilgili hedeflerini büyüttü. Yeniden kullanılabilir roket gibi icatları sayesinde Musk, SpaceX’in insanlığın en sonunda çok gezegenli bir türe dönüşmesine ve nihai hedef olan türümüzü yok oluştan kurtarmaya hizmet edebileceğine inanıyor.

SpaceX’in 2006’dan bu yana tamamladığı uzay görevlerinin sayısı (Statista)
Verdiği sözleri bir şekilde tutmayı başaran Elon Musk tarihlere yönelik çok iddialı tahminleriyle tanınıyor.
NASA’nın da Ay’a yeniden gidiş tarihiyle ilgili tahminleri iddialı. Ancak uzay ajansı bu konuda Elon Musk’a göre biraz daha temkinli. Ajans 2024’te Ay’ın güney kutbuna mürettebatlı bir kapsül indirmeyi hedefliyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging