Irak Başbakanı Abdulmehdi Haşdi Şabi saldırısını aydınlatacak

Irak polisi önceki gün Bağdat’ta protestoların çıkması üzerine hükümet binasının çevresinde güvenlik önlemi aldı (Reuters)
Irak polisi önceki gün Bağdat’ta protestoların çıkması üzerine hükümet binasının çevresinde güvenlik önlemi aldı (Reuters)
TT

Irak Başbakanı Abdulmehdi Haşdi Şabi saldırısını aydınlatacak

Irak polisi önceki gün Bağdat’ta protestoların çıkması üzerine hükümet binasının çevresinde güvenlik önlemi aldı (Reuters)
Irak polisi önceki gün Bağdat’ta protestoların çıkması üzerine hükümet binasının çevresinde güvenlik önlemi aldı (Reuters)

Irak'ta Haşdi Şabi güçlerinin Selahaddin ilindeki askeri kampına düzenlenen silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) düzenlenen saldırının kaynağı belirsizliğini koruyor. Bazı çevreler saldırının arkasında ABD’nin olabileceğine işaret ederken, diğer birtakım çevreler ise İsrailli yetkililerin daha önce Irak’ta bulunan İran destekli Şii milisleri hedef alma yönündeki tehditlerine dikkat çekerek saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini düşünüyor.
Cuma gece yarısından sonra Selahaddin'in Amirli nahiyesinde Haşdi Şabi 16. Tugayı'na bağlı askeri kampa kaynağı belirsiz SİHA saldırısı düzenlenmişti.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, yaptığı açıklamada, saldırının aydınlatılması amacıyla Irak ordusundan üst düzey isimlerden oluşacak bir araştırma komisyonunun kurulması talimatı verdiğini bildirdi.
Irak Başbakanlığı’na bağlı Güvenlik Medya Ağı tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının SİHA’dan atılan el bombalarıyla gerçekleştirildiği bilgisine yer vermişti.
Ancak Haşdi Şabi Kuzey Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Ali Hüseyni, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Saldırının gerçekleştiği mekanda ortaya çıkan hasarın şiddetine bakılırsa, bu saldırıyı bir savaş uçağı düzenlemiş” ifadelerini kullandı.
Gözlemciler, daha önceki olaylarda doğrudan ABD’yi suçlayan Haşdi Şabi Heyeti veya önde gelen komutanlarının bu sefer saldırıyı kınama yönünde herhangi bir açıklama yapmamasına dikkat çekti. Bazı çevreler Haşdi Şabi’nin sessizliğini, son olarak örgüte yakınlığıyla bilinen 4 kişiye yaptırım uygulayan ABD’nin tepkisini çekmeme çabası şeklinde yorumladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Haşdi Şabi Kuzey Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Ali Hüseyni, örgüte ait askeri kampı hedef alan saldırının SİHA tarafından düzenlenmiş olabileceğini uzak bir varsayım olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Hüseyni, “Evvela saldırının gerçekleştirildiği uçağın modelini görebilmek için Başbakan tarafından görevlendirilen araştırma komisyonun hazırlayacağı inceleme sonuçlarını beklememiz gerekiyor. Fakat askeri kampta meydana gelen hasarın boyutları, bu füzelerin bir SİHA’dan fırlatılmadığına işaret ediyor. SİHA’nın bu denli bir hasar verme imkânı yok. SİHA’ların tüm yapabildikleri el bombalarını taşımak ve belirtilen hedefe bırakmaktır” ifadelerini kullandı
Haşdi Şabi kampını hedef alan saldırının ABD veya İsrail’e ait savaş uçakları tarafından gerçekleştirildiğini savunan Hüseyni, “Irak hava sahası ABD’nin kontrolünde. Bu nedenle Irak topraklarında yaşanan ihlal veya olayların sorumlusudur. Kamp idari ve lojistik amacıyla kullanılıyor. Yayılan söylentilerin aksine kampta çok fazla ekipman veya İranlı danışmanlar da bulunmuyor. Zira İranlı veya başka uyruktan olsun genel olarak danışmanlar merkezi karargâhından uzak bir kampta durmazlar” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, ABD’nin son olarak 4 Haşdi Şabi yöneticisini yaptırım listesine alması ile kampa yönelik saldırı arasında bağlantı olabileceğine dikkat çekti.
ABD tarafı saldırıyla ilişkisi olduğu iddiasını reddetmesine rağmen güvenlik kaynağı, “Kerkük Hürriyet Havalimanı'ndaki askeri üsten havalanan ABD SİHA’sı Haşdi Şabi kampını vurdu” ifadelerini kullandı.
Kaynak açıklamasının devamında şunları kaydetti;
“ABD’nin saldırıyı düzenlediği iddiasını yalanlaması, Amerikalıların bugünlerde Haşdi Şabi’nin bazı gruplarının tasfiyesi amacıyla yürüttüğü istihbarat çalışmaları ve çabaları kapsamında anlaşılır bir durum. Özellikle de İran’la sıkı ilişkileri bulunan grupları kastediyorum. Söylenenlerin aksine saldırı çok büyük hasarlara neden olmadı. Saldırı, Haşdi Şabi’nin bazı gruplarına yönelik yaptırımlarla eş zamanlı gelen ABD’nin uyarı mesajı niteliğinde görülebilir. Bu nedenle Haşdi Şabi Heyeti’nin saldırı karşısında şimdiye kadar sessizliğe gömüldüğünü görüyoruz.”
Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi’nin liderliğindeki Nasr Koalisyonu, açıklamasında, Haşdi Şabi kampına yönelik saldırıyı kınadı.
Irak egemenliğini ihlal eden “düşmanca” faaliyetlerin kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, Irak’ın bölgesel ve uluslararası çatışmalardan bağımsız hale getirilmesi çağrısında bulunuldu.
Öte yandan Irak Meclis Başkanlığı’na yazılan ve 80 milletvekilinin imzasını taşıyan ortak mektupta, ABD Hazine Bakanlığı’nın Haşdi Şabi’ye bağlı 4 ismi yaptırım listesine almasının kınanması talep edildi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.