Kassam Tugayları’ndan gençler için eğitim kampı

Çocuklar Kassam Tugaylarından eğitim almaya başladı (Kassam)
Çocuklar Kassam Tugaylarından eğitim almaya başladı (Kassam)
TT

Kassam Tugayları’ndan gençler için eğitim kampı

Çocuklar Kassam Tugaylarından eğitim almaya başladı (Kassam)
Çocuklar Kassam Tugaylarından eğitim almaya başladı (Kassam)

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Gazzeli gençler için Filistin’de “2019 yılı özgürlük öncüleri kampı” başlattı.
Kassam yaptığı açıklamada, bu kampın genç erkek ve çocukların  neslini kuşatmak ve kurtuluş ve geri dönüş nesli olarak onların desteklenmesi için yapıldığını belirtti. Kassam bu kampa beklentilerinin üstünde on binlerce genç erkek ve çocuğun kayıt olduğunu  söyledi ve kendilerinin büyük bir sorumluluk aldıklarını vurguladı.
Örgütün silah eğitimi verdiği ilk yaz kampı değil. İlk yaz kampı 2014 yılında yapılmış ve kampa yaşları14-17 arasında değişen 20 bin genç katılmıştı. Bu kamp 500 eğitimcinin katılımıyla gerçekleşmişti. Daha sonraki yıllarda yaz kampları katılan genç erkek ve çocuklara  askeri ve mühimmat eğitimi vermeye devam ediyor.
Kassam Tugayları özgürlük kamplarının amacının mücadele ruhunu aşılamak ve gençlere silah eğitimi vermek olduğunu belirtti.
Bu projenin Filistin davası ve vatanından sürülen herkes için pratik proje olduğunu söyleyen Kassam, Gazze’deki birçok kişi için örgüte katılmak için bir fırsat sunuyor. Ancak gönüllü alımlar için bile örgüt çok sıkı şartlar ortaya koyuyor. Gönüllüler içinden sıkı güvenlik önlemleri sonrasında örgüte gençlerden daha yoğun eğitimler için alınanlar oluyor.
Şarku’l Avsat gazetesinin haberine göre Kassam Tugayları Hamas Hareketi’nin kurulduğu 1987 yılından dört sene sonra 1991 yılında kuruldu. Hareketin en önde gelen isimleri Yahya Ayyaş, Salah Şehade ve İmad Akl’dır. İsrail hepsine suikast düzenledi. Tam olarak kaç kişiden oluştuğu bilinmeyen örgüt tahminlere göre 20-30 bin elemandan oluşuyor.
Kassam eğitime başlayan gençleri “özgürlük ve geri dönüş projemizde baş tacımız” olarak tanımladı ve gelecek nesiller için mücadelenin daha çetin geçeceğinden gelecek vaad eden gençlerin eğitildiğini belirtti.



Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
TT

Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta

Bağdat'ta yapılacak Arap zirvesi için geri sayım başlarken Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye Devlet Başkanı'nın zirvede bulunmasının Suriye'nin yeni vizyonunu netleştirmek açısından çok önemli olduğunu söyledi.

17 Mayıs 2025'te Bağdat'ın ev sahipliği yapacağı Arap Birliği Konseyi'nin zirve düzeyindeki 34. toplantısına Cumhurbaşkanı Ahmed el- Şara'nın katılımı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.

ABD'li gazeteci Tim Constantine verdiği bir röportajda Sudani, Arap zirvesine Bağdat'ta ev sahipliği yapmanın Irak'ın bölgedeki rolünü ve dengeli ilişkilerini vurgulamak açısından önemli olduğunu söyledi. Sudani, “Biz sadece ev sahibi ülke değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çeşitli krizlere yönelik çözümlerin başlatıcısı olacağız” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı'na yaptığı davetin Arap Birliği sisteminin bilinen protokolü çerçevesinde gerçekleştiğini belirten Sudani, “Suriye'deki siyasi süreç ve değişimin niteliği ne olursa olsun Suriye devletini temsil eden kişi Cumhurbaşkanı Şara'dır ve onun varlığı yeni Suriye'nin geleceğine ilişkin vizyonunu herkesin önünde netleştirmek açısından önemlidir. Suriye bizim ve tüm Araplar için güvenlik ve istikrar konusunda çok önemli bir meseleyi temsil ediyor ve biz Suriye'nin istikrarı, geleceği ve yeniden inşası konusunda istekliyiz" dedi.

gthyju
Katar Emiri Temim bin Hamad (sağda), Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara (Wa'i).

Irak Başbakanı ülkesinin Irak'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğu için Suriye'nin güvenlik ve istikrarına olan bağlılığını yineleyerek tüm vatandaşların haklarının garanti altına alınmasına, insan haklarına saygı gösterilmesine, aşırılık ve terörizmin reddedilmesine ve devlet kurumlarının nasıl inşa edileceğine dair net pozisyonlara sahip olunmasına dayanan kapsamlı bir siyasi süreç olmasını umduğunu ifade etti.

Koordinasyon Çerçevesi koalisyonunun önde gelen güçleri Şara'nın Arap zirvesine davet edilmesine karşı çıkmıştı ve bu tutum Sudani'nin Katar'ın başkenti Doha'ya yaptığı ve Katar Emiri Temim bin Hamad'ın huzurunda Şara ile bir araya geldiği ziyaretin ardından daha da şiddetlendi.

Koordinasyon Çerçevesi, Arap Zirvesi'nin başarısını desteklediğini ve liderlerin zirveye katılımının bir “hükümet meselesi” olduğunu açıkladı.

Irak bir savaş bölgesi değil

Arap zirvesinin başlamasına yaklaşık iki hafta kala ülkesinin algılandığı gibi bir savaş bölgesi olmadığını ifade eden Sudani, “Sahadaki göstergeler farklı, başkent halkı gece geç saatlere kadar dolaşıyor ve ülke, sonuncusu Kerkük petrol sahalarında BP'den alınan sözleşme olmak üzere 88 milyar doları aşan yatırımlara girdi. Dünyanın farklı yerlerinden gelen turistler var ve onları Irak-Suriye sınırı yakınlarındaki Hatra'da ve Hıristiyanların hac ziyareti yaptığı Ur bölgesinde gördüm, yani olumsuz olarak tasvir edilenden farklı bir yaşam var” şeklinde konuştu. Sudani hükümetin önündeki zorluğun, son yirmi yılda yaşanan pek çok engel ve yaygın yolsuzluk nedeniyle vatandaşların devlet kurumlarına olan güvenini yeniden tesis etmek olduğunu belirtti.

ABD ile ilişkiler konusunda ise Sudani, “Irak'ı ABD'ye bağlayan tek şeyin güvenlik dosyası olmadığını” vurgulayarak şunları söyledi: “Önemli ekonomik ilişkilerimiz var ve büyük ABD şirketleriyle çeşitli alanlarda büyük sözleşmelerimiz var ve ABD arabalarından ithal ettiklerimizin değeri 4 milyar dolara ulaşıyor ve Başkan Trump tarafından uygulanan yeni tarifeler bize üçüncü bir ülke üzerinden yansıyor.”