Brezilya’daki 4 İran gemisi yaptırımlara takıldı

Brezilya'nın güneyindeki Imbituba limanının yakınında bulunan iki İran kargo gemisi (AFP)
Brezilya'nın güneyindeki Imbituba limanının yakınında bulunan iki İran kargo gemisi (AFP)
TT

Brezilya’daki 4 İran gemisi yaptırımlara takıldı

Brezilya'nın güneyindeki Imbituba limanının yakınında bulunan iki İran kargo gemisi (AFP)
Brezilya'nın güneyindeki Imbituba limanının yakınında bulunan iki İran kargo gemisi (AFP)

Dökme mal taşıyan 4 İran kargo gemisi Brezilya'dan geri dönmek için yeterli yakıtı alamayabilir. Brezilya resmi petrol şirketinin Petroleo Brasileiro (PETROBRAS), ABD’nin Tahran rejimine yönelik yaptırımları nedeniyle 2 İran bandrollü gemiye yakıt vermemesi sonucu, gübre üretiminde kullanılan karbamid maddesi taşıyan iki geminin mısırla yüklenip geri dönmesi bekleniyor.
Gemi izleme verileri, şu anda Brezilya'nın güneyindeki Imbituba limanının yakınında bulunan MV Dilruba ve Gang gemilerinin, Buand ve Tamra adlı diğer iki İran gemisinin rotasını takip etmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak Reuters’ın haberine göre Buand ve Tamra da yakıt ikmali sıkıntısını yaşıyor.
Dört gemi de İran hükümetine ait ve ABD’nin yaptırımlarıyla karşı karşıya. Gemilere karşı yapılan yaptırımlar nedeniyle PETROBRAS, gemilere yakıt satmayı reddediyor. PETROBRAS, yakıtı gemilere satması durumunda, ABD ile yaptığı anlaşmalar nedeniyle yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
Mısırla yüklenip Brezilya’dan çıkan Dariabar gemisinin yanı sıra, bu dört gemi, İran hükümeti tarafından açılan yeni bir ticari yolun parçası. İran hükümeti petrol satışlarındaki düşüşü telafi etmek için petrokimyasal ürünlerini satabileceği yeni pazarlar arıyor.
Washington ile Tahran arasındaki gerginlik, ABD’nin Mayıs 2018’de İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası anlaşmadan çekilmesinden ve Tahran'ı ekonomik kazançtan mahrum bırakmak için İran'a karşı ağır yaptırımlar uygulamasından sonra arttı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.