Haşdi Şabi yalanladı: İHA saldırısı yok

Haşdi Şabi yalanladı: İHA saldırısı yok
TT

Haşdi Şabi yalanladı: İHA saldırısı yok

Haşdi Şabi yalanladı: İHA saldırısı yok

Irak'ta Haşdi Şabi’ye ait askeri kampa insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenlendiği iddiasını soruşturmak üzere gönderilen araştırma komisyonu, incelemelerin ardından rapor yayınladı. Raporda yer alan bilgilene göre her hangi bir saldırı söz konusu değil.
Haşdi Şabi Heyeti tarafından görevlendirilen araştırma komisyonu, patlamanın meydana geldiği kampa giderek incelemelerde bulundu.
Irak ordusu ve istihbaratından üst düzey isimlerin de yer aldığı komisyonun raporunda, İHA tarafından herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı ve patlamanın içerdeki bir aksaklık nedeniyle katı yakıtın (Kömür, odun vs.) alev almasından kaynaklandığı belirtildi.
Selahaddin'in Amirli nahiyesinde Haşdi Şabi 16. Tugayı'na bağlı Şuheda Askeri Kampı’na Cuma gecesi saat 02:30 sularında kaynağı belirsiz İHA tarafından saldırı düzenlendiği iddia edilmişti.
ABD ve İsrail iddiası
Haşdi Şabi’nin, son 2 gündür kamptaki patlama hususunda sessiz kalması dikkatleri çekti. Bazı çevreler, kampın ABD ve İsrail tarafından bombalandığını iddia etti.
Kanun Devleti Kaolisyonu Milletvekili Mansur Beici, kampa yönelik saldırının ABD tarafından düzenlendiği suçlamasını sürdürdü.
“Kampı uzaydan gelen bir mekik bombalamadı”
Beici, dünkü açıklamasında, “Irak hükümeti, Haşdi Şabi içindeki evlatlarımızın Amerikalılar tarafından hedef alınmasına seyirci kalmaması gerekir. Bu olay kimse için sır değil, Haşdi Şabi kampını uzaydan gelen bir mekik bombalamadı” dedi.
Beici, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;
“Araştırma komisyonları davayı geciktirmekten başka bir şey değildir. Araştırma komisyonunun baktığı hiçbir davada dişe dokunur bir sonuç çıkmadığını daha önce de tecrübe ettik. Haşdi Şabi kampının hedef alınması tehlikeli ve hassas bir konu. Hükümetin bu konuyu bütün Irak halkına açıklaması gerekir. ABD’nin DEAŞ projesi ile Haşdi Şabi ve güvenlik güçlerimiz içindeki kahraman evlatlarımızı hedef alma planı başarısızlığa uğradı. İşte bugün hükümetin gözü önünde Haşdi Şabi’nin karargâhlarını hedef almaya çalışıyorlar.”



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.