Sudan Başsavcısı, soruşturma komisyonu raporunun teslim alındığını açıkladı

Sudan Başsavcısı Abdullah Ahmed Abdullah
Sudan Başsavcısı Abdullah Ahmed Abdullah
TT

Sudan Başsavcısı, soruşturma komisyonu raporunun teslim alındığını açıkladı

Sudan Başsavcısı Abdullah Ahmed Abdullah
Sudan Başsavcısı Abdullah Ahmed Abdullah

Sudan Başsavcısı Abdullah Ahmed Abdullah, oturma eylemine son vermek için düzenlenen ve 130'dan fazla kişinin ölmesine, 1000'den fazla kişinin de yaralanmasına sebep olan operasyonları soruşturmak üzere oluşturulan komitenin hazırladığı raporu teslim aldıklarını duyurdu.
Ordu, hızlı destek güçleri, polis ve güvenlik birimlerinden oluşan ortak kuvvetler, ordu genel merkezi önünde gerçekleştirilen oturma eylemini şiddetle bastırmak için operasyon düzenlemişti. Sudan Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ise gerçekleştirilen operasyonlara karıştığına yönelik iddiaları reddetti ve trajik olayın soruşturulması için bir komite oluşturdu. AGK'nin başkanı ve yardımcısı tarafından yapılan açıklamalarda, komite tarafından hazırlanan raporun teslim alındığı, saldırıya karışmakla suçlanan subayların gözaltında bulunduğu ve talep edildiği takdirde raporun başsavcılığa teslim edileceği bildirildi.
Askeri Soruşturma Komisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Abdürrahim Bedreddin Abdürrahim, 16 Haziran'da yaptığı açıklamada yürütülen soruşturmalar sonucunda çeşitli rütbelerden bir dizi subayın herhangi bir talimat almaksızın söz konusu operasyonlara katıldıklarının ortaya çıktığını ve oturma eyleminin gerçekleştirildiği alanın tahliyesinden sorumlu olduklarının tespit edildiğini bildirdi.
AGK Başkanı Abdülfettah el-Burhan da Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda, komitenin soruşturmaları tamamladığını ve raporunu sunduğunu aktardı. Soruşturma neticesinde bazı silahlı güçlerin bölgeye girdikleri sonucuna ulaşıldığını kaydeden el-Burhan, sorumluların belirlendiğini ve tutuklandığını belirtti.
Söz konusu dönemde başsavcı olarak görev yapan Velid Ahmed Seyyid, barışçıl açla düzenlenen gösterilere katılanların öldürülmesine yol açan operasyonların soruşturulması için bir komite oluşturdu. Soruşturmayı dün tamamlayan komite raporunu teslim etti.
Etiyopya hükümeti dün üst düzey çevrelerin müdahalesinin ardından Adalet ve Eşitlik Partisi Başkanı Cibril İbrahim’in ülke topraklarından çıkarılması kararından geri adım attı. Etiyopya'nın başkenti, Devrimci Cephe adı altında bir araya gelen Sudanlı silahlı hareketler ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasında devam eden görüşmelere ev sahipliği yapıyor. Görüşmelere katılan önde gelen silahlı hareketler arasında Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Partisi, Minni Arko Minawi başkanlığındaki Sudan Kurtuluş Hareketi ve Malik Akar liderliğindeki Sudan Halkının Kurtuluş Hareketi (SPLM-N) yer alıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Adalet ve Eşitlik Partisi liderlerinden Muhammed Zekeriya, Etiyopya güvenlik yetkililerinin hareketin lideri Cibril İbrahim’e ve heyetinin üyelerine burada istenmediklerini ilettiklerini ve sonrasında onları geldikleri ülkelere iade etmek üzere Addis Ababa havaalanına sevk ettiklerini söyledi. Zekeriya, heyetin tekrar otele dönüşü öncesinde Addis Ababa Uluslararası Havaalanı’nda yaklaşık bir saat kadar beklediklerini de sözlerine ekledi.
Zekeriya, hareketin liderlerinin Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki ve AfB Sudan Temsilcisi Muhammed el-Hasan Lebat ile temaslarda bulunduklarını açıkladı. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed de dahil Etiyopya’daki üst düzey yetkilerle temasa geçildiğini kaydeden Zekeriya, böylece Cibril İbrahim’in ve heyetinin sınır dışı edilme prosedürlerinin durdurulduğunu kaydetti.
Etiyopyalı yetkililer, Cibril'i sınır dışı etme kararının gerekçelerini açıklamadı. Fakat Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Cibril’in Addis Ababa'daki Katar Büyükelçiliği’nde akşam yemeği davetini kabul etmesinin ardından Etiyopya güvenlik yetkililerinin kendisini sınır dışı etme kararı aldıklarını aktardı. Diğer bazı kaynaklar ise söz konusu kararın Katar Büyükelçiliği ile ilgili olmasının uzak bir ihtimal olduğu görüşünde.
Katar Büyükelçiliği'ndeki toplantıya Katar istihbarat ajanlarının da katıldığını belirten kaynaklar, toplantının amacının Sudan’da iktidarın sivillere devrinin engellenmesi olduğunu, çünkü ülkedeki İslamcıların sığınağı olan Katar’ın Sudan'daki İslamcı müttefiklerini yeniden iktidara getirmek istediğini söyledi.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz