Sudan’da uzlaşı beklentisi sürüyor

Öğrenciler, ölen protestocuları anmak için Hartum’da gösteri düzenledi (AFP)
Öğrenciler, ölen protestocuları anmak için Hartum’da gösteri düzenledi (AFP)
TT

Sudan’da uzlaşı beklentisi sürüyor

Öğrenciler, ölen protestocuları anmak için Hartum’da gösteri düzenledi (AFP)
Öğrenciler, ölen protestocuları anmak için Hartum’da gösteri düzenledi (AFP)

Sudanlı Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile Devrim Cephesi adı altındaki silahlı hareketlerin Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da geçiş dönemi ve sonrasına ilişkin ortak bir anlaşma taslağını imzalamaları bekleniyor. Bununla birlikte egemenlik konseyi ve bakanlar kurulundaki temsil oranına ilişkin düğümü çözmesi beklenen söz konusu anlaşmada, siyasi kaygılar söz konusu olmaksızın Sudan bölgelerinin temsil edileceği ÖDBG’nin temsil payının yer alması öngörülüyor.
Geçen haftadan bu yana Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da ÖDBG ve Devrim Cephesi güçleri arasında devam eden yoğun görüşmelerde, geçiş dönemi boyunca barışı sağlamak adına yapılacak düzenlemeler gündemde.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ÖDBG koalisyonu bileşenleri, geçiş dönemindeki siyasi çalışmaların idaresini ve koordinasyonunu üstlenecek bir liderlik organının oluşturulmasının yanı sıra koalisyon kurumlarının yapılandırılması önerisi üzerinde de uzlaştı.
Bir kaynak tarafından verilen bilgilere göre yeni yapı içinde anlaşmaya varılan sandalye temsil dağılımı şu şekilde oluştu:
- Devrimci Cephe: 5
- Nida Sudan: 5
- Ulusal Uzlaşı Güçleri: 5
- Sudan Profesyoneller Birliği (SPA): 5
- Muhalif Federal Birlik: 2
- Sivil güçler: 2
- Göçmen ve mülteciler: 2
Kaynak, partilerin prensip olarak söz konusu yüzdeler üzerinde anlaştıklarını, ÖDBG koalisyonu ile AGK arasındaki müzakerelerin sürdürülmesi hususunda uzlaştıklarını ve hükümetin kurulmasından sonra barış meselelerine dair çözüm arayışlarının sürdürülmesine karar verdiklerini aktardı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Devrimci Cephe Sözcüsü Muhammed Zekeriya, geçen hafta Addis Ababa'da düzenlenen görüşmelerin kotalar yahut geçiş hükümeti sırasındaki pozisyonların dağılımıyla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını söyledi. Görüşmeler sırasında geçiş döneminin yapılarının tartışıldığını belirten Zekeriya, “Toplantıların amacının kotalar yahut sandalyelerin dağılımına ilişkin olduğu iddiaları doğru değil. Barış dosyasına ve savaşın nihai olarak sona erdirilmesine dair tamamlayıcı meseleleri ele aldık” ifadelerini kullandı.
Zekeriya, gerek silahlı mücadele güçlerinin temsil edilmesi gerekse de yönetime ilişkin meselelerin, görüşmelerdeki konuların en fazla yüzde 5'ini oluşturduğuna dikkat çekerek, “mültecilerin durumu, savaşın nihai bir şekilde sona ermesi, güven artırıcı önlemlerin alınması, silahlı mücadele liderlerine verilen cezaların kaldırılması ve mahkumların serbest bırakılması” gibi konularda taraflar arasında uzlaşının sağlandığını kaydetti.
Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkan Yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu, sivil hükümeti desteklediğini ve ülkenin güvenliğini sağlamak adına desteklemeye devam edeceğini duyurdu. İktidarı tekelinde bulundurmak gibi bir arzularının bulunmadığı ifade eden Daklu, herhangi bir dışlama söz konusu olmaksızın mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varmak için çalıştıklarını belirtti. Kalabalık bir gruba hitaben yaptığı konuşmada gerçek düşman olan eski rejime karşı omuz omuza verilmesi çağrısında bulunan Daklu, Askeri Geçiş Konseyi'nin vatandaşların düşmanı olmadığını ve eski rejimin tarafları arasındaki anlaşmazlıklardan faydalandığını vurguladı.
Hartum şehrinin merkezinde dün bir araya gelen yüzlerce öğrenci, sivil bir yönetim taleplerini bir kezz daha yinelediler. Aylarca süren siyasi kargaşa sırasında meslektaşlarının ölümünden sorumlu olanlardan hesap sorulmasını istediler. Söz konusu gösteri, geçen hafta halk hareketi liderleri ile iktidardaki AGK arasında imzalanan güç paylaşımı anlaşmasının ardından geldi. Ancak aralık ayından bu yana düzenlenen gösterilerde meydana gelen yüzlerce ölümden sorumlu olanlardan hesap sorulma meselesi henüz görüşülmedi.



ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
TT

ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)

Maryland eyaletinin Montgomery County bölgesinde yaşayan Dalitia Chung, kasım ayı gıda yardımının gecikeceğini öğrendiğinde, kendisi ve çocuğunu besleyebilmek için geniş ailesiyle yemek ve market alışverişini paylaşmak üzere hemen bir plan yaptı.

Ancak Silver Spring'deki Manna Food Center gıda bankasından bir sepet dolusu gıda yardımı aldıktan sonra, bu yardıma sonsuza kadar güvenemeyeceğini anlayan Chung, “İki hafta içinde (yardım) almazsam, (başka) seçenekler arayacağım” dedi.

Chung, ABD tarihinin en uzun süren hükümet kapanması nedeniyle, gıda kuponu olarak da bilinen Ek Beslenme Yardım Programı'ndan (Supplemental Nutrition Assistance Program/SNAP) yardım almakta gecikme yaşayan yaklaşık 42 milyon Amerikalıdan sadece biri.

Kasım ayının başı çoğu kişi için SNAP’ın 60 yıllık tarihinde ilk kez gıda yardımı programının askıya alınmasıyla birlikte kafa karışıklığı, endişe ve zorlu seçimler yapılmasını gerektirdi. Başkan Donald Trump'ın yönetimi, bu ay kısmi yardım sağlamak için federal mahkeme kararını uygulayacağını açıkladı, ancak SNAP’tan yararlanan kişilere fonların ulaşmasının haftalar sürebileceği konusunda uyardı.

SNAP yararlanıcıları aynı zamanda sınırlı bütçelerini dikkatli bir şekilde yönetiyor, gıda bankalarına başvuruyor ve bu zorlu dönemi atlatmak için bazı şeylerden fedakarlık ediyorlar. Oklahoma, Tulsa'dan 47 yaşındaki Amanda Traster, gıda satın almak için para biriktirebilmek amacıyla aylık tedavi masraflarının sadece yarısını ödediğini söyledi.

Müşterilerin ziyaret edebilecekleri sayıya sık sık kısıtlamalar getiren belirli mağazalardan aldığı gıda teslimat tarihlerini takip etmek için ikinci bir takvim tutan Traster, artık her öğünde daha az yediğini ve elinden geldiğince tasarruf ettiğini belirterek “Şu anda durum çok kaotik” diye ekledi.

ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre SNAP yardımlarından yararlanan ailelerin yaklaşık yüzde 80'inde bir çocuk, bir yaşlı veya engelli bir kişi bulunuyor. Programdan yararlanabilmek için, yararlanıcıların gelirlerinin ulusal yoksulluk sınırının yüzde 130'unun altında olması gerekiyor. Bu sınır, birçok bölgede tek kişilik haneler için aylık bin 632 dolar, iki kişilik haneler için ise 2 bin 215 dolar.


BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)
TT

BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP, Batı Sahra'ya gönderilen Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın dün, tartışmalı bölgenin geleceği konusunda müzakerelerin temelini oluşturacak olan Fas'ın özerklik planının güncellenmiş halini ‘sabırsızlıkla’ beklediği açıklamasını aktardı.

BM, 1975 yılına kadar İspanyol kolonisi olan Sahra'yı, nihai bir çözüm bulunmadığı için ‘özerk olmayan bölgeler’ arasında sıralıyor. Afrika kıtasında, dekolonizasyonun ardından statüsü halen belirsiz kalan tek bölge olan Sahra, Rabat ile Cezayir destekli ayrılıkçı Polisario Cephesi arasında bir anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) şimdiye kadar, Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya'ya, ‘gerçekçi, kalıcı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi çözüme’ ulaşmak için 2019 yılından bu yana durmuş halde olan müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulundu.

Ancak, geçtiğimiz cuma günü ABD tarafından sunulan ve ardından kabul edilen karar taslağı, fosfat açısından zengin ve balık kaynakları bol olan bölgeye Fas egemenliği altında özerklik verilmesini öngören 2007 tarihli Rabat planını destekliyor.

“Fas’ın egemenliği altında gerçek özerklik en iyi çözüm olabilir” görüşünü savunan taslak metin, BM’yi bu temelde müzakereler yürütmeye çağırıyor.

Dün düzenlenen basın toplantısında, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda çekingenliği ile tanınan Staffan de Mistura, bu kararı ‘50 yıldır süren bu çatışmayı çözme konusunda uluslararası toplumun yeni bir kararlılık ve azim gösterdiğini ortaya koyduğu için önemli’ olarak nitelendirdi.

Şu anda Fas'ın ayrıntılı ve güncellenmiş özerklik planını sunmasını ‘sabırsızlıkla’ beklediklerini söyleyen Staffan de Mistura, tüm taraflardan ‘ihtiyaç duyulması halinde BM’nin doğrudan veya dolaylı görüşmeler programı oluşturmasını sağlayacak öneriler sunmalarını’ isteyeceğini açıkladı.

Ayrıca, Rabat'ın tarihi olarak nitelendirdiği BMGK’nın kabul ettiği kararın, Fas'ın planına dayanan bir ‘çerçeve’ oluşturduğunu, ancak müzakereler için ‘herhangi bir sonuç öngörmediğini’ vurgulayan Staffan de Mistura, “Müzakerelere katılmanın, bunun mutlaka sonuçlarını kabul etmek anlamına gelmez. Önemli olan katılımdır. Bunun herkese hatırlatalım” ifadelerini kullandı.


"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
TT

"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).

Şarku'l Avsat'ın İsrail'in Sde Teiman hapishanesindeki eski Filistinli tutuklulardan elde ettiği iki ifade, buradaki tutukluların vahşi tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldığını ortaya koydu.

İsrail tarafından gizlilikle korunan ve Necef çölündeki bir askeri üssün içinde bulunan hapishane, İsrail askerlerinin bir Filistinli tutukluya fiziksel ve cinsel istismarda bulunduğunu gösteren bir videonun sızdırılmasının ardından inceleme altına alındı.

Filistinli gazeteci Şadi Ebu Sido, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, "yaşayanların mezarlığı" olarak adlandırdığı gözaltında tutulduğu süre boyunca, İsrail askerlerinin Filistinli tutuklulara gülerek ve video çekerek polis köpeği saldırısına öncülük ettiğine tanık olduğunu söyledi. "Çok korktuk" diye ekledi.

Ebu Sido, Sde Teiman hapishanesinde yaklaşık 19 ay tutuldu ve geçen ay bir tutuklu değişimiyle serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şeridi'ne döndü.

Bir diğer yürek burkan hikaye ise Aralık 2023 sonlarında bacağı kesildikten sonra tedavi gördüğü sırada Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklanan Filistinli Mahmud Ebu Foul'dan geliyor. Geçen aya kadar Sde Teiman Hapishanesi'nde kaldı. Ebu Foul, hapishanede işkence gördüğünü ve bilincini kaybedene kadar yaklaşık iki saat boyunca kafasına darbe aldığını vurguladı. "Uyandığımda görme yetimi tamamen kaybettiğimi fark ettim" dedi.