Cezayir Genelkurmayı darbe girişimlerine karşı temizlik yapıyor

Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih (Sosyal Paylaşım Sitesi)
Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih (Sosyal Paylaşım Sitesi)
TT

Cezayir Genelkurmayı darbe girişimlerine karşı temizlik yapıyor

Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih (Sosyal Paylaşım Sitesi)
Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih (Sosyal Paylaşım Sitesi)

Son değişiklik hareketinden bir yıl sonra Cezayir genel sahnesi, askeri değişikliklere tanık olmaya yeniden başladı.
Geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih “ikinci sınıf” 5 askeri yetkilinin görevine son verirken, Resmi Gazete’nin son sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri aracılığıyla yerlerine yeni isimler atadı.
Görevden almaları dengeleri alt üst etti
Independent Arabia'dan Ali Yahi'nin haberine göre Cezayir ordusunda 1 yarbay, 1 albay ve 3 generalin görevlerine son verme kararı, geçen yaz mevsimi sonrasında en büyüğü olarak nitelenen bu süreçte, ülkedeki dengeleri alt üst etti.
Karar, özellikle de Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in daha önce generaller ve komutanların skandallarının ardından ordudaki yolsuzluğa karışmış isimlere dair vaadi başta olmak üzere kararın arka planı hususunda endişelere neden oldu.
Emekli askeri yetkili Boualem bin Abdullah, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, şu anda 5 üst düzey askeri yetkilinin görevden alınmasına ilişkin bazı soruların ortaya çıktığını belirtti. Bin Abdullah, “Herkesin, krizi sonlandırmak üzere diyalog oturumlarına liderlik edecek isimleri beklediği bir sırada generaller, herhangini bir sebep belirtilmeden görevden alındı. Durum, geçen yaz ve 2015 yılı öncesinde gerçekleşen olayları akla getirdi” ifadelerini kullandı. Geçen yaz mevsimi ve 2015 yılı öncesi; değişiklik, emeklilik ve görevden alma uygulamalarına tanık olmuştu. Bazı unsurların, Abdulaziz Buteflika’ya karşı darbeyle ve yolsuzluk meselesiyle bağlantılı olduğu belirtilmişti.
Görevden alma sebepleri
Boualem bin Abdullah, bu kararların alınmasındaki en önemli nedenlere değinirken, “Görevden almalar; rutin değişiklikler ve kendilerine güvenmeyen subayları uzaklaştırma girişimi, askeri kuruluşlara dair sorunlardan korkma bağlamında veya (eski İkinci Bölge Komutanı Said Bay, eski Dördüncü Bölge Komutanı Abdurrezzak El-Şerif ve Savunma Bakanlığı Maliye Müdürü Bucuma Budevavir de dahil yasadışı mülkiyet edinme ve nüfuzunu kötüye kullanma sebepleriyle bazıları cezaevinde olan askeri liderlerin adının karıştırdığı) yolsuzluk davalarıyla ilgili soruşturmalar çerçevesinde gerçekleşti” ifadelerini kullandı. Bin Abdullah’a göre Genelkurmay Başkanı, yasadışı imtiyaz sağlamak için askeri liderlik pozisyonlarının istismar edilmesini de kınadı.
Cezayir’in Resmi Gazetesi’ne göre İkinci Askeri Bölge Komutanı Tuğgeneral Said Busna’nın görevine son verildi, yerine Albay Nasir Bucma, (güneybatıdaki) Üçüncü Askeri Bölge Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Ömer Buafiye’nin görevine son verilerek, yerine Tuğgeneral Fadıl Nasreddin atandı. (Güneydoğudaki) Dördüncü Askeri Bölge Komutanı Yardımcısı Tuğgeneral Abdul Vahab Şerayiriyye görevden alınıp yerine Muhammed el-Tayyib Burakni getirilirken aynı şekilde Dördüncü Bölge Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Tahir Farhani görevden alınıp ve yerine Tuğgeneral Ammar Zaimi’nin atandı. Ayrıca Altıncı Bölge Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Şuayb Samahi de görevden alınarak yerinde Tuğgeneral Musa Saado atandı.
Anayasal yetkinlik
Prof. Dr. Ahmed Hamiduş, yaptığı açıklamada “Ordunun yaptığı ve değer verilebilecek tek şey, güvenliği artırmayı ve sınırların güvenliğini dış tehditlere karşı kontrol etmeyi başarmış olmasıdır. Ordunun, ayrımcılık uygulamasına yönelik çözümün bir parçası olarak, iç krizden kurtulmanın bir yolunu bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Hamiduş, siyasi olarak dengeleri hesaba katan önceki kararların aksine, mevcut askeri liderliğin, profesyonel askeri tarafta olanlara, küçük veya büyük tolerans göstermediğini ifade etti.
Hamiduş, bu kararların, savunmadan sorumlu bakan tarafından önerildiğini belirtirken Cumhurbaşkanının, başkanlık kararnamesiyle hepsini veya bir kısmını onayladığını veya reddettiğini vurguladı. Hamiduş ayrıca, hükümetteki bir bakanın, bir kararı imzalama yetkisinin olduğunu, ancak Cumhurbaşkanının atama ve görevden alma hususundaki başkanlık kararnamesini imzalama hususunda anayasa tarafından yetkili kılındığını ifade etti.
'Çetenin' planı ne?
Karar vericiler, Genelkurmay Başkanı'nın kamuoyunda “çete” olarak adlandırılan eski rejimin üyelerinin darbe planına dair endişelerine dikkati çekti. Orduya göre “çete”, Buteflika’ya yakın isimler olan ve şu anda cezaevinde bulunan, başta erkek kardeşi ve eski baş danışmanı Said Buteflika, eski askeri istihbarat şefleri General Muhammed Medin ve Osman Tartag’ı içeriyor.
Yenileme
Öte yandan gazeteci Ali Şamam’a göre, Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih’in yaptığı değişiklikler, Cezayir’deki gelişmelere ayak uydurmak için askeri liderliği yenilemek ve orduya yeni bir soluk vermek üzere gerçek bir iradenin varlığını doğruluyor. Şamam, bu değişikliklerin özellikle de 5 Temmuz Bağımsızlık Günü münasebetiyle genç subayların terfisi sonrasında yapıldığına dikkati çekti. Ali Şamam ayrıca, askeri kuruluşun, bölge liderleri olarak hassas pozisyonlarda bulunan altı tugayda temsil edilen yolsuzluk sembollerini temizlemeye başladığının altını çizdi.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.