İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin göç stratejisi hakkında konuştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin göç stratejisi hakkında konuştu
TT

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin göç stratejisi hakkında konuştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin göç stratejisi hakkında konuştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon kanalında yayınlanan özel röportajında göç ile ilgi açıklamalarda bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon kanalının yanına katılarak dünyadaki göç dalgası ve temelinde yatan sebeplerle ilgili konuştu. Soylu, İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyelilerin kayıtlı oldukları şehirlere gönderileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriyelilerle ilgili konuşulmaya devam eden göç dalgasıyla ilgili, “Meseleye sadece Suriyeliler perspektifinden bakmak birim açımızdan eksik bir bakış olarak gelir. 21'inci yüzyıl bir göç yüzyılı. Bu meselenin dünya açısından trendinin yeni başladığını düşünüyoruz. Sadece Türkiye'de değil dünyanın bütün bölgelerinde bir göç dalgası var” ifadelerini kullandı. Soylu, dünya üzerinde yaşanan göçleri açıklayarak Türkiye'nin doğu bölgeleri ve Afrika'dan göç aldığını söyledi. 
İçişleri Bakanı Soylu, dünyada yaşanan göç dalgasının nedenini gelir eşitsizliğine bağladı. Soylu, “Özellikle Amerika tarafından dünyayı istikrarsızlaştırma sendromu var. Şu anda dünyanın karşı karşıya kaldığı göç dalgalarının sebebi biz değiliz. Bütün bu göç dalgaları 21'inci asırda tsunami haline geldi. Gelir eşitsizliği ve gıda, su, adalet ve eğitime erişimde yaşanan sorunlar buna neden oluyor. Dünya belki farkında belki değil ama radikalizmin emperyalizm tarafından acımasız bir şekilde kullanılması. Bir problem daha var o da doğudaki genç nüfusun artması ve batının yaşlanması. Bu dengesizlikler aşırı göç dalgaları ortaya koyuyor” şeklinde konuştu. 
Türkiye Cumhuriyeti'nin göç meselesini dört ana eksende ele aldığını vurgulayan Soylu, bu hususları açıkladı. Soylu, “Kaçak göçmen; sınırları aşarak gelen veya belirli bir vizeyle gelmiş ve vizesi bitince ihlal ederek burada kalmış. Geçici koruma kapsamında; Suriyeliler gibi. Uluslararası koruma kapsamında; mülteci, şartlı mülteci gibi nitelendirdiğimiz. Son olarak da düzenli göçmen olarak nitelendirdiğimiz; ikamet vererek, ülkemizde çalışma eğitim gibi süreçler içerisinde bulunan göçmenler. Türkiye'de toplam göçmen sayısı 5 milyon. Bunun 3 milyon 634 bini geçici koruma kapsamında. Bunun 337 bin civarı uluslararası koruma kapsamında. Bu şu demektir Türkiye'de toplam 28 mülteci var. Çünkü Türkiye 1950'li yıllarda bir karar aldı; biz Avrupa ülkelerinin dışından hiçbir yerden mülteci kabul etmiyoruz. Şartlı mülteci dediğimiz 337 bin mülteci var. Bunun yanı sıra 1 milyon 23 bin civarında da ikametgahlımız var. Bunlar öğrenci ve çalışanlar. Bu konuda Türkiye içerisinde uzun zaman bulunanlar. Türkiye dengeli bir göç politikasıyla uzun zamandan beri bu meseleyi yönetiyor” dedi. 
İstanbul'la ilgili yeni çıkan kararla ilgili de konuşan İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 634 bin Suriyeli olduğunu söyledi. Soylu, “Bize karşı bir takım eleştiriler var. ‘Aklınız başınıza yeni mi geldi' diye. Bu çok yanlış bir eleştiri. Çünkü 2011 yılından bu yana Türkiye geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilere yönelik strateji uygulamaktadır. Dikkat ederseniz önce kamplara aldık, eğitimlerini ve sağlıklarını, çalışma hayatlarındaki düzenlerini ve kayıtlarını sağlamaya çalıştık. Ben bu ülkenin İçişleri Bakanıyım, benim ülkemde benim bilmediğim kayıtlı olmadığı kimsenin yaşamamışı lazım. Sizin güvenliğiniz için. İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyeliler yakaladığımız zaman bunları kamplarına geri yolluyoruz. Şu an kamplarımızda 100 bin kişi kalıyor. Ülkemizde kaçak konumdaki tüm mülteciler ülkesine gönderilecek ama geçici koruma kapsamındaysa Suriyeliler gibi bu kişiler kamplara yollanacak” dedi.



Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
TT

Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack bugün yaptığı açıklamada, son günlerde tüm silahlarını bırakmayacağını belirten Hizbullah'ın nasıl silahsızlandırılacağına ilişkin ABD'nin önerisine Lübnan hükümetinin verdiği yanıttan ‘çok memnun’ olduğunu söyledi.

Barrack Beyrut'ta Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştükten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hükümetin çok kısa bir süre içinde bize verdiği yanıt inanılmazdı, bu yanıttan çok memnunum” dedi.

Barrack 19 Haziran'da Lübnan'ı ziyaret ederek Lübnanlı yetkililerle bir araya geldi ve bir önceki hükümetin kasım ayında kabul ettiği çatışmaların durdurulmasıyla ilgili güvenlik düzenlemelerinin uygulanmasına yönelik bir dizi öneri sundu.

Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD'nin önerilerini görüştü.

İsrail dün akşam Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın silahları teslim etmeyi reddettiğini açıklamasından saatler sonra Lübnan'da birçok noktaya saldırı düzenleyerek Hizbullah'ın askeri mevzilerini hedef aldığını açıkladı.

İsrail son günlerde Hizbullah tarafından rehabilite edildiğini söylediği askeri bölgeleri bombalayarak ya da Hizbullah üyelerini hedef alarak Güney Lübnan'a yönelik saldırılarını arttırdı. Söz konusu saldırılar sonucu cumartesi günü bir kişi öldü, altı kişi de yaralandı.

Gözlemciler, Barrack'ın Beyrut'a gelişiyle aynı zamana denk gelen bu operasyonların Lübnan devletine ve beş üyeli ateşkes izleme komitesine, Lübnan devletinin Hizbullah'ı silahsızlandırmaması halinde askeri operasyonlara devam edileceği ve bu görevi tek başına üstleneceği mesajını taşıdığını düşünüyor.

Lübnan'la ateşkesin yürürlüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana İsrail'in Lübnan'daki operasyonları durmamış olsa da, ABD elçisinin Beyrut'a gelişinin arifesinde bu operasyonların yoğunlaşması İsrail'in ve arkasındaki ABD yönetiminin Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını hızlandırmak için Lübnan'a azami baskı uyguladığını gösteriyor.

Barrack cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Lübnan'ın umudu uyanıyor! Şimdi elimizde fırsat var. Geçmişin gergin mezhepçiliğini aşmak ve Lübnan'ın gerçek vaadi olan ‘tek ülke, tek halk, tek orduyu’ gerçekleştirmek için tarihi bir an yaşıyoruz. ABD Başkanı'nın da dünya ile paylaştığı gibi Lübnan harika insanları olan harika bir yer. Gelin Lübnan'ı yeniden büyük yapalım” ifadelerini kullandı.