2019’un en çok ziyaretçi çeken turistik şehirleri

2019’un en çok ziyaretçi çeken turistik şehirleri
TT

2019’un en çok ziyaretçi çeken turistik şehirleri

2019’un en çok ziyaretçi çeken turistik şehirleri

İnsanlar turistik gezi yapacakları yerleri genellikle bu bölgeleri ziyaret etmiş olan yakınları, arkadaşları ya da weblogların görüş ve değerlendirmelerine dayanarak seçerler. Bu izlenimler, genellikle seyahat kararlarının alınmasında önemli bir rol oynar.
Seyahat danışma sitesi, ‘Tripadvisor’ geçtiğimiz Mart ayında dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin görüş ve deneyimlerini paylaştığı oylara dayanarak, 2019’un en çok ziyaretçi çeken turistik şehirleri listesini yayınladı. Bu yıl listenin ilk sırasında Londra yer alırken, 2018'de 10’uncu sırada bulunan New York, bu yıl 13’üncü sıraya geriledi. Arap ülkelerinin turistik şehirlerinden ise Fas’ın Marakeş ve BAE'nin Dubai şehirleri listenin 8’inci ve 9’uncu sıralarında yer alarak, kayda değer bir başarı elde ettiler. Mısır’ın Hurgada şehri ise 21’inci sırada yer alarak Hong Kong ve Sidney gibi şehirleri geride bıraktı.
Ziyaretçilerinin oylarına göre 2019’da dünyanın en iyi turizm şehirleri ise şöyle;
1- Londra

İngiltere’nin Thames Nehri kıyısındaki tarihi başkentinin, yıllık 30 milyon kişi tarafından ziyaret edildiği tahmin ediliyor. Bu kadar çok ziyaretçi çekmesinin nedenleri arasında ön plana çıkanlardan biri ise ziyaretçilerin ‘Harry Potter’ adlı film serisinin dekorasyonlarını ve kıyafet sergilerini görmek için 80 sterlin ödediği Warner Bros Londra Stüdyosu Turu. Tripadvisor üzerinden Warner Bros’un Londra stüdyosundaki turla ilgili deneyimini paylaşan Anna Marie adlı kullanıcı, “Kimse bu geziyi kaçırmamalı... Muhteşemdi” ifadelerini kullandı.
Londra'nın önemli cazibe merkezlerinden biri de Kraliçe Victoria'nın 200’üncü yaş gününü kutlayan Kraliçe II. Elizabeth'in resmi konutu olan Buckingham Sarayı. Buckingham Sarayı’na giriş için biletlerin fiyatları 24 dolardan başlıyor. Ayrıca ‘Londra'nın Gözü’ adlı Thames Nehri kıyısında yer alan dev dönme dolabı da ziyaret edebilirsiniz. Ancak bunun için uygun bir zaman seçmelisiniz. Çünkü burası yaz aylarında oldukça kalabalık oluyor. Londra’nın bir de tarihi kulesi var. Elbette dünyanın en ünlü isimlerinin balmumu heykellerinin yanında fotoğraf çekilebileceğiniz, ‘Madame Tussauds’ müzesini görmeden olmaz.
2 - Paris
Geçtiğimiz yıl ziyaretçi sayısı 23 milyona ulaşan Paris’in en çok ziyaretçi çeken yerlerinden biri de hiç şüphesiz Louvre Müzesi’dir. Giriş ücreti 15 eurodan başlayan müzeyi bir günde dolaşmak oldukça zor. Çünkü içerisinde çok sayıda sanat eseri bulunuyor.
Paris, 1682'den 1789 yılındaki Fransız Devrimi'ne kadar ülkedeki monarşinin merkezi olan Versay Sarayı ile de ünlüdür. Sarayın ihtişamına ve zengin tarihine rağmen ziyaretçi kalabalığı biraz rahatsız edici olabiliyor. Bu yüzden ziyaret etmek için doğru zamanı seçmelisiniz.
Ayrıca ünlü Zafer Takı ve Paris’in simgesi olan Eyfel Kulesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Ya da 15 eurodan başlayan fiyatlarla Fransa’nın başkentinin güzelliğini doyasıya izleyebileceğiniz bir nehir turunun tadını çıkarabilirsiniz.
3 - Roma
Roma, yılda ortalama 7 ila 10 milyon kişinin ziyaret ettiği Avrupa’nın en çekici şehirlerinden biridir. Şehrin en büyük simgeleri ise Antik Roma döneminden kalma Kolezyum, Konstantin Arkı, Pantheon Tapınağı ve eski ihtişamına kavuşturmak için Fendi Moda Evi tarafından yakın zamanda restore ettirilen büyüleyici Trevi Çeşmesi’dir. Roma’da ayrıca yıllık 5 milyon ziyaretçi sayısını aşan bir müzenin bulunduğu Vatikan yer alıyor. Ancak diğer önemli turistik yerler gibi, yaz aylarında buraya gitmek boğucu kabalıklar nedeniyle kötü bir fikir olabilir.
4 - Girit
Girit, sakinlerinin sıcakkanlılığı ve fiyatlarının düşük olmasıyla ön plana çıkan en büyük Yunan adalarından biridir.  M.Ö. 7.000’li yıllara tarihli Minoan anıtlarının yanı sıra çeşitli kaleler, manastırlar ve tarihi kiliselere sahiptir. Girit, ayrıca pembe ve mavi tonlarındaki büyüleyici sahiliyle dünyanın en ünlü adaları arasında yer alıyor.
Sahil, Girit'in batısında yer alan ve adanın en büyük şehri olan Hanya'ya arabayla yaklaşık 2 saatlik mesafede bulunuyor. Halka açık bir sahil olmasına rağmen yoğun saatlerde 9 euroya bir şemsiye ve iki şezlong kiralamak mümkün. Çünkü saat 16:00'dan sonra ücretsiz olarak kullanılabiliyorlar.
5 - Bali
Endonezya’nın bu egzotik adasının sadece fotoğraflarına bakarak bile turistleri neden cezbettiğini açıklayabiliriz. Bali, bereketli doğası, atmosferi, hoş kokulularıyla dolduran zeytin ve Hindistan cevizi ağaçlarıyla muhteşem cazibe merkezlerinden biridir. Adanın en ünlü yerlerinden biri, her ay yaklaşık 120 bin ziyaretçiyi kendine çeken ve içerisinde yüzlerce maymunun yaşadığı Kutsal Maymun Ormanı’dır. Ancak dikkat edin! Renkli veya parlayan küçük eşyalarınızı korumalı veya taşımamalısınız. Çünkü maymunlar, ilgilerini çeken bu tür eşyaları çalabiliyorlar.
Bali’de ayrıca Batur adında volkanik bir dağ bulunuyor. Güneşin doğuşunu izlemek için bin 700 metre tırmanmak size oldukça güzel bir deneyim yaşatabilir.
6 - Phuket
Tayland’ın güneyindeki bu büyüleyici doğaya ve turkuaz rengi sulara sahip ada Bali'ye benzetilebilir. En ünlü cazibe merkezleri arasında Phang Nga Körfezi, Phi Phi Adaları ve 45 metre yüksekliğindeki Buda Dağı bulunuyor. Ziyaret edenlerin buranın çekiciliği konusundaki fikir birliğine rağmen, çoğunluğu başta filler olmak üzere hayvanların gördüğü kötü muameleler nedeniyle duydukları derin üzüntüyü dile getiriyorlar. Batılı turistlerin çoğu bu hayvanları özgür ve doğal ortamlarında görmeyi bekliyorlar, ancak tam tersi bir manzarayla karşılaşıyorlar.
Geceleri ise kafeler, mağazalar ve tema parkları ile dolu olan Patong'daki Bangla Yolu’nda şehrin karmaşasının keyfini çıkarabilirsiniz.
7 - Barselona
2017 yılında yaklaşık 9 milyon turist tarafından ziyaret edilen İspanyol şehrinin en ünlü yapılarından biri, mimarisiyle diğer tüm katedrallerden farklı olan Barselona Katedrali’dir.
Dünyaca ünlü sanatçılardan 4 bin 251 eserle sizi tam bir sanat gezintisine çıkaran Picasso Müzesi, ziyaret edilmesi gereken bir diğer önemli yer. Müze, Picasso'nun hayatını, çalışmalarını ve son günlerini gözler önüne seriyor. Burası sanatsal gelişmelere ayak uydurabilmek için gerçekten görülmeye değer.
8 - Marakeş
Arap ve Afrika ülkelerinden listeye giren ilk şehir olan Fas’ın Marakeş şehri, sokakları ve eski tarz İslami binalarıyla son yıllarda rekor sayıda ziyaretçiyi kendisine çekmeyi başardı. Sadece halk pazarlarında çıkılacak bir gezinti bile ülkenin kültürünün büyük bir kısmını görmek için yeterli.
Bu büyüleyici şehrin öne çıkan yerleri arasında ise şehrin tam kalbinde yer alan Camiu'l-Fena Meydanı ve el-Kuteybe Mescidi’nin yanı sıra Bin Yusuf Okulu ve Saadian mezarları bulunuyor.
9 - Dubai
Dubai, 2020 yılına kadar 20 milyon turist sayısını aşmayı umuyor. En önemli simgesi olan yaklaşık 830 metre yüksekliğindeki Burc Halife, dünyanın en yüksek binası ve buradan Dubai’nin tamamını görmek harika bir deneyim sunabilir.
Diğer önemli turistik yerleri arasında ise Dubai Alışveriş Merkezi, Dubai Müzesi, Eski Dubai ve Şeyh Said el-Maktum Müzesi sayılabilir.



Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
TT

Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)

Ethan Hawke, yönetmen Richard Linklater'la son işbirliği Mavi Ay'ın (Blue Moon) 10 yılı aşkın süredir yapım aşamasında olduğunu açıkladı.

Mavi Ay'da Hawke'un hayat verdiği Broadway söz yazarı Lorenz Hart, (efsanevi ikili Rodgers ve Hammerstein'ın yarısı olan) eski ortağı Richard Rodgers çığır açan hit müzikali Oklahoma!'nın açılış gecesini kutlarken, özgüveninin yıkılmasıyla yüzleşiyor.

Margaret Qualley, Andrew Scott ve Bobby Cannavale'nin de rol aldığı müzikal drama, Hawke'un Linklater'la çalıştığı 9 film.

Perşembe günü Variety & CNN Actors on Actors röportajında Sydney Sweeney'yle sohbet eden Hawke, Linklater'la onlarca yıldır süren dostluğunun başlangıcını anlattı.

55 yaşındaki Oscar adayı aktör, "23-24 yaşındayken Richard Linklater'ın seçmelerine katıldım ve Gün Doğmadan (Before Sunrise) filmine seçildim. Böylece 30 yılı aşan bir dostluk başladı" dedi. 

10 yıl önce bana [Mavi Ay] senaryosunu verdi. Ben de 'Bu filmi çekmeliyiz' dedim. O da 'Evet, çekeceğiz ama henüz değil' dedi.

Kafası karışan Hawke, "Şimdi çekelim" diye ısrar etmiş ancak Linklater ona "Hayır. Hazır değilsin. Sadece hayal etmeyi sürdürelim" demiş.

Aktör, "Böylece neredeyse 10 yıl boyunca, 18 ayda bir okuma yapıp bunun üzerine konuştuk" diye açıkladı.

En sonunda mutfak masamda bir okuma yaptık, herkes gitti ve ben Rick'e baktım. O da 'Hazırız' dedi.

Hawke, parayı denkleştirip artık başlama vakti olduğunu fark ettiği zaman "korkunun kapıyı çaldığını" söyledi.

Hawke, "O zaman 'Bir saniye, burada çok fazla laf kalabalığı var. Daha fazla zamana ihtiyacım var' diye düşündüm" diye anlattı. 

[Linklater] 'Daha fazla zamanımız yok. Çalışman lazım' dedi.

Görsel kaldırıldı.
Margaret Qualley, Mavi Ay'da Hart'ın ilham perisini canlandırıyor (Sony Pictures)

Önceki günlerde Hawke, içtenlikle canlandırdığı Hart rolüyle Altın Küre adaylığı aldı. Yapım da Müzikal veya Komedi türünde En İyi Film'e aday gösterildi.

Hawke, Sweeney'ye karakteri hakkında "Larry odadaki en küçük ve en büyük kişi" dedi. 

Gey ve bir kadına aşık. Kıskançlıkla içten içe çürüyor ama aynı zamanda sıcakkanlı ve duyarlı biri.

Ekimde vizyona giren Mavi Ay, eleştirmenlerin gözünde başarılı oldu. The Independent'tan Clarisse Loughrey, üç yıldızlı eleştirisinde "Linklater, 1940'ların Broadway ortamını tüm kırılgan zekası ve zarafetiyle ustaca yansıtıyor" diyerek filmi övdü. 

Filmde Frank Sinatra'dan Küçük Kardeşim'e (Stuart Little) kadar her konuda sivri espriler içeren zekice diyaloglar da bolca mevcut.

Ancak Loughrey filmin sorununun, "Hart'la barda geçirdiğimiz süre uzadıkça hikayenin daha da klostrofobik ve moral bozucu hale gelmesi" olduğunu savundu.

Independent Türkçe


Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor
TT

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Canlı çekim Street Fighter filminin ilk fragmanı yayımlandı. 

Video oyunu serisinden uyarlanan filmden ilk görüntüler, Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta izleyicilerle buluştu. 

1993'te geçen filmin oyuncuları da sahneye çıktı. 

Resmi senaryo özetine göre, yolları ayrılan Ryu ve Ken gizemli Chun-Li'nin çağrısıyla dünya çapındaki bir dövüş turnuvasına katılarak yeniden bir araya geliyor. Ancak bu turnuva, hem birbirleriyle hem de geçmişleriyle yüzleşmelerini gerektiren ölümcül bir arka plana sahip.

Ryu'yu canlandıran Andrew Koji, Ken Masters rolündeki Noah Centineo ve Chun-Li'ye hayat veren Callina Liang'ın dışında kadroda pek çok önemli oyuncu var: Cody Rhodes (Guile), Orville Peck (Vega), 50 Cent (Balrog), Jason Momoa (Blanka), Vidyut Jammwal (Dhalsim), Oliver Richters (Zangief), Hirooki Goto (E. Honda), David Dastmalchian (M. Bison), Roman Reigns (Akuma), Andrew Schulz (Dan Hibiki), Eric André (Don Sauvage), Mel Jarnson (Cammy), Rayna Vallandingham (Juli), Alexander Volkanovski (Joe).

Kültür ve sanat siteleri filmin kadrosunun "absürt denecek kadar zengin" olduğunu söylüyor. 

Video oyunlarına odaklanan Kotaku, 1994'te çekilen Son Savaş'a (Street Fighter) kıyasla bu filmin kendisini daha az ciddiye alıyor gibi göründüğünü ve ilk fragmanın heyecan verdiğini bildiriyor. 

Çekimleri 18 Ağustos'ta Avustralya'da başlayan filmin yönetmen koltuğunda Şaka Peşinde'yle (Bad Trip) tanınan Kitao Sakurai oturuyor. Sakurai, 2024'te projeden ayrılan Danny ve Michael Philippou'nun yerine geçti. Philippou kardeşler, korku türündeki Konuş Benimle (Talk to Me) ve Onu Geri Getir'le (Bring Her Back) dikkat çekmişti. 

Başta 20 Mart 2026 diye açıklanan vizyon tarihi de bu değişiklikle birlikte 16 Ekim 2026'ya alındı.

Independent Türkçe, Variety, Kotaku, Rolling Stone


Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
TT

Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)

Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta projelerini detaylandıran Bandai Namco Entertainment, yeni video oyunlarının yanı sıra Elden Ring filmine dair de açıklama yaptı. 

Japonya merkezli oyun devinin CEO'su Nao Udagawa, geçmişte Disney ve 21st Century Fox'ta üst düzey yöneticilik yapan Peter Rice'ın projeye dahil olduğunu resmen duyurdu. 

A24 ortak yapımcılığında gerçekleştirilecek film uyarlamasının senaristliğini ve yönetmenliğini Alex Garland'ın üstlendiğini hatırlatan Udagawa, geliştirme aşamasının sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

Projenin nasıl şekilleneceği bizi çok heyecanlandırıyor. İlk önceliğimiz gerçekten Elden Ring hayranları olacak. Uzun süredir bu seriyi destekleyen hayranların müthiş bir film ve muazzam bir deneyim hissine kavuştuğundan emin olacağız. Belki oyunu oynamadan filmi izleyenler de 'Bu dünyayı görmek ve farklı açılardan deneyimlemek için oyunu deneyeyim' diyecek.

2022 yapımı fantastik oyunun kurgusal dünyası, Game of Thrones'un yazarı George R.R. Martin tarafından kaleme alınmıştı.

FromSoftware'den Hidetaka Miyazaki'nin yönettiği oyun, Lands Between (Aradaki Topraklar) denen mitolojik dünyada geçiyor. 

Uzun süredir en iyi oyunlardan biri kabul edilen Elden Ring, 30 milyondan fazla kopya sattı ve çeşitli ödüller kazandı.

Alex Garland, son dönemde 28 Gün Sonra (28 Days Later) serisiyle gündemde.

Danny Boyle'ın 20 seneyi aşkın süre sonra 28 Yıl Sonra'yla (28 Years Later) yeniden başlattığı ve 28 Yıl Sonra İkinci Bölüm: Kemik Tapınağı'nda (28 Years Later: The Bone Temple) yönetmenlik koltuğunu Nia DaCosta'ta bıraktığı serinin yeni filmi için çalışmalara resmen başladı. 

28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) hariç önceki filmlerin senaryosunu kaleme alan Garland, yeni yapımın hikayesi üzerinde de çalışıyor.

2003'teki ilk filmde başrol oynayan Cillian Murphy'nin de seriye geri dönebileceği konuşuluyor. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline