​Suriye’de kaçırılan piskoposların yerini bildirene 5 milyon dolar ödül

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi  İskenderun Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim (sosyal medya siteleri)
Antakya Rum Ortodoks Kilisesi İskenderun Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim (sosyal medya siteleri)
TT

​Suriye’de kaçırılan piskoposların yerini bildirene 5 milyon dolar ödül

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi  İskenderun Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim (sosyal medya siteleri)
Antakya Rum Ortodoks Kilisesi İskenderun Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim (sosyal medya siteleri)

ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı ‘Adalet için Ödül’ programı yetkilileri, Suriye’de kaçırılan Antakya Rum Ortodoks Kilisesi İskenderun-Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim hakkında bilgi verenlere 5 milyon dolar ödül verileceğini açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberinde yetkililer, piskoposların yanı sıra diğer Hristiyan din adamları Mahir Mahfuz, Mişel Kyle ve Paolo Dall'Oglio hakkında da bu yolla bilgi sahibi olmayı umut ettiklerini dile getirdi.
Kaçırılma
Adalet için Ödül programı kurucuları, internet üzerinden açıklanan iletişim adresinden faydalı bilgi veren kişilerin ödüllendirileceğini belirterek, bilgilerin güvenilirliğinin doğrulanacağını ve bunun masumları hedef alan DEAŞ’a karşı mücadelede önemli bir süreç olduğunu söyledi.
Piskoposların yerini bildirene verilecek olan bu ödül, Lübnanlı bir gazetecinin Piskopos Yazıcı ve İbrahim’i Suriye’nin doğusunda DEAŞ’ın kaybettiği örgütün son kalesi olan Bağuz’da tutsak olarak gördüğünü söylemesinin ardından geldi.
Bilgilerin gizliliği
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaptığı açıklamada, esirler hakkındaki bilgilerin, DEAŞ’a karşı savaşan uluslararası koalisyon güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından gizli tutulduğunu bildirdi.
Merkezi İngiltere’de bulunan SOHR, esirlerin durumu hakkında açıklama yapılmamasını kınayarak, koalisyonun ve SDG’nin Deyr-i Zor’daki DEAŞ kalelerinin yıkılmasının üzerinden 3 ay geçmesine rağmen bilgileri gizli tuttuğunu bildirdi. Hakkında soruşturma açılan esir ve tutuklanan binlerce DEAŞ unsuru hakkında bilgi verilmediğini belirten SOHR, Kobani, Afrin ve Deyr-i Zor’da kaçırılan din adamları, piskoposlar, gazeteciler ve esirlerin durumundan kaygı duyulmaya devam edildiğini belirtti.
Tehditlerle karşı karşıya
Independent Arabia’dan Rola el-Yusuf’a açıklama yapan Adalet İçin Ödül programı yetkilileri, DEAŞ’ın hala ABD için büyük bir tehdit olmaya devam ettiğini açıkladı. Programın kurucuları, Suriye ve Irak’taki ortaklarına, teröristlerin hezimete uğratılması ve güvenli sığınaklardan mahrum bırakılmasına yönelik çabalara destek vermeyi amaçladığını söyledi. Prens Talal bin Abdulaziz gönderdiği bir mektupta piskoposlar konusuna önem verilmesini talep etmiş, Talal’ın bu talebi, İsveç Parlamento üyesi ve Yuhanna İbrahim’in kaçırılma konusunu inceleyen Robert Halef tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.  
Öte yandan Rum Ortodoks Kilisesi Sebastia Başpiskoposu Ataullah Hanna, Paskalya Bayramı kutlamalarında yaptığı konuşmada, esirlerin serbest bırakılması konusunda bir şeyler yapılması gerektiğini ifade ederek, “Kaçırılan piskoposlar konusu, doğudaki Hristiyanların meselesidir” dedi.
Kaçırılma yerleri
Antakya Rum Ortodoks Kilisesi İskenderun Halep Metropoliti Pavlus Yazıcı ile Süryani Ortodoks Kilisesi Halep Metropoliti Yuhanna İbrahim, DEAŞ’ın Suriye’nin kuzeyinde bulunan Halep kırsalı yakınındaki el-Mansura yakınlarında 22 Nisan 2013’te kaçırıldı.
Ortodoks rahip Mahir Mahfuz ve Ermeni Katolik rahip Mişel Kyle’nin de 9 Şubat 2013 tarihinde silahlı gruplar tarafından kaçırıldıktan sonra izlerine rastlanmadı. Ayrıca Rahip Paolo Dall'Oglio da, esir alınan piskoposlar ve din adamlarının serbest bırakılması için DEAŞ ile görüşmeye gitmesinin ardından ortadan kayboldu.
Almanya’daki Süryani Ortodoks Kilisesi’nin Papazı Peder el-Haruri Samuel Kumuş Abidini, geçtiğimiz Mart ayında yaptığı açıklamada, Piskopos İbrahim Yuhanna’nın DEAŞ’ın elinde olduğunu belirtmişti. Bu bilgi Lübnanlı gazeteci Samir Kasab’ın piskoposların Bağuz’da olduğu iddiasını doğruluyor. DEAŞ’ın çöküşünün ardından esirlerin serbest bırakılmasına yönelik müzakereler yapılıyor.



BAE, Gazze Şeridi'nden 188 hasta ve refakatçilerini tahliye etti

Emirlik tarafından yapılan bir tahliye operasyonu (Arşiv-WAM)
Emirlik tarafından yapılan bir tahliye operasyonu (Arşiv-WAM)
TT

BAE, Gazze Şeridi'nden 188 hasta ve refakatçilerini tahliye etti

Emirlik tarafından yapılan bir tahliye operasyonu (Arşiv-WAM)
Emirlik tarafından yapılan bir tahliye operasyonu (Arşiv-WAM)

Birleşik Arap Emirlikleri, Gazze'den 188 hasta ve refakatçilerini hastanelerinde tedavi etmek üzere tahliye ettiğini duyurdu.

Birleşik Arap Emirlikleri haber ajansı (WAM), bu adımın dün gece, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın Gazze Şeridi'nden 1000 yaralı ve 1000 kanser hastası Filistinli çocuğa ülkesindeki hastanelerde tedavi ve sağlık hizmeti sunulması talimatı doğrultusunda atıldığını bildirdi.

WAM, BAE'nin Dünya Sağlık Örgütü ile iş birliği içinde, İsrail'in Ramon havaalanından Kerem Ebu Salim sınır kapısı üzerinden 101 hasta ve 87 aile ferdini taşıyan bir konvoy düzenlediğini ve şu ana kadar toplam sayının 101'e ulaştığını belirtti.

2 bin 634 hasta ve refakatçi

Şarku’l Avsat’ın WAM’dan aktardığına göre, BAE Dışişleri Bakanlığı Kalkınma ve Uluslararası Örgütler Yardımcısı ve BAE Uluslararası Yardım Ajansı Başkan Yardımcısı Sultan Al Şemsi, bu girişim "Birleşik Arap Emirlikleri'nin kardeş Filistin halkına verdiği tarihi desteğin ve Gazze halkının içinde bulunduğu krizde yanlarında durmasının bir parçasıdır. BAE’nin insani yardım girişimleri, Gazze halkının, özellikle de çocuklar, kadınlar ve yaşlıların karşı karşıya olduğu felaketlerin etkilerini hafifletmeye katkıda bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Şemsi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kritik zamanda, BAE Filistinli kardeşlerimize yardım eli uzatmak kara, deniz veya hava yoluyla yardım girişimleri sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmayacaktır. Birleşmiş Milletler ve uluslararası ortaklarla yorulmadan çalışmaya devam edecek ve Gazze'deki insani acıyı hafifletme çabalarını desteklemek ve tüm olası yollarla acil, güvenli, engelsiz, yaygın ve sürdürülebilir yardım akışını sağlamak için gerekli çabaları iki katına çıkarmak için öncü ve öncü bir rol oynayacaktır."

Ekim 2023'te başlayan krizden bu yana Gazze Şeridi halkına en fazla destek sağlayan ülkeler arasında BAE'nin ilk sırada yer aldığına ve sağlanan toplam yardımın yüzde 40'ından fazlasını oluşturduğuna dikkat çekti.