Musul, çoğu DEAŞ ailesi 32 bin göçmene kapılarını açacak

Musul, çoğu DEAŞ ailesi 32 bin göçmene kapılarını açacak
TT

Musul, çoğu DEAŞ ailesi 32 bin göçmene kapılarını açacak

Musul, çoğu DEAŞ ailesi 32 bin göçmene kapılarını açacak

Irak Parlamentosu Bölgeler Komisyonu, Suriye’deki el-Hol kampında tutulan 32 bin göçmenin Musul kentine gönderileceği iddialarını doğruladı.
Irak ve Suriye hükümetleri ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) arasında kurulan koordinasyon ve işbirliği kapsamında birçoğu DEAŞ’lı ailelerden oluşan 32 bin göçmenin Musul’daki dört mülteci kampına yerleştirileceği bildirildi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Bölgeler Komisyonu Üyesi ve Musul Milletvekili Şirvan Ed-Duberdani, “Sayı 32 bin olarak biliniyor. Muhtemelen 45 bine kadar çıkar. Yaklaşık 8 bini 2014 sonrası DEAŞ’tan kaçan mültecilerden oluşuyor. Yüzde 85’inin kadın ve çocuklardan oluştuğu biliniyor” dedi.
Göçmenlerin Musul’daki mülteci kamplarına yerleştirilmesi hususunda Irak ve Suriye hükümeti ile BM arasında koordinasyon ve işbirliği yapıldığını belirten Duberdani, söz konusu taşınma olayı hususunda haftalar öncesinde insani yardım kuruluşları tarafından bilgilendirildiklerini ifade etti.
Duberdani, göçmenlerin Suriye’den Musul’a geçiş güzergahıyla ilgili şunları söyledi;
“Yapılan anlaşmaya göre, güvenlik tedbirleri alındıktan sonra Rabia Sınır Kapısı üzerinden getirilecek göçmenlerin, 3 bin ailenin kaldığı Hac Kampı, Cuda (200 aile) Hamam Ali (500 aile) ve Nemrud  (300 aile) kamplarına yerleştirilmesi kararlaştırıldı. Musul milletvekilleri aylar öncesinden kentin DEAŞ’lı ailelerin barınağına dönüşmesine karşı olduklarını ifade etmişlerdi. Bu terörist örgütün son aylarda Musul’daki eylemlerinin giderek arttığı bir süreçte biz de bu kişilerin kentimize gelmelerini kesin bir dille reddediyoruz.”
Yetkili kişilerin Suriye’den gelecek çoğu yabancı uyruklu göçmenleri özellikle Musul’a yerleştirme noktasındaki ısrarları garip karşıladığını söyleyen Duberdani, “Merkezi hükümet ve yerel meclislerin yanı sıra uluslararası toplum DEAŞ’lı ailelerin rehabilitasyonu projesinde başarısız oldular. Aşırılık yanlısı fikirlere sahip kişilerin kaldığı bu kamplar artık kentin geleceğini tehdit eden bir saatli bomba konumunda” diye konuştu.
Iraklı Milletvekili Besma Besim, dünkü açıklamasında, DEAŞ’lı ailelerin kente getirilmesi kararını durdurması amacıyla Musullu vekillerin merkezi hükümete ortak bir mektup göndermeye karar verdiğini duyurdu.
Musul halkı ve yerel yetkililer, çok sayıda DEAŞ’lı ailenin kente gelmesinin ardından terör örgütü unsurlarının saldırılarının devam etmesinden endişe ediyor.
Irak Askeri İstihbarat Müdürlüğü’nden önceki gün yapılan açıklamada, terör yasasının 4’üncü maddesi uyarınca hakkında yakalama kararı çıkarılan iki DEAŞ unsurunun Musul’da gözaltına alındığı bildirildi.
Açıklamada, gözaltına alınan kişilerin Musul yakınlarındaki Huseyniye bölgesinde yerli ve yabancı terörist unsurlara gıda ve mühimmat sağladığı belirtildi.



Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
TT

Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)

Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.

Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.

dsv
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)

Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.

Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.

cvs
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)

Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.

Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.

vfghty
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)

Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.

Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.

dsdfrgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)

ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.

Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.

Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.