İsrail 'Arrow 3' füze savunma sistemini Alaska'da test etti

Alaska'daki Arrow-3 füze sistemi testlerinden bir kare (İsrail Savunma Bakanlığı)
Alaska'daki Arrow-3 füze sistemi testlerinden bir kare (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

İsrail 'Arrow 3' füze savunma sistemini Alaska'da test etti

Alaska'daki Arrow-3 füze sistemi testlerinden bir kare (İsrail Savunma Bakanlığı)
Alaska'daki Arrow-3 füze sistemi testlerinden bir kare (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanlığı, Arrow 3 füze sisteminin, bugün, Alaska’daki Amerikan Füze Savunma Ajansı (MDA) ile işbirliği içinde başarılı bir şekilde test edildiğini açıkladı. İsrail’in bu adamı İran’ın bin kilometre menzilli (orta menzilli) Şahab-3 balistik füze denemesi gerçekleştirmesinden birkaç gün sonra geldi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bugünkü kabine toplantısında konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İsrail bugün İran'dan veya başka bir yerden gönderilecek balistik füzelere karşı koyma yeteneğine sahiptir. Düşmanlarımızın hem savunmada hem de saldırıda onları yenebileceğimizi bilmelerini sağlayın” dedi.
Netanyahu, ayrıca, “Geçtiğimiz haftalarda, Arrow-3 füzesinin üç gizli testini, Alaska’da müttefikimiz ABD ile işbirliği içinde gerçekleştirdik. Bu testler hayalimizin de ötesinde başarılı oldu. Arrow-3 sistemi, dünya atmosferi dışındaki balistik füzeleri yüksek irtifada başarıyla durdurdu” şeklinde konuştu.
İran balistik füze denedi
ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) üst düzey bir yetkili, İran’ın ülkenin güneyinde bin kilometre menzilli Şahab-3 balistik füzesinin denemesi gerçekleştirdiğini açıklamıştı.
Yetkili, söz konusu denemenin, ABD üslerine tehdit oluşturmadığını da aktardı.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars'ın Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, İran'ın balistik füze denemelerinin savunma ihtiyaçları kapsamında normal bir faaliyet olduğuna dikkat çekilmişti.
Haberde, söz konusu yetkilinin, "İran'ın kendini savunmak için dünyanın hiçbir gücünün iznine ihtiyacı yoktur. İran'ı savunmak, devletin ve silahlı kuvvetlerin asli görevidir" ifadelerine de yer verilmişti.
Arrow 3’in özellikleri
Arrow 3 füze sistemi, İran ve Suriye'den fırlatılabilecek balistik füzeleri engellemesi amacıyla tasarlandı.
Boeing Co ile ortak üretilen Arrow 3, atmosferin dışındaki yüksek irtifada konvansiyonel olmayan füzeleri durdurabiliyor. Ayrıca kıtalar arası mesafe kateden nükleer, biyolojik, kimyasal başlıklı veya konvansiyonel füzeleri de imha edebiliyor.
İsrail medyası, İsrail Füze Savunma Teşkilatı Müdürü Moshe Patel’in, “Zorluklarla geçen 10 yılın ardından, Arrow 3 füze sistemi bir takım testleri tamamladı. Testlerin, İsrail'den on binlerce kilometre uzaklıktaki Alaska'da yapılması, Arrow 3 sisteminin herhangi bir tehdit ile başarılı bir şekilde yüzleşeceği operasyonel yeteneklerini gözler önüne seren önemli bir başarıdır” ifadelerine yer verdi
İsrail, Arrow 3 sistemini son olarak geçtiğimiz Ocak ayında test etmişti.
İsrail hava savunma sistemleri, Arrow 3 sistemine ek olarak, kısa menzilli füzeleri düşürmek için tasarlanan Demir Kubbe ile orta ve uzun menzilli balistik füzeleri durdurabilen, 300 kilometre arasındaki hava tehditlerine karşı koruma sağlayan Davut Sapanı sistemini içeriyor.



Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi