Katar ekonomisi alarm veriyor

Katar, enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olan ithalat maliyetlerinin artışıyla ilgili zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
Katar, enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olan ithalat maliyetlerinin artışıyla ilgili zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
TT

Katar ekonomisi alarm veriyor

Katar, enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olan ithalat maliyetlerinin artışıyla ilgili zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
Katar, enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olan ithalat maliyetlerinin artışıyla ilgili zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)

Katar, önümüzdeki dönemde, başta ticari faaliyetler ve emlak sektörü olmak üzere önemli alanlarda büyüme hızının yavaşlamasına neden olabilecek bir takım ekonomik durgunluklarla karşı karşıya. Hükümetin ekonomik durgunlukla baş edebilmek için aldığı önlemlere rağmen bu durgunluğun orta ve uzun vadede Katar ekonomisi üzerinde yıkıcı etkileri ortaya çıkabilir.
Hükümetin, ülkede geniş kapsamlı bir tasarruf stratejisi uygulayarak yavaşlamanın önüne geçmek için yeni projeleri askıya alması, bundan etkilenen bazı ekonomik faaliyetlerde felç belirtilerinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Şarku’l Avsat’a konuşan güvenilir kaynaklar, Katar hükümetinin, iç piyasa ihtiyacını karşılamak için Türkiye ve İran'daki ihracatçılardan ithal edilen malları desteklemeyi bırakması gerektiğini belirtti. Hükümetin ithalatının yaklaşık yüzde 40'ını Türkiye ve İran'dan karşıladığına vurgu yapan kaynaklar, son dönemde Katar’ın özellikle gıda ve inşaat sektöründe alışveriş yaptığı Türk ve İranlı şirketlerin diğer muadillerine kıyasla daha pahalı olması gibi bir takım nedenlerden ötürü bu desteğin Katar hükümetinin omuzlarındaki yükü ağırlaştırdığını kaydetti.
Katar ekonomisindeki durgunluk belirtilerinden biri de emlak piyasasının ticari ve konut birimlerinin boş olması ve fiyatların önemli ölçüde düşük olmasından kaynaklı karşılaştığı bazı zorluklar. Bu durum ülke ekonomisinin genel durumu üzerinde olumsuz bir sinyal verirken emlak sektöründe büyük bir aksaklığa neden oldu.
Adının açıklanmasını istemeyen uluslararası bir emlak komisyoncusu, konut, iş yeri ve mağazalara yönelik taleplerin azaldığını, sözleşmelerin yenilenmediğini ve bu durumun Katar emlak piyasasını etkilediğini söyledi. Katar’da daha önce bir ofisin ortalama aylık 18 bin Katar riyaline (4 bin 943 dolar) kiralandığını belirten emlak komisyoncusu, bugün ise 4 bin riyale (bin dolar) dahi kimsenin bu ofisleri kiralamadığını ve bu yüzden gayrimenkul yatırım sektörüne yönelik önlemler alınmazsa sektörün çöküşün eşiğine gelebileceğini söyledi.
Kaynaklara göre Katar hükümetinin tasarruf amacıyla aldığı önlemler arasında yer alan ödeneklerin askıya alınması, maaşlarda düşüşe neden olurken bu durum, satın alma gücünü ve perakende sektörünün hareketliliğini olumsuz yönde etkiledi. Bununla birlikte hükümet, istihdam olanaklarının neredeyse tamamen yok olduğu bir dönemde vatandaşlarına iş imkânları sunacak çözümler bulamazsa durum daha da baskıcı bir hale gelebilir. Ayrıca maliyetleri önemli ölçüde azaltmak amacıyla kamu ve özel sektörde işten çıkarmalar yapılıyor.  
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, iki yıl önce yaptığı bir konuşmada ekonomiyi destekleyecek birkaç sektör oluşturma niyetini açıklamıştı. Ancak gerçekte, endüstriyel stratejik sektörlerin kendi kendine yeterli bir hale gelebilmesi için onlarca yıla ihtiyaç vardır. Bu sektörlerin yurt içinde inşa edilmesinin maliyetinin yüksekliği göz önüne alındığında ve özellikle hükümetin uluslararası imajını geliştirmek için anlık kazanımlar elde etmek amacıyla yüksek dış değişim kanallarına sahip olması nedeniyle yıllara ihtiyaç duyuluyor.
Şarku’l Avsat’a demeç veren ekonomi danışmanı Süleyman el-Assaf’a göre Katar ekonomisi şu anda ithalat maliyetinin yüksek olduğu bazı sektörlerde sıkıntı yaşıyor. Koşulların böyle devam etmesi halinde maliyetin artabileceğini belirten Assaf, bu durumun yakın gelecekte sorunlara neden olabileceğine dikkati çekti.
Sıkıntıların en önemli sektörlerden biri olan ulaşım sektöründeki birçok noktada yeniden yapılandırmaya zorlayan kayıplara neden olduğunu belirten Assaf, yüksek maliyetlerin, bölgesel sorunların yanı sıra deniz taşımacılığına yönelik sigorta ücretlerinin artmasına sebep olduğuna işaret etti.
Katar’ın, borsada en yüksek borcu olan ülkelerden biri olduğunu belirten Assaf, “Katar, doğalgaz satarak bunu karşılamaya çalışıyor” diye konuştu. Assaf, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (ABD) vatandaşları olmak üzere Katar'a en yüksek yatırımı yapan Körfez ülkelerinden yatırımcıların faaliyetlerini durdurması sonucu emlak sektörünün büyük zarar gördüğünü kaydetti. Dört Arap ülkesinin (Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır) Katar’a yönelik boykotunun devam etmesinin Katarlılar için çok pahalıya mal olacağını söyleyen Assaf, çevre koşullarından dolayı artan enflasyon rakamlarıyla birlikte boykotun Katar'daki bazı sektörler üzerinde önemli bir baskı yaratacağını söyledi.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC