Moritanya'nın yeni Cumhurbaşkanının karşılaşacağı zorluklar

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (AFP)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (AFP)
TT

Moritanya'nın yeni Cumhurbaşkanının karşılaşacağı zorluklar

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (AFP)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (AFP)

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, 1 Ağustos’ta göreve gelmesi ile birlikte büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak. Moritanyalı politikacılar ve kanaat önderleri de bu zorlukların siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunlardan oluşacağını ifade etti.
Siyasi kriz
Siyasi sahnenin sağlıklı görünmesine rağmen Moritanyalı politikacılar arasında ülkede siyasi bir kriz olduğuna dair güçlü bir inanç var. Bir yıl önce ülke, nihayetinde cumhurbaşkanlığı seçimine uzanan bir süreçte yerel, bölgesel ve yasama seçimlerine tanık oldu. Bununla birlikte Moritanya siyasetine hakim olan kaynaklar, ‘Mevcut Kriz, Teşhis ve Tedavi’ başlığıyla yayınlanan siyasi bir belgede, Moritanya’nın en eski muhalif partilerinden biri olan Demokratik Güçler Birliği Partisi tarafından öne sürülen siyasi krize dikkati çekti.
Belgede, Ağustos 2017’de düzenlenen referanduma atıf yapılırken, ülkenin, boğucu siyasi bir krize tanık olduğu ifade edildi. Demokratik Güçler Birliği de ‘anayasa ve sembollerinin manipüle edildiğini’ savundu.
Yeni Cumhurbaşkanı’nın destekçilerinden Milletvekili Cemal el-Yadali, Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani’nin karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin de ‘ülkenin istikrarını olumsuz yönde etkileyen bazı kesimler karşısında demokrasiyi, devlet kuruluşlarını ve vatandaşları güçlendirmek’ olduğunu belirtti. Yadali, “Yeni Cumhurbaşkanı, çalışmalarını eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz’in ortaya koydukları üzerine tesis edebilir” dedi.
Independent Arabiye’den Akrini Aminoh’a açıklamada bulunan Cemal el-Yadali, zorlukların bununla sınırlı olmadığını ifade etti. Aynı şekilde yazar Ubeyd Emigen de ‘kamu idaresinin rehabilitasyonuna’ dikkati çekti.
Moritanyalı blog yazarı Muhammed el-Emin el-Fadıl da bu zorlukları, ‘yeni Cumhurbaşkanının eski rejimin bir uzantısı olmasını isteyen yandaşlar’ ile ‘yeni bir yaklaşım ve hükümet idaresinin farklı bir şeklini isteyen destekçiler’ arasındaki uzlaşı girişimleriyle sınırlı olduğunu ifade etti.
Toplumsal bölünme
Yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Gazvani’yi çeşitli zorluklar bekliyor. Kendisini eski köleler ve geleneksel işçiler gibi tarihi adaletsizliklerin kurbanları olarak gören bazı sosyal grupların insan hakları sorunu, farklı siyasi taraflar arasında devam eden siyasi anlaşmazlığın bir yakıtı olarak kaldı.
Moritanya Parlamentosu’nda muhalif Milletvekili Muhammed el-Emin Sidi Mevlud, yeni cumhurbaşkanını bekleyen çok sayıda zorluğun olduğunu ve belki de bunların başında ‘özellikle insani miras olarak nitelenen kölelik sorunu olmak üzere toplumsal meselelerin’ yer aldığını belirtti. Sidi Mevlud, söz konusu konuyu ise ‘dikenli, karmaşık ve çok boyutlu bir mesele’ olarak niteledi.
Yeni Cumhurbaşkanı’na Moritanya’nın toplumsal dokusuna odaklanma çağrısı yapan Ubeyd Emigen, “Moritanya bileşenleri arasındaki ilişki, rekabet derecesine ulaştı. Bu sebeple toplumsal ilişkilerin yeniden canlandırılması, vatandaşlık duygusunun ve ulusal kimliğin geliştirilmesi şart” ifadelerini kullandı.
Eğitim
Cumhurbaşkanı, eğitimin kötüye gittiğini itiraf ederken, kampanyaları sırasında da seçmenlere ‘reform’ vaadinde bulundu.
Cemal el-Yadali, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gazvani’nin karşılaştığı bir diğer zorluğun da eğitim meselesi olduğunu belirtirken, ‘en savunmasız gruplara odaklanarak, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetleri geliştirmek ve demokrasinin güçlenmesi için elverişli bir ortam sağlamak’ gerektiğini ifade etti.
Emigen de yeni Cumhurbaşkanının öncelikleri arasında, ‘okul değerlerinin yeniden düzenlenmesi ve eğitim reformu’ olduğunu vurguladı.
Sidi Mevlud ise Cumhurbaşkanı’nın karşılaşacağı diğer meselelere değinirken, özellikle de büyük şehirlerde olmak üzere uyuşturucu ve suç meselelerinin yanı sıra eğitim meselesi, işsizlik ve güvenlik sorununa dikkati çekti.
Sorun demeti
Moritanya’nın yeni Cumhurbaşkanı’nın önündeki zorluklar, çok çeşitli ve bir durumla sınırlı değil. Ancak Sidi Mevlud, Cumhurbaşkanı Gazvani’nin karşılaşacağı en büyük zorluğun ‘yolsuzluk’ meselesi olduğunu vurguladı. Sidi Mevlud, ayrıca Muhammed Veled Abdulaziz’in yolsuzlukla mücadele sloganını taşımasına rağmen, ‘şüpheli fırsatlar ve binlerce işçinin işten çıkarılmasına yol açan ENER ve SONIMEX gibi büyük ulusal şirketlerin iflası’ da dahil olmak üzere büyük dosyaları miras aldığını belirtti.
Cemal el-Yadali ise Cumhurbaşkanı’nın ‘demir ve balık gibi ihraç edilen malzemelerin azalmasıyla birlikte, iki yıldır ülkeyi vuran kuraklık’ ile gerçek bir mücadele vereceğine de dikkati çekti.



Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
TT

Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)

Gazze Şeridi’nde şu anda tıkanma yaşayan ateşkes anlaşması, Hamas’ın ikinci aşamada öngörülen idari ve güvenlik düzenlemelerine ilişkin çekinceleri ve kamuoyuna yansıyan talepleriyle yeniden gündeme düştü. Bu gelişme, ABD’den ikinci aşamaya geçiş konusunda ‘perde arkasında’ yürütülen çabalara dair açıklamaların yapıldığı bir döneme denk geldi.

Hamas’ın dün açıkladığı ve silahsızlanma, barış konseyi, istikrar güçleri ile Gazze Şeridi’nin yönetimi için bir komite oluşturulmasına ilişkin dört ana başlığı içeren bu çerçeveye dair değerlendirmelerde görüş ayrılığı yaşanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan bazı uzmanlar, söz konusu taleplerin ikinci aşamaya geçişi zorlaştıran krizleri ortaya koyduğunu ve hareketin üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik manevralar olduğunu savunurken, diğerleri ise İsrail kaynaklı engellere rağmen Hamas’ın anlaşmayı uygulama konusunda ciddiyetini yansıttığı görüşünü dile getiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve geçtiğimiz ekim ayında Gazze’de ateşkes sağlanmasına temel oluşturan barış planı, başkanlığını Trump’ın üstleneceği bir barış konseyi kurulmasını, bu konseyin Filistinli teknokratlardan oluşan bir komiteyi denetlemesini, Hamas’ın silahsızlandırılmasını, savaş sonrası Gazze yönetiminde rol almamasını ve istikrar güçlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.

Hamas’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayye, hareketin kuruluşunun 38. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, silahın işgal altındaki halklar için uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın korunmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını güvence altına alan her türlü önerinin incelenmesine açık olduklarını ifade etti.

El-Hayye, Trump planında yer alan ve ABD Başkanı’nın liderliğinde kurulması öngörülen barış konseyinin görevinin, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek, finansmanı sağlamak ve Gazze Şeridi’nin yeniden imarını denetlemek olduğunu vurguladı. Filistinliler üzerinde ‘her türlü vesayet ve manda uygulamasını’ ise reddettiklerini söyledi.

Gazze Şeridi’nin yönetimi için Filistinli bağımsız isimlerden oluşan bir teknokratlar komitesinin derhal kurulması çağrısında bulunan el-Hayye, Hamas’ın tüm alanlardaki yetkileri bu komiteye devretmeye ve görevlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu kaydetti. Kurulması planlanan uluslararası gücün görevinin ise Gazze sınırlarında ateşkesi korumak olması gerektiğini vurguladı.

El-Hayye ayrıca, arabuluculara ve özellikle ‘temel garantör’ olarak nitelendirdiği ABD yönetimi ile Başkan Trump’a, İsrail’i anlaşmaya saygı göstermeye ve uygulamaya zorlamak için çalışmaları, anlaşmanın çöküşe sürüklenmesine izin vermemeleri çağrısında bulundu.

asdfr
Başlarında yük taşıyan kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilere barınak sağlamak için temizlenmiş araziye kurulan çadırların önünden geçiyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen hafta yaptığı açıklamada, ateşkesin ilan edilmesinden bu yana Gazze’de sarı hattın gerisinde kalan bölgede 350’den fazla İsrail saldırısının belgelendiğini ve en az 121 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Öte yandan Hamas liderlerinden Raid Saad, cumartesi günü İsrail’in Gazze’de aracını hedef alan saldırısında öldürüldü.

İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalışmalar yürüttüğünü ve çok uluslu uluslararası gücün gelecek aydan itibaren bölgede göreve başlamasının planlandığını belirtti. İsrail Yayın Kurumu’na göre, ABD’li yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

İsrail Kanal 14 televizyonu, kasım ayının sonlarında yaptığı bir haberde, ABD’nin uluslararası istikrar gücünün Gazze’de konuşlandırılması için tarih olarak ocak ayının ortasını belirlediğini, nisan ayı sonunu ise bölgedeki silahsızlanma sürecinin tamamlanması için nihai takvim olarak öngördüğünü aktarmıştı. Kanal, bu hedeflerin gerçeklikten kopuk bir beklenti olduğunu ve sürecin yeniden ertelenebileceğini kaydetmişti.

El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail meseleleri uzmanı olan Mısırlı analist Dr. Said Ukkaşe, Hamas’ın ortaya koyduğu çerçevenin ikinci aşamada ilerleme ihtimalinin zayıf olduğunu gösterdiğini ve bunun daha fazla İsrail saldırısını tetikleyebileceğini savundu. Ukkaşe, bu tutumun, tehlikeli koşullar altında ilerleyen ikinci aşama yükümlülükleri öncesinde Hamas üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik ‘manevralar’ olduğunu ifade etti.

Hamas dosyasına odaklanan Filistinli siyaset analisti İbrahim el-Medhun ise İsrail’in anlaşmayı sabote etmeye yönelik tekrarlanan engellerine rağmen ikinci aşamaya geçilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Silah meselesine ilişkin olarak Hamas’ın, Filistin iç kamuoyunda derinlemesine bir diyalog yürüttüğünü, Kahire’deki arabulucularla da şeffaf ve açık görüşmeler yaptığını belirten el-Medhun, tüm taraflarca kabul edilebilecek bir vizyonun şekillenebileceğini ve hareketin barış güçlerinin varlığına açık olduğunu söyledi.

Hamas’ın ortaya koyduğu bu çerçeveye arabulucuların henüz yorum yapmadığı bir ortamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze’de geçici bir uluslararası istikrar gücünün konuşlandırılmasının önemini vurguladığını bildirdi. Abdulati, ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Trump planının ikinci aşamasına ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Sir Bani Yas Forumu’na katılımı sırasında konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin gerekliliğini ve uluslararası istikrar gücünün oluşturulmasının önemini yineledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, cuma günü gazetecilere Gazze anlaşmasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barış anlaşmasının ikinci aşamasına yönelik olarak şu anda perde arkasında çok sayıda sessiz planlama yürütülüyor… Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Wall Street Journal gazetesi, cumartesi günü yetkililere dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir ABD’li generalin komutasında 10 bin askerden oluşan çok uluslu bir güç oluşturmayı hedeflediğini aktardı. Haberde, bazı ülkelerin, gücün görev kapsamının Hamas’ın silahsızlandırılmasını da içerebileceğine yönelik çekinceleri nedeniyle henüz asker göndermediği belirtildi.

Gazete ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Gazze’de konuşlandırılması planlanan bu güç için yaklaşık 70 ülkeden askerî veya mali katkı talebinde bulunduğunu, ancak yalnızca 19 ülkenin asker göndermeye ya da ekipman ve lojistik destek gibi farklı şekillerde katkı sunmaya istekli olduğunu yazdı.

Ukkaşe, Trump’ın 29 Aralık’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşmede ikinci aşamanın başlatılması için baskı kuracağını öngörerek, İsrail’in bu aşamaya girmeyi kabul edeceğini ancak çekilmelerin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin süresiz biçimde uzayabileceğini söyledi.

El-Medhun ise Kahire’nin İsrail kaynaklı engellerin farkında olduğunu ve anlaşmanın başarısızlığa uğramasına yol açabilecek muhtemel İsrail gerekçelerini ortadan kaldırmak için ikinci aşamaya geçişin hızlandırılmasını talep edeceğini ifade etti.


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.