Gazze’de renkli Geleneksel Filistin Giysileri Günü

Gazze’de renkli Geleneksel Filistin Giysileri Günü
TT

Gazze’de renkli Geleneksel Filistin Giysileri Günü

Gazze’de renkli Geleneksel Filistin Giysileri Günü

Filistin Kültür Bakanlığının Gazze Şeridi’nde düzenlediği Geleneksel Filistin Giysileri Günü etkinliklerine onlarca kişi katıldı. 
Filistin Kültür Bakanlığı tarafından Gazze Şeridi’nde düzenlenen gelenekselleşmiş “Filistin Giysileri Günü” etkinliğine katılan onlarca Filistinli kadın ve genç büyük coşku yaşadı. Nakış işlemelerle bezenmiş geleneksel elbiselerini giyen Filistinli kadınlara, geleneksel uzun elbiseler giyen genç erkekler eşlik etti.

Etkinliğe katılan genç kadın ve erkekler şarkı ve dans gösterisi sergilediği sırada ritm tutan izleyiciler de eğlenceye katıldı. Katılımcılar, etkinliğin ardından Gazze’nin merkezindeki Es-Seraya Meydanı’ndan Meçhul Askerin Anıtı’nın bulunduğu meydana kadar yürüdü. Yürüyüşe katılanlar sloganlar attıktan sonra temsili olarak geleneksel bir Filistin düğünü düzenledi. 

Etkinlik koordinatörü Meysa Salama, organizasyonun sivil toplum örgütleri ve Filistin Kültür Bakanlığı sponsorluğunda gerçekleştirildiğini söyledi. İsrail tarafından Filistinli kimliğinin silinmeye çalışıldığını belirten Salama, ”İsrail’in ortadan kaldırmak ve Yahudileştirmek istediği Filistin mirasının önemini vurgulamak için Filistin Giysileri Günü’ne katıldık. Filistin giysileri bir bez parçası değil, gurur duyduğumuz milli kültürümüze ait bir simgedir. Bu etkinliğe katılışımız, bu giysilerle gurur duyduğumuzu ve Filistin kimliğini yok etme girişimlerini reddettiğimizin kanıtıdır” ifadelerini kullanarak geleneksel giysilerin Filistin kimliğindeki önemine vurgu yaptı. 

Etkinliğe gelen izleyicilerin gördükleri giysilerden çok etkilendikleri için bu tipteki etkinliklerin tekrarlanması talep ettikleri açıklamalar arasında yer aldı. 



Oscarlı yönetmenden Yaratık itirafı: Doğru kişi değildim

1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
TT

Oscarlı yönetmenden Yaratık itirafı: Doğru kişi değildim

1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)

28 Gün Sonra (28 Days Later) serisini başlatmasından yaklaşık 5 yıl önce Danny Boyle, sinema tarihinin en büyük bilimkurgu serilerinden birinde yer alma şansını geri çevirmişti.

Şu sıralar yeni filmi 28 Yıl Sonra'yı (28 Years Later) tanıtan yönetmen, Hollywood Reporter'a verdiği röportajda, 1997 yapımı Yaratık: Diriliş'in (Alien: Resurrection) yönetmenliğini CGI kullanımının fazlalığı nedeniyle reddettiğini söyledi.

Boyle, Mezarını Derin Kaz (Shallow Grave) ve Trainspotting'le yakaladığı çıkışın ardından filmin yapımcıları tarafından ilk tercih olarak belirlenmişti. Ancak filmi sonunda Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet yönetti.

"Sigourney Weaver ve Winona Ryder'la tanıştım" diyen Boyle, teklifin ciddiyetini şöyle anlattı: 

Muhteşem insanlardı. Ama bu, CGI'la gelen geçiş dönemiydi. Yani sinemada dijital efektlerin ağırlık kazandığı o ilk zamanlar. Ve ben bununla baş edemedim.

Ridley Scott'ın Yaratık (Alien) evrenine büyük hayranlık duyduğunu belirten Boyle, şunları ekledi:

Yaratık'ın fikrini gerçekten çok seviyordum. Bu yüzden çok tutkuluydum. Ama sonra nadiren yaşadığım bir netlik anı geldi ve dedim ki 'Bu iş için doğru kişi sen değilsin.' Onun yerine gidip Olağanüstü Bir Hayat'ı (A Life Less Ordinary) çektim.

Boyle, ilerleyen yıllarda CGI'la daha fazla iç içe çalıştı. Özellikle 2007’deki Gün Işığı (Sunshine) ve 2010'da Oscar'dan sonraki projesi 127 Saat (127 Hours) bu anlamda öne çıkıyor. Milyoner'le (Slumdog Millionaire) En İyi Film Oscar'ını kazanmasının ardından gelen bu yapım, yönetmene göre riskli ama önemli bir işti.

"Oscar sonrası biraz kibirli oluyorsunuz" diyen Boyle, bu durumu iyiye kullandıklarını söylüyor: 

Çünkü 127 Saat gibi bir film normal şartlarda yapılmazdı. Ama senarist Simon Beaufoy'la aklımızda çok net bir fikir vardı. Dar, odaklı bir yöntem: Asla o kanyondan çıkmayacaktık. Ya da çıkarsak bile sadece halüsinasyonlarla. Ve James Franco bu filmde harikaydı.

Filmin en çok konuşulan sahnesi, Franco’nun canlandırdığı karakterin kendi kolunu kesme anıydı. Boyle bu sahne hakkında şunları söylüyor:

Teknik olarak çok iyi çekilmişti, protez kullanımı açısından mükemmeldi. Ama o an kameranın Franco'ya odaklandığı ana bakarsanız, sadece oyunculuğunu görürsünüz. Oyunculuğu çok güçlüydü. Pek çok kişinin baygınlık geçirdiği vakalar yaşandı.

Independent Türkçe, IndieWire, Hollywood Reporter