Fas Kralı, Cezayir ile koşulsuz diyalog politikasına bağlılığını yineledi

Tahta çıkışının yıldönümünde Fas halkına seslendiği konuşması sırasında Fas Kralı (MAP)
Tahta çıkışının yıldönümünde Fas halkına seslendiği konuşması sırasında Fas Kralı (MAP)
TT

Fas Kralı, Cezayir ile koşulsuz diyalog politikasına bağlılığını yineledi

Tahta çıkışının yıldönümünde Fas halkına seslendiği konuşması sırasında Fas Kralı (MAP)
Tahta çıkışının yıldönümünde Fas halkına seslendiği konuşması sırasında Fas Kralı (MAP)

Tahta çıkışının 20’nci yıldönümünde yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Fas Kralı 6. Muhammed, iki dost ülke arasındaki kardeşlik bağlarına karşı duyduğu sadakatin ifadesi olarak, Cezayir ile koşulsuz diyalog politikasına samimi bir şekilde bağlı olduğunu vurguladı.
Pazartesi günü Fas halkına seslenen Kral, ”Halkı ve Kralı ile Fas’ın son olarak Mısır’ın ev sahipliği yaptığı Afrika Uluslar Kupası’nda Cezayir Milli Takımı’na verdiği destek, zaferinden duyduğu coşku ve sanki Fas kazanmış gibi Cezayir’in şampiyonluğundan duyduğu gururu paylaşması ile bir kez daha kendini gösterdi” dedi.
”Bu kader birliği, ortak tarih, kültürel birikim bilinci ve inancı; kardeş Mağrip halklarına birlik, entegrasyon ve bütünleşmeyi gerçekleştirmek için çalışma umudu ve güç veriyor” diyen Fas Kralı, bölge ülkelerinin karşı karşıya olduğu sorunlarla hiçbir ülkenin tek başına mücadele edemeyeceğini ifade etti.
Fas Kralı 6. Muhammed, bu çerçevede Fas’ın Batı Sahra sorununu, münhasır olarak Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında çözecek siyasi sürece katılma konusundaki samimi ve kararlı tutumunu sürdürdüğünü belirtti. Fas’ın istenen uzlaşmayı sağlamanın tek yolunun, kapsamlı bir Fas egemenliği altında özerk yönetim olduğu inancında olduğunu belirten Kral ayrıca, “Tahta çıkış yıldönümü kutlamaları, Batı Sahra’nın Fas toprağı olduğuna, topraklarımızın ve ülkemizin bütünlüğüne, ülkemizin her karış toprağı üzerindeki egemenliğimize yönelik güçlü bağlılığımızı vurgulamak için en iyi andır” dedi. Ülkesinin uluslararası alanda, Afrika ve Avrupa’da elde ettiği kazanımlardan duyduğu gururu ifade ederek bu kazanımları güçlendirmek ve düşmanların manevralarına karşı koymak için her düzeyde seferberliği sürdürme çağrısında bulundu.
Başbakan’a önemli talimat
Kral 6. Muhammed, hükümet ve devlet kurumlarını kapsayacak büyük değişikliklere vurgu yaparak, başbakanı siyasi ve idari pozisyonları yenilemek ve “taze kan“ enjekte etmek için kendisine yakın zamanda öneriler sunacağını belirtti. Fas Kralı, ”İçinde bulunduğumuz siyasi dönüşümlere uygun olarak, yetenek ve liyakat esas alınarak seçilmiş üst düzey ulusal yetenekler ile hükümet, siyasi ve idari pozisyonları yenilemek ve kendisine taze kan enjekte etmek ile ilgili önerilerini sunmakla görevlendirdiğim başbakan, gelecek Ekim ayına kadar bununla ilgili çalışmalarını tamamlayıp bizlere sunacaktır” dedi. Bunun mevcut hükümet ve kamu kurumlarında görev yapanların içerisinde yetenekli kişilerin var olmadığı anlamına gelmediğini belirten Kral, ”Eylem seviyesine yükselmek, istenen köklü değişimi gerçekleştirme gücüne sahip yetenek ve beceriler ile bu yeni aşamanın başarılı olması için gerekli şartları sağlamak konusunda kararlıyız” ifadelerini kullandı.
Kral 6.Muhammed, hükümete, yeni biçimi ile kalkınma modellerinin dayanağını oluşturabilecek, uyum ve entegrasyon temelli yeni nesil büyük sektörel planlar hazırlamaya başlama çağrısında bulundu. Ulusal kalkınma modelinin yenilenmesi ile ilgili ise “Bu başlı başına bir gaye değil Fas’ı ulaştırmak istediğimiz, sorumluluk ve kapsamlı harekete dayalı yeni bir döneme geçiştir” ifadesini kullanan Kral, nihai hedefinin, Fas’ın gelişmiş ülkeler kervanına katılmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Fas Kralı, ”Girmek üzere olduğumuz bu yeni aşama; üstesinden gelmemiz gereken birçok iç ve dış sorunlar ile kazanmamız gereken rekabetler ile doludur” dedi. Bunun temel olarak, güven ve kazanımların kanıtlanması, vatandaşların birbirlerine ve daha iyi bir gelecek inancını paylaştıkları ulusal kurumlara duydukları güvenin sağlamlaştırılması ile ilgili olduğuna işaret etti.
Fas Kralı ulusa sesleniş konuşmasında, “Bu durum ayrıca, özellikle uluslararası deneyim ve tecrübelere açılmayı gerektiren bazı alanlarda içe kapanmamak ile de ilgilidir” dedi. Buna ek olarak, açılımın ekonomik ilerleme ve kalkınmanın temelini oluşturduğunu, Faslı girişimcilerin ve aktörlerin rekabet güçlerini arttırma fırsatı sunduğunu, daha fazla istihdam sağlamak, hizmetlerin ve tesislerin kalitesini geliştirmek ve gelirlerini arttırmak için iyi bir motivasyon olduğunu ifade etti.
Ekonomiye ivme kazandırma ve kurumsal verimlilik hedefine de değinen Kral bu hedefin, ”Özel girişimleri desteklemeyi, üretime dayalı yeni yatırım programlarını yürürlüğe sokmayı, daha fazla istihdam sağlamayı sürdürerek güçlü ve rekabetçi bir ekonomi inşa etmeyi” kapsadığının altını çizdi.
Bu bağlamda kurumsal verimliliğin artmasının ve yetkililerin “zihniyetlerinin” değişmesinin önemini vurgulayan Kral, kamu sektörüne gecikmeden, kolaylık, verimlilik ve senteze dayalı gerçek bir 3 boyutlu devrim gerçekleştirme çağrısında bulundu. Fas Kralı, ”Daha önce de çalışma yöntemlerinin değiştirilmeye ve modernize edilmeye ihtiyacı olduğu, kamu yönetiminin gayret ve yaratıcılık ile donanması gerektiği çağrısında bulunmuştum” dedi.
Özel komisyon kurulacak
Herkesin eşit ve umutlu olduğu, bariz eşitsizliklere, başarısızlıklara, kırsal görünümlere, boşa harcanan enerji ve zamana yer olmayan bir Fas’ın inşasını tamamlamak için sosyal adalete olan güveni yükseltmenin gerekli olduğunu açıkladı.
Bu çerçevede Kral 6. Muhammed, gelecek siyasi aşamada temeli atılacak kalkınma modeli ile ilgili özel bir komisyon kurulacağını deklare etti. Bu komisyonun, hem özel hem de kamu sektöründeki ulusal yetenekleri, farklı bilim dallarından uzmanları içereceğini belirtti.
Kral, ”Kalkınma modelimizin son yıllarda, vatandaşlarımız arasında belirli bir kesiminin artan taleplerini karşılayamadığı, sosyal eşitsizlikleri azaltamadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Bu nedenle onu yeniden inceleme ve yenileme çağrısında bulunduk. Aslında kişisel olarak özel komiteler kurmayı tercih etmiyorum. Çünkü bu komiteler, bazıları için sorunları ve meseleleri derinlere gömmenin en iyi aracı olabiliyor. Ama buna rağmen ulusal boyuta sahip bazı konularda bu tür özel komiteler kurmak zorunda kalabiliyoruz” dedi.
Kalkınma modeli ile ilgili kurulacak özel komitenin yapısına da değinen Fas Kralı, “Bu komite; deneyim ve tarafsızlık kriterlerine sahip, toplumun nabzını ve beklentilerini anlayan, yüksek ulusal menfaatleri göz önüne alan özel ve kamu sektöründeki ulusal yetenekleri ve farklı bilim dallarından uzmanları içerecektir. Bu komitenin, ikinci bir hükümet ya da hükümete denk bir resmi kurum olmadığının, belirli bir zamana kadar görev yapacak bir yatırım komitesi olduğunun altını çizmek istiyorum. Ayrıca bu komite de eğitim, sağlık, tarım, yatırım ve vergi sistemi gibi birçok alanda benimsenen ve benimsenecek olan reformların ana itici güçlerini göz önüne almalı, bunların kalitesini ve verimliliğini yükseltmek için önerilerde bulunmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kral, bu komitenin çalışmalarına tam anlamıyla tarafsız ve nesnel bir şekilde başlaması, sert ve acımasız olsa da kendisine sadece gerçekleri sunması ve çözüm bulma konusunda cesur ve yaratıcı olması gerektiğine işaret etti. Zor ya da maliyetli olsa da kabul edilecek öneri ve tavsiyelerin uygulanmasında kararlı, cesur ve sorumlu olunmasının önemini vurguladı.
Fas Kralı: Bu benim için büyük bir acıdır
Ülkenin son yıllardaki atılımına rağmen Fas halkı içerisinde yoksulluk ve maddi yetersizlikten muzdarip olan bir kesimin varlığının kendisine acı verdiğini belirten Kral, ”Allah biliyor ki halk arasında yüzde 1 oranında dahi zor durumda ya da yoksulluk içinde yaşayan bir kesim var ise bu benim için büyük bir acıdır” dedi.
Bütün engeller ortadan kaldırılıp kalkınma ve sosyal sorunlara uygun çözümler bulunana kadar dinlenmeden çalışacağını belirten Fas Kralı, beşeri kalkınma programlarına özel bir önem verdiklerini, halkın acil sorunlarına çözüm bulunması için sosyal politikaları teşvik ettiklerini vurguladı. 6. Muhammed, bu hedefin kapsamlı bir bakış açısını, nitelikli yeteneklerin varlığını, planlanan projeleri uygulamak için gerekli şartların sağlanmasını gerektirdiğini belirtti. Altyapıya ek olarak yenilenebilir enerji, şehir ve kırsal alanların rehabilatasyonu düzeyinde gerçekleştirilen niteliksel atılıma övgüde bulunan Fas Kralı, ”Özgürlükler ve hakların pekiştirilmesi, barışçıl demokratik uygulamaların sağlamlaştırılması konusunda olağanüstü adımlar attık” dedi. Altyapı ve kurumsal reformların ne kadar önemli olursa olsun yeterli olmadığını da sözlerine ekledi.
Kral’a göre açıklık ve nesnel açıdan bu olumlu sonucu etkileyen en önemli şey, bu ilerleme ve başarıların ne yazık ki Fas toplumunun bütün kesimlerini yeterince kapsamamış olmasıdır. Bu nedenle bazı vatandaşlar, söz konusu başarıların yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve günlük ihtiyaçlarının karşılanmasında ve özellikle de temel sosyal hizmetler, sosyal eşitsizlikleri azaltma ve orta sınıfın güçlendirilmesi alanında etkilerini doğrudan gözlemleyememektedir.



Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
TT

Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)

 

Trablus'ta gece saatlerinde rakip silahlı gruplar arasında çıkan şiddetli çatışmalarda en az altı kişi ve güçlü bir silahlı grubun lideri öldürüldü. Çatışmalar dün salı günü şafak vakti “istikrarın yeniden sağlandığının” duyurulmasıyla sona erdi.

Acil Durum ve Tıp Merkezi salı günü yaptığı açıklamada, “Güney Trablus'taki yoğun nüfuslu Ebu Selim bölgesi civarındaki çatışmaların yaşandığı yerden altı kişinin cesedinin çıkarıldığını” söyledi.

Pazartesi günü başlayan ve saatlerce süren, makineli tüfekler ve roketatarlar da dahil olmak üzere ağır silahların kullanıldığı çatışmalarda başka olası can kayıpları ve yaralanmalar bildirilmedi.

Yerel medya araçları Ganiva lakaplı Abdulgani el-Kikli’nin öldürüldüğünü bildirdi. İstikrarı Destekleme Birimi Başkanı olan Kikli, 2011'den bu yana Trablus'un önemli bölgelerini kontrol eden en önemli silahlı grupların kilit liderlerinden biri.

Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi'ne bağlı gibi görünen İstikrarı Destekleme Birimi, İçişleri ve Savunma Bakanlıkları tarafından güvenliğinin sağlanması gereken devlet kurumları ve hayati öneme sahip tesisler üzerinde kontrolünü zorla dayatan en önemli silahlı gruplardan biri.

AFP'nin doğruluğundan emin olamadığı görüntüler, Kikli'nin yerde yattığını ve yakın mesafeden vurulduğu gösteriyor.

Analist Celal Harşavi, Ganiva'nın yeğeninin, “Trablus'taki silahlı grupların en güçlü ve etkili liderlerinden biri” olan adamın pusuya düşürüldüğünü söylediğini aktardı.

Harşavi, “Kikli’nin bankalar, telekomünikasyon, idareler ve hatta üst düzey diplomatik görevler gibi kilit pozisyonlara kendisine sadık kişileri atayabildiğini” açıkladı.

Salı günü okullar ve Trablus Üniversitesi güvenlik önlemleri kapsamında ikinci bir duyuruya kadar eğitime ara verdiler. Daha sonra Üniversite çarşamba gününden itibaren eğitime yeniden başladığını duyurdu. İçişleri Bakanlığı, “Vatandaşlar ile memurlara işlerine dönme” çağrısı yaparak, durumun “güvenli ve istikrarlı” olduğunu vurguladı.

Pazartesi akşamı uçaklar Trablus Havalimanı'ndan başkentin 200 kilometre doğusunda bulunan Misrata'daki güvenli bir yere nakledildi ve çok sayıda uçuş bu şehre yönlendirildi. Daha sonra havalimanına uçuşlar yeniden başlatıldı ve Mitiga Uluslararası Havalimanı hava sahası da açıldı.

Nüfuz haritasındaki değişim

Pazartesi akşamı Libya'nın başkentinde güçlü bir silahlı grubun liderinin öldürülmesi, saatlerce süren şiddetli çatışmalara ve grubunun kalesinden çıkarılmasına yol açtı. Bu durum, Trablus hükümetiyle ittifak halindeki silahlı grupların nüfuzunun güçlenmesiyle sonuçlanabilir.

Yıllardır Trablus'un geniş bir bölümünü kontrol eden Kikli'nin öldürülmesi, bundan daha geniş bir bölgenin istikrarı açısından da sonuçlar doğurabilir.

Libya önemli bir enerji ihracatçısı olup uzun süredir rakip doğulu ve batılı silahlı gruplar arasında bölünmüş durumda. Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir hareket noktası ve bölgedeki rakip güçlerin mücadele alanı konumunda. Libya çatışması Rusya, Türkiye, Mısır ve BAE'yi de kendine çekti.

Kikli'nin öldürülmesinin ardından Ulusal Birlik Hükümeti, Başbakan Abdulhamid Dibeybe'nin düzensiz silahlı gruplar olarak adlandırdığı gruplara karşı güvenlik operasyonunun tamamlandığını duyurdu. Kikli'ye bağlı militanlar cezaevlerini yönettiler ve bakanlıklarda, devletin mali kuruluşlarında görevler üstlendiler.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Tarık Megerisi, “Ganiva, Trablus'un fiilen kralıydı. Takipçilerinin bir kısmı İç Güvenliği kontrol ederken, diğer bir kısmı da Merkez Bankası'ndan yapılan nakit transferlerinin dağıtımını kontrol ediyorlardı. Ayrıca birçok kamu şirketi ve bakanlık da kontrolleri altındaydı” dedi.

Trablus'ta otoritenin güçlenmesi, son yıllardaki kendisini zorla görevden alma girişimlerinin ardından Türkiye'nin müttefiki ve Ulusal Birlik Hükümeti'nin Başkanı Dibeybe’yi de güçlendirecek. Aynı zamanda Doğu Libya'daki silahlı gruplarla kapsamlı çatışmadaki pozisyonunu destekleyecek.

Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı silahlı gruplar, Kikli başkanlığındaki İstikrarı Destekleme Birimi'nin uzun süredir elinde tuttuğu bölgeleri ve üsleri hızla ele geçirdi. Ele geçirilen bölgeler arasında örgütün kalesi olan Ebu Selim bölgesi de yer alıyordu.

Kikli'nin devrilmesiyle birlikte Savunma Bakanlığı'na bağlı ve Dibeybe ile müttefik grupların, özellikle de Mahmud Hamza komutasındaki 444. Tugay ile 111. Tugay ve Misrata'dan gelen Ortak Harekât Gücü’nün daha büyük bir rol üstlenmesi mümkün.

Dibeybe'nin müttefiklerinin birleşmesi, Batı Libya'nın, komutan Halife Hafter'in on yıl önce rakiplerini tasfiye ederek ve diğer grupları kendi kontrolüne girmeye zorlayarak iktidarı ele geçirdiği Doğu Libya’ya benzemesine yol açabilir.

Atlantik Konseyi araştırmacılarından İmadeddin Badi, “Bu, Trablus'ta daha önce görülmemiş düzeyde bir saha kontrolünün önünü açıyor ve silahlı grupların sayısının azaltılmasını sağlıyor” dedi.

Libya, Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında devrilmesinden bu yana bölünmelerle boğuşuyor. Ülke iki hükümet tarafından yönetiliyor: Biri uluslararası toplum tarafından tanınan ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'taki hükümet, diğeri ise doğuda Usame Hamad’ın başkanlık ettiği ve Meclis ile Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen hükümet.